Nazilli Belediyespor sezona orta sıralardan giriş yaptı ve orta sıralarda bitirdi. Hiç bir zaman ilk 5'in içine giremedi ve hiç bir zaman da küme düşme hattına gerilemedi.
Ligde gördüğü en üst sıra 7.'lik idi. 3., 19., ve 21. haftalarda bu sıralamayı elde etmiş ve en son ligi de bu sırada bitirmişti. En alt ise basamağı 9. haftada gördü. 15. sıraya gerilediğinde küme düşme hattının sadece 2 puan üzerindeydi.

En farklı yenilgiyi 22. haftada, BB Erzurumspor karşısında, evinde 4-0'lık mağlubiyetle aldı. BB Erzurumspor'un o dönemler formda olduğu zamanlar idi ve liderlik koltuğunda oturuyordu. En farklı galibiyeti ise 2 farklı idi. 2-0, 3-1 ve 4-2'lik galibiyetlere imza attı.  
Kupaya 2. turdan başladı, Kartalspor'u 3-0 ile eledi ancak 3. Tur'da Akhisar Belediyespor'a 5-2 yenilerek elendi.

Lig İstatistiği

En çok kadroya alınan oyuncu: Metin Uçar - Hüseyin Bülbül (33)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Sabri Turgut (31)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Sabri Turgut (2740 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Fatih Üge (7)
En çok sarı kart gören oyuncu: Zafer Özden (12)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Yüksel Kayaalp (2)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Sabri Turgut - Hakan Duran - Gökhan Çakır (1)



Bucaspor lige 2 mağlubiyetle başladı ve 17. sırayı gördü. 3. haftada ilk galibiyetini aldı ve küme düşme hattı dışına attı kendini. Ancak bunu takip eden hafta içi verilen süreler içerisinde eksikliklerini tamamlayamadığı için puan silme cezası aldı ve 3 puandan oldu.
Her ne kadar galibiyet ve beraberlikler alıp, biraz yükselse de puan tablosunda, alttaki takımlar da puanlar almaya başladı ve 8. haftada son 3 ile arasında fark 1'e indi. Puanlar almaya devam ederek yavaş yavaş yükseldi ve 7. sıraya kadar tırmandı, 22. hafta itibari ile. Ligi bitirdiğinde 40 puanla 13. sırada idi.
Bir haftası diğerine uymayan bir takım kimliğindeydi, Bucaspor. Bir hafta galipken, diğer hafta mağlup, bir diğer hafta berabere idi. Üst üste en fazla 2 kere galip geldi ya da mağlup oldu.
Bir örnekle açıklayayım: 17. haftada 17. sıradaki A. Üsküdar'a 4-2 yenildi evinde, sonraki hafta 5. sıradaki Keçiörengücü'nü 4-2 yendi. 19. haftada ise 12. sıradaki Fethiyespor'a 4-0 mağlup oldu.
Türkiye Kupası'nda 2. Tur'da Sivas Belediyespor'u eledi ancak 3. Tur'da Kayserispor'a 1-0 yenilerek elendi.
 
Lig istatistiği

En çok kadroda yer alan oyuncu: Abdullah Balikuv (33)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Abdullah Balikuv (31)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Murat Akyüz (2591 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Erkan Taşkıran (10)
En çok sarı kart gören oyuncu: Erkan Taşkıran (12)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Veli Kızılkaya (2)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Kemal Mert Özyiğit - Murat Akyüz - Emre Toraman - Zafer Çevik - Emre Özkan (1)

Fethiyespor ne yaptı?

