Menemenspor, sahasında ağırladığı Akhisarspor'a yarım düzine gol attı, karşılaşmayı 6-2 kazandı. Konuk takım daha maça başlayamadan 12. dakikada 3-0 geriye düşmüştü ve maç burada bitmişti. Futbolda böyle skorlara nadir rastlanıyor. Sebebine değineyim.
***
Menemenspor, çok koşan, ikili mücadelelerden kaçınmayan, tatlı sert oynayan bir takım. Her zaman aynı futbolu sergiler. Bu rakibine ters geldi. Çünkü Akhisarspor yumuşak bir takım. İkili mücadelelere girmeyen, fizik güçten çok teknikle oynamaya çalışan oyunculardan kurulu. Sahada biraz ezildi.
Bir pozisyonda Akhisarlı genç oyuncu, rakibinin arkasından koşarak önüne geçti ve set oldu. Oysa yapması gereken önüne değil, topa koşmasıydı. Koşacak, ayağını uzatacak topa dokunurken, rakibini de kurallar içerisinde omuzuyla kenara doğru ittirecekti. Böylece topu rahatça almış olacaktı. Buradan çıkacak sonuç, sert futbol oynamayı öğrenmesi gerektiğidir.
***
Genç milli takımlarda görev yapan kaleci Halil, 2 tane çok büyük hata yaptı, ikisi de golle sonuçlandı. İlkinde kornerden gelen topa, önündeki 2 oyuncudan birinin müdahale edeceğini düşündü. Etmediklerinden yumruklamak istedi ama topu kendi ağlarına gönderdi. Sanırım maça konsantre değildi. Yavaş gelen bir de üstelik aşağıya doğru ivmelenen topu yumruklamak doğru bir hareket olmaz kalabalık içerisinde. Rahatça kucağına alabilirdi. En azından yumrukla değil de avuç içiyle de uzaklaştırmayı tercih edebilirdi. Bu yumruklamaktan daha garanti olur, istediği yere rahatça göndermesini sağlardı.
Diğer bir hatası, kenardan kaleye gönderilen topu kucaklamak isterken göğsüne çarptırıp sektirmesi idi. Tamamlanan top, ağlarla buluştu.
***
Yeşil siyahlı takım şansız bir günündeydi. Rıdvan'ın yere vurdurduğu top havalandı kale içindeki defans oyuncularının üzerinden ağlarla buluştu. Böyle bir golü atabilme oranı yüzde 1'den bile az. Furkan'ın neredeyse sıfırdan sert şutunun ağlarla buluşması için de benzer oranı verebilirim.
Çekdar'ın boş kaleye çektiği şutun kendi oyuncusundan dışarıya gitmesi de şansızlık olarak eklenebilir.
***
Birdenbire 3 gol yenmesi hem moralleri bozdu hem de bir an evvel gol atma isteğini kamçıladı. Bu da defans güvenliğini azaltıp, hücuma öncelik vermesini doğurdu.
***
Defans oyuncularının gençlerden kurulmasını eleştirmiştim. Bu hafta defansa 2 tecrübeli oyuncular monte edilmişti. Ancak bu futbolcuların maç eksiği çoktu. Orhan bu sezon sadece 1 kupa maçına, geçen sezonda toplam 8 maça çıkmıştı. Bunlardan 5 tanesi de 2. Lig düzeyindeydi. Kemal ise bu sezon 3. Lig'de 5, Akhisarspor'da ise 2 maçta görev almıştı. Maç eksikliklerini gidermek için zamana ihtiyaçları var. 

Denizlispor'da umut devam ediyor

Denizlispor, sahasında mutlak galibiyet amacıyla çıktığı maçta, Gençlerbirliği'ni 1-0 yenerek amacına ulaştı.
***
Gençlerbirliği ilk yarı topu rakibine bıraktı. Denizlispor kendi yarı alanında çok pas yapınca, 1. Lig maçı havası verdi. Kaleye gitti, pozisyonlar buldu, 19. dakikada golü de attı. Golden sonra yavaş yavaş oyun şekli değişti. Konuk takımın gole ihtiyacı vardı, ev sahibi takımın da gol yememesi gerekirdi.
İkinci yarı oyun üstünlüğünü tamamen Gençlerbirliği aldı. Net pozisyonları vardı. Özellikle kaleciden dönen topta, Soner'in 1 metreden boş kaleye topa vuramaması, dönüm noktası oldu diyebilirim. Sagal ve Rodallega ile sık sık hızlı hücuma çıktı. Kaçan goller oldu.
Rodallega'nın bir topu direkten döndü, karşı karşıya bir tane kaçırdı, yaklaşık 40 metreden vuruşunu da kaleci direğe çarpma pahasına zorla çıkardı.

Altınordu tekledi

Altınordu, sahasında son haftalarda çıkış yakalayan Adanaspor'u ağırladı. Galibiyet serisini 4 maça çıkarmayı amaçladığı bu müsabakada öne geçmesine rağmen, kalesinde gördüğü golle maç 1-1 berabere sona erdi.
Adanaspor, çok koşan ve sert oynayan bir takım. Bu yönünü kullanarak rakibi durdurmayı planladı. Başardı da... Çok sık faul yaptı, tatlı sert oynadı.
Karşısında sert bir takım bulsa da Altınordu, çok net pozisyonlar yakaladı, sadece 1 tanesini attı. 2 kere karşı karşıya kaleciye takıldı, bir kere yakın mesafeden müsait pozisyonda auta attı. 3 puan alacağı maçı, hücum oyuncularının formsuzluğu yüzünden 1 puanla bitirmek zorunda kaldı.
Defanstan da bahsetmek gerekir. Yenen golde Yusufcan duraksadı, topa gitmedi. Ama arkasındaki Ozegovic durmadı, kale içinde topa dokundu golünü attı.