Geçen hafta yazıma, pazar akşamı Ankara'da yaşanan haince saldırı ve patlamadan söz ederek başlamış, 'Terör vurduğu zaman sadece güvenliği, politikayı vurmaz, ekonomi ve sporu da vurur' diyerek örnekler vermiştim.
Terör geçen hafta yine çirkin yüzünü gösterdi.
Bu kez karşımıza İstanbul'da, İstiklal Caddesi'nde çıktı.
İki gündür çok yazıldı, çizildi.
Ben biraz sonra spora etkisini yine belirteceğim, tehir edilen haftanın maçından söz edeceğim.
Şimdi notlarıma geçeyim:

Kazananı olmayan maç

İzmir'de hava ne sıcak ne de soğuk. Maç için mükemmel bir gün. Ama tribünler bomboş. Gerek Göztepe'nin aldığı başarısız sonuçlar ve gerekse terör saldırıları bunun etkenleriydi kuşkusuz.
Göztepe bir kez daha neşter vurulmuş ilk 11'i ile dikkat çekiyordu.
Maça istekli başlayan Göztepe, golü bulmayı da başardı. Golden sonra Altınordu beraberlik için bastırmaya başladı. İlk yarının sonlarına doğru amaçlarına ulaştılar ve ilk yarı 1-1 beraberlikle sona erdi.
İkinci yarı ise Göztepe 3 puan için çaba gösteriyor, Altınordu ise beraberliğe razı bir oyun sergiliyordu.
Oysa 1 puan Süper Lig'den biraz daha uzaklaşma anlamına geliyordu, her iki takım içinde.
Gole dair umutlar kesilmişken 89. dakikada Göztepe'nin golü geldi. Bu dakikadan sonra Göztepe oyunu yavaşlatmak için çok uğraştı ama gol yemeye engel olamadı. Sahanın en uzunu Sinan, maçın kaderini belirleyen kişiydi. İlk golü atan isim puanı getiren golün de asistini yaptı, uzun boyu sayesinde.
Maçı tek cümleyle özetleyecek olursam, Göztepe 3 puan için, Altınordu 1 puan için uğraştı maç boyunca.

Vartaş Elazığspor - Karşıyaka

Karşıyaka'da teknik direktör değişiyor, yöneticiler değişiyor, futbolcular değişiyor, kadro değişiyor ama sonuç değişmiyor.
Elazığ transfer yasağı almış, transfer yapamamış, üstüne de bazı oyuncularını kaybetmiş bir takım. Ligde zor günler yaşıyorlar. Aynı Karşıyaka gibi 5. teknik adam takımın başında.
Kadro değeri olarak Karşıyaka daha pahalı bir takım. Ama Elazığ Süper Lig için, Karşıyaka küme düşmemek için oynuyor.
Sahadaki oyuna baktığımızda aradaki en büyük fark istek.
Elazığ kazanmayı daha fazla istiyor ve ikili mücadelelerde adeta savaşıyor. Karşıyaka sadece topla oynamaya çalışıyor, futbolun savaşçı tarafını sahaya hiç yansıtmıyor.

İki golde soldan!

Karşıyaka 2 gol yiyor, yediği 2 golde sol tarafından geliyor.
Orası o kadar boş, o kadar unutulmuş bölge ki, adeta tüm kullanım hakları Elazığ'a verilmiş, Karşıyaka elini kolunu çekmiş gibi. Karşıyaka'nın geçen haftaki maçta da bu taraf sapır sapır dökülmüştü. Bir önceki yazımda bahsettiğim 450 derecelik dönüşte, bu bölgede oynayan oyuncu rol almıştı.
Bir diğer ilgi çekici şey, 2. golde top kaleye doğru giderken, garantiye almak için Elazığsporlu oyuncunun hamle yapmasına rağmen, Karşıyakalı oyuncuların ise sadece izlemekle yetinmesi.
Oysa pozisyonları izlemek hakemin işi, futbolcuların değil. Bunu teknik yönetimin futbolcularına söylemesi gerekiyor.

Sevinsek mi, üzülsek mi?

Futbol'da İzmir'in yüzünü güldüren 2 şey var. Bunlardan biri Altınordu'nun 20 yaşındaki stoperi Çağlar Söğüncü'nün milli takım aday kadrosuna çağrılması. Çağlar sadece İzmir'le kalmadı, Ege Bölgesi'nden de milli takım formasını giyecek tek oyuncu oldu. Ege futbolunun ne kadar acınası durumda olduğunu ve Altınordu'nun ne kadar büyük bir iş başardığını gösteren tablo. Sevinelim mi ağlanacak halimize?