Lig'e 2 galibiyetle başladı. Bu sayede liderlik koltuğuna oturmayı başardı. Arka arkaya gelen mağlubiyetler ve beraberliklerle de 14. sıraya kadar düştü ligin 9. haftasında. Bu süreçte 7 hafta boyunca galibiyet yüzü görmedi.
Alınan 1 galibiyetin ardından da seri şekilde puanlar kaybetti. 18, 19 ve 20. haftalar altın haftalardı. Üst üste gelen 3 galibiyetle 12. sıradan 7. sıraya çıktı.
Sonrası tam bir felaket... Tam 10 hafta boyunca galip gelemedi. Bu süreçte sadece 2 puan alınabildi. Son haftalara korkuyla girildi. Küme düşme hattının 1 puan üzerindeydi 29. haftada. Sonraki haftada kaybedilen karşılaşma neticesinde puan farkı ortadan kalktı ve averajla tutunabildi üstte. 31. haftada her ne kadar galip gelse de, rakiplerinin de kazanmasıyla averajla son 3 sıra içine girdi.
32. hafta çok önemli bir haftaydı. Puandaşı Anadolu Üsküdar ile karşılaşıyordu, deplasmanda. Maç 1-1 berabere bitti ama adeta bir mucize yaşandı. 1-0 yenik duruma düşülmüş, beraberlik ise 90+5'te, maç bitmek üzereyken gelmişti. Hemen ardından 33. haftadaki galibiyet, bayram havası estirdi adeta. Rakibi Anadolu Üsküdar o hafta yenilmiş puan farkı 3'e çıkmıştı.
Son haftaya girilirken hiçbir şey bitmemişti daha. İkili averaja göre eşitler ancak genel averajda Fethiyespor 4 farkla önde idi. Kendisinin yenilmesi, Anadolu Üsküdar'ın yenmesi de yetebilirdi aradaki 4 averaj farkın kapanmaması şartıyla. Anadolu Üsküdar Bucaspor ile oynuyordu ve farklı yenebilirdi çünkü rakibinin ligde hiçbir hedefi kalmamıştı. Fethiyespor deplasmanda lig 3.'sü BB Erzurumspor ile oynuyordu. Her ne kadar ilk 2 şansı olmasa ve hedefini play offlar olarak belirlese de güçlü bir takımdı BB Erzurumspor. Anadolu Üsküdar işini garantiye aldı ve 4-0 yendi. Fethiyespor yenilse küme düşecekti; yenilmedi ve 0-0 berabere kalarak 1 puan farkla ligde kalmayı başardı.
Ligde en farklı galibiyetini 19. haftada Bucaspor'u 4-0 yenerek, en farklı mağlubiyetini ise 30. haftada küme düşen Tepecik'e 5-1 yenilerek aldı.
Kupaya ise 2. Tur'dan başladı, Kırıkhanspor'u eledi ama 3. Tur'da Rizespor'a elenerek veda etti.

Lig istatistiği

En çok kadroda yer alan oyuncu: Oktay Pop - Bayram Çetin (33)
En çok sahada görev yapan oyuncu: Oktay Pop - Bayram Çetin (33)
Dakika olarak en çok formasını terleten oyuncu: Bayram Çetin (2969 dk.)
En çok gol atan oyuncu: Cemre Atmaca (7)
En çok sarı kart gören oyuncu: Oğuzhan Yıldırım (10)
En çok çift sarı kart gören oyuncu: Emir Gökçe - Oğuzhan Yıldırım - Hakkı Can Aksu - Berat Ustabaşı (1)
En çok doğrudan kırmızı kart gören oyuncu: Mert Estik (1)

Transfer köşesi

Göztepe: Kasımpaşa'dan 29 yaşındaki Portekizli André Castro ile anlaşmaya vardı. Orta sahanın ortası ve sağında oynuyor. Portekiz ve Türkiye dışında İspanya'da da oynadı. Portekiz genç milli takımlarında birçok kez forma giydi. Kasımpaşa'nın vazgeçilmezleri arasındaydı ve Göztepe'ye de çok büyük katkısı olacaktır.
Manisaspor: Menemen BLD'den eski oyuncusu 26 yaşındaki stoper Hikmet Balioğlu'nun renklerine kattı. Futbola Manisaspor alt yapısında başladı. Altınordu ve Gençlerbirliği'nde de forma giydi. Az da olsa Süper Lig tecrübesi var. U19 ve A2 milli takımlarında oynama şansı buldu. Geçen sezonun yarısında takımı olmadığı için boştaydı. Menemen ligin 2. yarısında kadrosuna dâhil edince, 2 maç dışında tüm karşılaşmalarda sahadaydı. 5 sarı kart gördü, 3 gol attı. Şimdi bir üst ligde... Burada da başarılı olacağını düşünüyorum.

Altay: 2. Lig ekibi Keçiörengücü'nden 29 yaşındaki kaleci Egemen Gençalp ile sözleşme imzaladı. Göztepe ve sonrasında Manisaspor altyapılarında yetişti. Manisaspor ve Göztepe formasını da giydi. Süper Lig'de 1 maça çıktı. 1. Lig tecrübesi var. Son 2 sezonda tercih edilen bir oyuncu oldu. Mükemmel işler çıkarmasını beklemek hata olur.
Menemen Belediyespor: 3. Lig takımı Erzin Belediye'den 21 yaşındaki santrafor Samed Ali Kaya ile anlaşmaya vardı. Az da olsa 2. Lig tecrübesi var. Geçen sezon takımda ilk 11'de tercih edilen bir oyuncu oldu. Artık bir üst ligde... Yaşı küçük ve kendine iyi bakarsa, ilk 11'i zorlar.

Bandırmaspor: Sivasspor'dan 33 yaşındaki Adem Koçak'ı transfer etti. Orta sahanın ortası ana mevkisi ancak ön libero olarak da görev alabiliyor. Türkiye A2'de forma giydi. Tam bir Süper Lig oyuncusu... Kendini emekli hissetmez ve profesyonellikten uzaklaşmazsa, çok büyük faydası olur.   

Nazilli Belediyespor: Pendikspor'dan 28 yaşındaki santrafor Tayfur Emre Yılmaz'ı kadrosuna kattı. Geçmişte yolu Göztepe, Torbalıspor, Altınordu ve Menemen Belediye'den de geçti. En verimli zamanları Menemen Bld'de oldu. 2015/16 sezonunda 15 gol attı. Ancak genel olarak takımının ilk tercih edilen oyuncusu olamadı. Ya tutarsa düşüncesiyle transfer edildiğini düşünüyorum.

