Ünal Karaman Göztepe'nin başında ilk kez bir karşılaşmada yer aldı. Bu onun 100. maçı idi, nasibinde Beşiktaş vardı. Ligde doludizgin giden lider karşısında işi elbette ki zordu, çünkü daha oyuncularını bile iyi tanımıyordu.
***
Deplasmanda güçlü bir takım karşısında Karaman'ın en risksiz oyun sistemi, kendi yarı alanına çekilip, topu rakibine verip, hızlı hücumlarla gole gitmekti. Böyle de oldu.
Sarı kırmızılılar, oyuna defans yaparak başladılar, ilk yarıyı da böyle bitirdiler. İyi yaptığı iş vardı, iyi yapamadığı iş vardı. İyiden başlayayım:
Beşiktaş'ı sürekli yarı alanda oynamak zorunda bıraktı. Defansta boşluk bulmak için top dolaştırttı, koşu mesafelerini kısalttı, tempo yapmasını engellemiş oldu. Pozisyon verdi ama pek de fazla değil. Defansta hata yapmadığı takdirde skor 0-0'a kilitlenecekti.
Kötü tarafı, iyi defans yapamadı. Orta saha defansın içine girdi, kaleye yakın paslar yaptırttı. Defans arkasına ve aralara atılacak pas olasılığını yok denecek kadar azaltsa da ceza alanına rahat ortalar yapmasına çaresiz kaldı. Kalabalıkta tehlike yaşaması az gibi görülse de Aboubakar gibi yetenekli oyuncunun olması, olasılığı yükseltiyordu. Dar alanda çok iyi işler yapan bir oyuncu... Yaptı da ancak ofsayta takıldı, bu yarı gol atmayı başaramadı.
İlk kez kaleye gidip, tehlike yaratan Göz Göz 39. dakikada golü buluverdi. Adeta piyango kazanmıştı.
***
Devre arası herkes Beşiktaş'ın hangi oyuncuları sahaya sürmesi gerektiğini düşünürken, benim kafamdan ise çılgınca şeyler geçiyordu. Ev sahibi takıma taraftarlar, yorumcular konuk takımın 45 dakika boyunca kapanan oyun sistemine göre hamleler planlarken, ben bunu hesaba katıp, satrançvari plan yapıp, tam tersi anlayışla, hücumcu bir oyun sistemiyle herkesi şaşırtmasının neler getireceğini kurguladım. Kurguladığıma benzer bir tabloyla da karşılaştım. 
Son yarı sarı kırmızılılar, topu rakip yarı alanda tutarak başladılar. Oyun üstünlüğünü az da olsa eline geçirmiş gibiydiler. Ancak Ljajic'in boş bırakılması, gol yemelerine mal oldu. Yine gol aradılar, 2. gole çok ama çok yaklaştılar. Ndiaye'nin orta sahadan çıkarak topla ilerlemesi, kaleciyle karşı karşıyayken, çalım atmayı tercih edip Ersin'i geçememesi, takımının puan almasını engelleyen nedenlerden biri oldu.
70. dakikadan sonra Beşiktaş biraz silkelendi, galibiyet için yüklenmeye başladı. Aboubakar'a yapılan markajda yetersiz kalınması, 1 puanın uçup gitmesine neden oldu ve maç Göztepe'nin 2-1'lik mağlubiyetiyle sona erdi.
***
Liderden puan alabileceği bir müsabaka sahneledi İzmir ekibi. Basit hatalar gol yemelerine neden oldu. Defansta kalabalıkken ceza alanı içerisinde rakibi boş bırakmanın açıklaması asla olamaz. Dikkatimi çeken bir etken de sağ bek Murat'ın defans yaparken kendi bölgesindeki rakibini bırakıp, içeriye doğru, stoperlerine yardıma gitmesi oldu. Orada hiç siyah beyazlı oyuncu yokken ve 3 kişi ile korunuyorken, 4. olarak onlara katılıp, kanadı boş bırakması, puan alınamamasının diğer bir sebebi oldu.
***
Hakem Ali Şansalan, ortada bir maç yönetmeye çalıştı. Zaman zaman başardı, zaman zaman hatalar yaptı. N'Sakala, Halil'in ayağına basıyor, yukarıdan ayağa doğru sıyırıyor. Topla oynama niyeti yok. En az sarı kart. Ayağını çekmediği için kırmızı bile verilebilirdi. Kart bile çıkarmadı.
Başka bir pozisyonda Mihojevic'in kolunu rakibinin boynuna doğru açması, rakibi de açmış olsa da bana göre fauldü ancak bazılarına göre değil. Eğer faul değilse, hemen ardından kaleci Ersin'in topa koşarken Halil'i düşürmesi penaltı.  

Altay pozisyon fakiri

Altay, Samsunspor deplasmanında sahaya çıktı. Her iki takımın da hedefi şampiyonluk. Kadrolarında çok deneyimli oyuncular bulunuyor. Yalnız Altay'ın transfer edip de lisans çıkaramadığı için oynatamadığı 5 oyuncusu var. İyi bir mücadele olacağı düşünülebilir ancak tavsiyem öncesinde başka bir maç izlememek olacak. Ben Beşiktaş - Göztepe maçını izledim. Bu sebepten olsa gerek, güzel geçmesini beklediğim müsabaka, bana yavan geldi. Az kalsın uyuyacaktım.
***
Orta sahalar çok iş yaptı, oynamaya ama oynatmamaya çalıştı. Burada güçler denkti ancak pozisyon olarak ev sahibi takımın üstünlüğü fazlaydı. 
Altay ilk yarı 2 pozisyon buldu, 2. yarı hiç... Neredeyse kaleye gidemedi. Buna karşın defansif de oynamadı. Maç golsüz bitecek gibi görünürken, kaleci Cihan'ın hatalı çıkışı, kaleyi boşaltması ama topa dokunamaması, gol yemesine neden oldu. Bu gol 86. dakikada gelince, çıkarması da zor olurdu, oldu da. 
Liderle puan farkı 6'ya çıktı. Ancak bu ligde herkes herkesi yenebiliyor. Altay, zirveden uzaklaşmış sayılmaz ama pozisyona girememe sorununa bir çözüm bulması şart.