Ölüm, her türlü ölüm can yakıcı ve hüzün vericidir. Kendi kararları ile canlarına kıyanların bu kararı verme aşamalarından başlayıp gerçekleştirme aşamasına geçmelerine kadar geçen dönem, çoğunlukla bilinmezlikle doludur.
Bu bilinmezliğin belki de tek istisnası ülkemizde yaşanmış Osmanlı realist yazarlarından Beşir Fuat; 1887 yılında bileklerini keserek  ölümü beklerken yaşadıklarını yarı kalem, yarı kanıyla kayda geçirmiştir.

İstasyonda yaşadıklarım

İntihar gibi bir ölçüde sevimsiz sayılabilecek bir konuda beni bu satırları yazmaya yönlendiren neden de geçen Salı günü Karşıyaka İZBAN İstasyonunda yaşadıklarım olmalı.
Alsancak'taki bir toplantıya katılmak amacıyla saat 17.00 civarında İZBAN Karşıyaka İstasyonuna geldim. Turnikeden geçip merdivenlerden inerek perona ulaştım. Orada alışılmışın dışında bir kalabalık vardı. Herkes bir şeyler konuşuyor, kimseler bir şey bilmiyordu.  Bir başka gariplik daha yaşanıyor, Menemen-Aliağa yönüne gidecek tren bizim hattımıza yanaşıyordu.
Neden sonra  bir anons yapılmaya başlandı. Yinelenerek yapıldığı için not edebilme şansım oldu; aynen: "Hattımıza giren üçüncü şahıslar nedeniyle metro seferlerimizde aksamalar olmaktadır. Özür dileriz."  Açıkçası meraklanmadım değil. Öyle ya kimdi bu hatta inen üçüncü şahıslar?
Sonraları durum bir ölçüde açıklığa kavuştu. Galiba Nergiz İstasyonunda bir intihar olayı yaşanmıştı. Sonuçta elbette, seferlerde aksamalar olacaktı; nitekim Alsancak'taki toplantıma 1,5 saatlik gecikmeyle ancak 18.30'da ulaşabildim.

Yolcular uyarılmalıydı

Bence yaşananlar sıradan bir olay gibi değerlendirilmemeli. Bakınız bizler  perona doluşurken yeni yolculular da gelmeyi sürdürüyorlardı. Anlaşıldığı kadarıyla aşağıya girenlerin yani turnikelerden geçenlerin durumdan haberleri yoktu. Yolculuk haklarını kullanıyorlar, perona indiklerinde kendilerini bekleyen sürprizden haberleri olmuyordu. Zira; yukarıda yani ana giriş bölümünde kendilerini uyaran olmamıştı.
İZBAN; bunu hep yapıyor. İstasyonlarının ana girişlerinde zaman çizelgesi bulunmadığından perona indiğinizde yolculuk kaderiniz artık İZBAN'a bağlı oluyor. Başka bir araçla ulaşım şansınız bir ölçüde kayboluyor.

Kim bilir niye yaptı

Seferlerin aksamasına neden olan intihar olayına gelince, nedense olay  basında pek yer almadı. İzlediğim kadarıyla sadece bir gazetede " Üniversiteli Dilan canına kıydı"  başlığıyla ufak bir bölümde yer alabildi. Ege Üniversiteli Dilan kim bilir hangi sorunlarına bağlı olarak canına kıyabilme kararını almıştı.  Dilan'a Allahtan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.
Esenlikle kalınız...