Fethiyespor: Sarıyer'de 25 yaşındaki orta saha oyuncusu Ensar Enes Baykan ile anlaşmaya vardı. Esas mevkisi orta sahanın ortası olsa da sol kanatta da oynayabiliyor. Almanya'da futbola başladı. Türkiye formasıyla genç milli takımlarda da mücadele etti. Joker oyuncu gibi birçok değişik mevkilerde oynatılabilir. Özellikle bu yönüyle katkısı olacaktır.

Herkes kulüp başkanı olamaz

Spor kulüplerinin başkanları, o kulübün patronu değildir, CEO'sudur sadece. Patron taraftarlardır. Hem başarılı olmak zorundadır başkan hem de patronunun sözünü dinlemelidir. Patronunun hata yaptığını düşünüyorsa da bunu sorunsuz bir şekilde, tereyağından kıl çeker gibi halletmelidir.
Bu bağlamda Galatasaray'ın hangi mantıkla yönetildiğini bir türlü anlamadım, gitti. Taraftarın çok sevdiği bir oyuncuyu, Sneijder'i kulüpten kovmaya çalışıyorlar. Zaten diken üstünde olan yönetim ateşle oynuyor.

Sneijder ile yollar ayrılmak isteniyor ise bu en başta çok büyük bir hata. Bir de takımdan ayrı tutuluyorsa daha da büyük bir hata. Örneğini görüyoruz. Yapılan güzel transferlere rağmen taraftarlar yönetimi bu tutumundan dolayı eleştiriyorlar ve mutsuzlar.

10 numarayı Belhanda'ya vermek başka bir hata. Belhanda geldiği için bayram edenler şimdi yerden yere vurmaya başladı. Sneijder'ın formasını vermek demek, Belhanda'yı onunla bir tutmak oldu. Sneijder'in gönderilmesinin sebebi Belhanda oldu, birdenbire de kötü adam oldu. Şimdi söylenen şeyler, Belhanda asla Sneijder olamaz ve hatta yarısı bile olamaz. Neredeyse ellerinde olsa bazı taraftarlar Belhanda'yı kovacaklar. Tüm bunları yazdıktan sonra, Belhanda'nın instagram hesabını kapattığını duydum. Sebep ortada, kötü yorumlar.

Sneijder böyle gönderilirse dünya basınına da yansır. Galatasaray transfer yapmak istediğinde de yönetimin futbolcularına karşı bu davranış tarzları önünde çok büyük bir engel olur. Mesela 1'e getirebilecekleri oyuncuları, 2'ye ikna etmek zorunda kalırlar.

Sneijder'ın oyun anlayışı ters olsa bile, takımdan uzaklaştırılamaz, en fazla yedek kulübesinde oturtulur, ne taraftar ne de transfer edilecek oyuncular karşılarına alınmaz.
Galatasaray'ı batırmak için bir başkan atasan, ancak bu kadar yapabilirdi. Sular kaynıyor ve alınacak bir kaç başarısız sonuç, çok büyük olayları beraberinde getirecektir.

Formula 1'de lastikler öne çıktı

Formula 1 Sıralama Turları'nın en heyecanlı yeri Q3'ün yani turun son dakikalarıdır. Çünkü takımlar son kozlarını oynar, mümkün olduğunca iyi derece yapmak için. Ancak pistte kaza gibi bir sorun yaşanırsa yarış durdurulur. Pilotlar tur atamasa da zaman işler.

Geçtiğimiz hafta sonunda Avusturya GP'de pilotlar Q3'ün başında bir kaç tur attı ve sonra garaja döndüler. Son ana kadar beklediler piste çıkmak için. Pilotlar tam son turlarını atmak için piste çıkmışken, Romain Grosjean'ın aracı pistte stop etti. Sonucunda da turlar iptal edildi ancak süre devam etti ve bitti. En heyecanlı yerden mahrum kaldık. 1 dakika önce çıkmış olsalar 1 tur atmayı başarabilecekler ve büyük ihtimalle daha üst sıralarda yer alacaklardı.

Bu tür şeyler zamanında çok görüldü. Ve genellikle son dakikaları bekleme riskine girildi, kaybedildi. Ve her zaman da bu riske girilecek, eminim.
Yarış 1 gün sonra idi. Yarışı etkileyen en büyük etken lastiklerdi. Lastiklerin performansı, pilotların sıralamasını belirledi. Özellikle en çabuk ufalanan, Mercedes takımının lastikleri idi. Yarışa damga vuran ise son turlardı. 2. sıradaki Vettel, Bottas'ı geçmek için, 4. sıradaki Hamilton da Daniel Ricciardo'yu geçmek için çok uğraştı ancak geçemedi. Bir kaç tur daha olsa sıralama tamamen değişebilirdi.