2016-2017 sezonu geldi çattı. Bu hafta Süper Lig ve 1. Lig'de maçlar başlıyor. Parası olan transferlerini yaptı, beklemeye geçti, olmayan baka kaldı. Akıllı yönetilen kulüpler bir kaç oyuncuyla transferi halletti, akıllıca yönetilmeyenler, kadrosunu neredeyse tamamen değiştirdi.
Süper Lig'de Ege'nin tek temsilcisi Akhisar Belediyespor, az transfer yapanlardan. Ne de olsa son bir kaç senedir, tüm futbol otoritelerince de örnek gösterilen bir kulüp. Doğru yolu çok önceden buldu, hızla Süper Lig'e yükseldi, yolundan taviz vermedi ve Avrupa kupalarına katılabilecek konuma kadar geldi ama ne yazık ki bunu kıl payı kaçırdı. Bu sene kadro pek bozulmadı. Her şey yolunda giderse gelecek yıl için Avrupa'ya açılmayı başaracaktır mutlaka.
Birçok kulüp (özellikle 1. ve 2. lig) her sene olduğu gibi bu sene de transfere doymadı. Bildiğimiz ve alıştığımız bir transfer politikası. Aldılar da aldılar, aldıkça da gönderdiler, gönderilenleri de başka kulüpler aldı ve sonuçta sil baştan kadrolar kuruldu. Büyük bir transfer sirkülasyonu yaşandı. Bu öyle bir sirkülasyon ki, bazı oyuncuların bir kaç sene sonra, tekrar eski kulüplerine dönmesine yol açıyor. Bunun en büyük sebebi, oturmuş bir kadrosu olmayan takımların başına geçen yeni teknik direktörün, kendi kafasına göre oyuncularla oynamak istemesi. Bir nedeni daha var da, onu da burada söyleyemeyeceğim. Eminim futbolla yakından ilgilenenler ne demek istediğimi anlamıştır.
İşte ülkemizdeki transfer politikası böyle. 'Gelecek önemli değil, bugünü kurtaralım yeter' mantığı yüzünden birçok kulüp bugün batakta. Borçlar gırtlağa kadar dayanmış, hatta geçmiş durumda.
Onlarca kulüp, borçlarını ödeyene kadar aylarca transfer yapamadı. Borcu ödedikten sonra da, ne bulabildilerse, onu aldılar. Bir bakıma pazara en son gidip de, meyve sebzenin çürüğünü almak gibi bir şey. İyi olanları, pazara ilk gidenler çoktan kapmış oluyor elbette. Bu arada ödenen borçlar da sadece acil ödenmesi gereken miktarı. Bu sadece buzdağının görünen yüzü. Gelecek sene de aynı sorunu tekrar yaşayacak, hem de daha derinden.
Borçlarını ödemek için para bulamayanlar da var ve maalesef transfer yapamadıkları gibi, ligde puanları da siliniyor. İşte bunu yaşayanlar geçmiş senelerde transfer yasağını zar zor kaldırmış ve artık borçları iyice çoğalmış kulüpler. Karşıyaka ve Bucaspor buna en iyi örnek. Transferi geçtik, borçlarını ödeyip ödeyemeyeceğine odaklandık aylarca. İki kulüp yöneticileri de transfer yasağını kaldırmak için çok uğraştılar ama başaramadılar ve umutlarını yetirdiler. Artık amaç bir miktar para ödeyip, silinecek puanları azaltmak.
Peki ama bu birikmiş borçlar nasıl ödenecek? Kulüplere bırakılırsa hiç bir zaman. Her kulüp başkanı, başarı sağlamak vaadiyle seçiliyor. Kısa dönemde başarı elde edebilmek için paraya ihtiyaç var. Bu da borçları arttırmak anlamına geliyor. Borçları azaltmak, asla önemli değil taraftar için de. Geçmişte borçlar yüzünden onlarca kulüp yok oldu gitti. Bu yüzden devreye TFF'nin tamamen girmesi şart. Başka hiç bir yolu yok. Fütursuzca harcamaları sonlandıracak, borçların makul seviyelerde kalmasını sağlayacak. Ülkemizde kulüp yönetimleri asla tamamen kulüp yöneticilerinin eline bırakılamaz. Bırakılırsa da asla sporda başarılı bir ülke olamayız.

Futbol ve şiddet hoşgeldin

Futbolda kupa dendiğinde akla gelen takım Galatasaray. Lig şampiyonunun elinden aldı Süper Kupa'yı da. Üstelik Galatasaraylı taraftarların, Muslera'ya yanan meşaleleri atarak, oyundan düşürmeye çalışmalarına rağmen!
Geçen sezon şiddetten çok bahsetmiştim. Bu sezonun daha ilk resmi maçında, önce dışarıda taşlanan otobüs, sonra sahada meşaleleri sahaya atmak, şiddetin katlanacak artacağının sinyalini verdi.
Federasyon ne iş yapar? Sadece ufak tefek cezalar verir, tamam. Oysa ne kadar çok isterdim hakemin maçı durdurmasını, oyuncuları soyunma odasına yollamasını, o tribündeki herkesi stattan çıkarttırmasını ve ondan sonra maça devam ettirmesini. Ne yazık ki yaptıkları yanlarına kar kaldı. Bu başkalarına da örnek olacak ve neticesinde daha da şiddetli olaylara sahne olacak ligimiz.
Maçta ise ufak bir detaya deyineyim. Genel olarak hücum oyuncuları sahaya iyi yayıldı, boş alanlara girdi. Ama defans oyuncuları bu boştaki oyuncuları göremedi. Teknik direktörler zaman zaman bu sebepten oyuncularını uyardı. Beşiktaş'ın attığı gol de böyle geldi. Ricardo Quaresma, oyunda çok boş bırakıldı. Defalarca boş kalmasına rağmen uyanamadı Galatasaray ve sonuçta golü de yedi.