İzmir'in kızları

İzmir'in kızları güzelliğiyle, zarifliğiyle ve kültürüyle ünlüdür.
Ama sadece bu kadar değil.
İzmir'in kızları futboluyla da ünlü.
Konak Belediyespor Kadın Futbol Takımı, ligin bitime 1 hafta kala üst üste 4. şampiyonluğunu ilan etti. Emeği bulunan herkesi tebrik ediyorum.

Hakem terörü

Türkiye arka arkaya terörist saldırılarla sarsılırken, üstüne Avrupa'da perşembe akşamı hakem terörüne kurban gitti.
Hakem terörü çok ağır bir söz denebilir ama şu anda Fenerbahçe UEFA ve TFF'ye, bazı ciddi ithamlarla başvuruda bulundu.
Tabii bir de terörü basite indirip, 'bununla yaşamaya alışmamız gerekir' diyenler olunca, terör, nefes almak, yemek yemek gibi bir yaşam biçimimiz olup, çıktı.
UEFA İvan Bebek'i cezalandırmak yerine daha önemli maçlarda görev verirse hiç şaşırmam.


Bilinen ve görünen...

Braga'nın 2 gol bulması, oynanan oyuna baktığımızda imkânsız idi.
Gol olursa ancak o Fenerbahçe'den gelirdi.
Hırvat Ivan Bebek sahneye çıktı ve maçın seyrini birdenbire değiştirdi.
Buraya kadar yazdığım her şey, herkesin malumu.
Farklı bir yere dikkat çekmek istiyorum:
Türkiye'de oynanan maçlarda Fenerbahçe yönetimi, Türk hakemleri hakkında çok ağır laflar ediyor ve karşılaşmaları yabancı hakemlerin yönetmesini istiyordu.
Acaba aynı şeyleri hâlâ düşünüyorlar mıdır?

Formula 1'e  'merhaba' dedik

Fanatikleri tarafından merakla beklenen 2016 Formula 1 Dünya Şampiyonası, açılışını hafta sonu yaptı.
Cumartesi yapılan sıralama turlarının formatı tamamen değiştirilmişti. Ama tam bir fiyaskoyla sonuçlandı.
Çünkü ne pilotlar ne takım çalışanları ne de izleyiciler beğenmişti.
Acilen toplantı yapıldı ve formatı değiştirme kararı alındı. Ufukta eski siteme dönüş var.
Gerek sıralama turu olsun, gerekse yarış olsun ilk iki sırayı geçen sene birçok yarışta olduğu gibi Mercedes pilotları aldı.
Ardından da yine Ferrari geliyordu.
Ama bu sene değişen bir şey vardı, o da Ferrarilerin, Mercedeslere hız olarak çok yaklaşmış olmasıydı.
Bu sene Mercedes'in işi daha zor gibi ilk yarışa bakılırsa.

Yarışta yürekleri ağıza getiren bir olay da yaşandı.
17'nci turda McLaren-Honda'nın İspanyol pilotu Fernando Alonso, Haas'tan Esteban Gutierrez'i geçmeye çalışırken, sol arka tarafına çarptı. Alonso'nun McLaren-Honda'sı taklalar atarak çakıl havuzunun sonunda duvara çarparak durdu.
Paramparça olan araçtan çıkan Fernando Alonso'nun herhangi bir sağlık probleminin olmaması sevindirici bir haberdi.

İsim önemli

Dikkat çekici bir başka detay ise sunucu idi.
Formula 1'i hangi kanal yayınlarsa yayınlasın, Serhan Acar olmadan yapamıyorlardı.
Serhan Acar, Formula 1'in ayrılmaz bir parçası olmuştu.
Bu yarışı sunan isim ise Emre Tilev'di ve izleyiciler tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu.
Şu bilinsin ki; Serhan acarsız bir Formula 1 düşünemiyor izleyiciler.
Bu sebepten Emre Tilev ağzıyla kuş da tutsa kimseye yaranamayacaktır.

Acaba?

U12 İzmir Cup, 24-27 Mart tarihlerinde yapılacak ve bir çok uluslararası kulüp, İzmir'e geldi, geliyor. Terör saldırıları ve neticesinde güvenlik sebebiyle ertelenen Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maç, bu turnuvayı da etkileyebilir mi acaba?