Ders alalım ders

Süper Kupa maçı Norveç'te idi. Biz burada sıcaktan kavruluyorken, orada karla karışık yağmur yağıyordu. Maçın oynandığı stat 22 bin kişilik. Bu maça pek yakışmayacak küçüklükte bir saha. Küçük olmasına küçük de, saatlerdir yağan şiddetli yağmura rağmen zeminde ne su birikintisi vardı ne de düşmelere, kaymalara, darbelere rağmen çimlerde bir bozulma.

Transfer köşesi

Akhisar Belediyespor: İspanya 2. Lig takımı Mallorca'dan, Fransa ve Mali uyruklu, 26 yaşındaki ön libero Abdoul Sissoko'yu kadrosuna kattı. Orta saha ortasında ve sol bekte de oynayabiliyor. La Liga ve Ligue 1 tecrübesi var. Kariyerinde üstün performans sergileyemedi. Geçen sezon kadroda tercih edilen bir oyuncuydu. Ülkemize alışırsa, takıma katkı sağlar.
Göztepe: Osmanlıspor'dan 23 yaşındaki santrafor Umut Nayir'i kiraladı. Süper Lig deneyimi de var ama sadece 7 maç. Geçen sezon kiralık oynadığı Yeni Malatya'da 16 maçta 5 gol attı. Kendini geliştirebilirse, takımına faydası olur.

Manisaspor: Trabzonspor'dan 26 yaşındaki kaleci Kurtuluş Yurt ile anlaşmaya vardı. Bonservis bedeli ödemeyecek. Çeşme Belediye altyapısında yetişti. Nazilli Belediye ve Bandırmaspor'da da forma giydi. Süper Lig tecrübesi yok ve 1. Lig'de ise sadece 9 kere görev alabildi. Oynadığı sezonluk ortalama maç sayısı çok az. Genel olarak yedek kaleci olarak düşünüldü. Bu performansı, yeterli değil, kendini geliştirmeli.

Denizlispor: Almanya 3. Lig ekibi Magdeburg'tan, 25 yaşındaki sağ bek Burak Altıparmak'ı transfer etti. Bonservis bedeli yok. Sol bek ve orta sağın solunda da oynayabiliyor. Türkiye 1. ve 2. Ligi'nde de bir ara forma giydi. Eğer sürekli forma giyebilirse, takıma katkısı olabilir.
Balıkesirspor: Adana Demirspor'dan, eski oyuncusu 27 yaşındaki sol kanat Burak Çalık'ı transfer etti. Sağ kanat ve santrafor bölgesinde de oynayabiliyor. Altay geçmişi var. Süper Lig'de 14 karşılaşmaya çıktı. Kariyeri boyunca inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Geçen sezon 1. Lig'de 31 maçta 13 gol atıp, 5 asist yaptı. Geçen sezonki performansını tekrarlarsa, takımına çok büyük katkı sağlar.
Bandırmaspor: Bayrampaşa'dan, 21 yaşındaki sol kanat Feridun Kıroğlu'nu kadrosuna kattı. Sağ kanat ve ofansif orta sahada da oynayabiliyor. Sadece 2 senelik 2. Lig tecrübesi var ve onda da yeterli bir performans sergileyemedi. Kimsenin göremediği bir şeyleri görmüş olsa gerek kulüp ki, transfer etti.
Nazilli Belediyespor: 2. Lig ekibi Sivas Belediye'den 28 yaşındaki sağ kanat oyuncusu Ali Akburç'u transfer etti. Sol kanat ve sağ bekte de görev yapabiliyor. Balıkesir ve Göztepe formalarını da giydi. 1. Lig tecrübesi de var. Oynadığı maçlarda başarılı olsa da, zaman zaman kadroya girmekte zorlanan bir isim. Geçtiğimiz sezonun da son 5 haftasında, kadroda yoktu. Kadroya girmeyi başarırsa, takıma faydası olabilir.

Menemen Belediyespor: Altınordu'dan, 27 yaşındaki sağ kanat oyuncusu Ahmet Arı'yı transfer etti. Sol kanat ve sağ bekte de oynayabiliyor. Geçmiş yıllarda Denizlispor ve Karşıyaka forması da giydi. Süper Lig tecrübesi de var. Son 2 sezondur yeterince süre bulamadı. Şimdi bir alt ligde. Başarılı olması için, istemesi gerekir. Alt lig diye önemsememe ve başarılı olamama olasılığı var.
Altay: Bandırmaspor'dan, 35 yaşındaki santrafor Murat Uluç'la anlaşmaya vardı. Sol ve sağ kanatta da oynayabiliyor. Altay altyapısında yetişti. Aydınspor 1923 formasını da giydi. Az da olsa Süper Lig tecrübesi var. Son yıllarda başarılı bir grafik çizdi. Yaşından dolayı kondisyon sorunu yaşayabilir ama katkısı olacaktır mutlaka.
Aydın 1923: Tuzlaspor'dan, 23 yaşındaki sol kanat Berat Ali Genç'i kadrosuna kattı. Ofansif orta saha ve santrafor olarak da oynayabiliyor. Az da olsa 1.Lig deneyimi var. Geçen sezon 3. Lig ve 2. Lig'de mücadele etti. Pek de fazla başarılı olamadı. Bu sezon takıma katkı sağlaması için kendini geliştirmesi şart, aksi takdirde sadece idare eder en fazla.