Az önce pazardan döndüm...

Dikkatimi çeken ceviz satıcıları oldu.

Belki 10 ayrı çuval vardı ve her ceviz ürününü üstünde de ayrı etiket...

Kimisi 10 TL. Kimisi 22.TL...

Kilosundan söz ediyorum!
Ne boylarında, ne de fiyatlarında bir oran göze çarpmıyordu.
Ceviz önemli bir ürünümüz...

Çok eski yıllarda Ege'deki tüm evlerin bahçesinde mutlaka bir veya iki tane ceviz ağacı bulunurdu...
Nasıl İzmir'in kavakları ünlüyse cevizi de...

Zaten kıymetini son yıllarda iyice öğrendik, bilim adamları da sürekli vurguluyor.

Kimisi sabahları kahvaltıda bulundurun diyor, bazısı da 'Birkaç ceviz parçacığını bir bardak suya koyunuz, sonra da kahvaltı öncesinde içiniz' diyor...
Sindirimden tutun da tansiyona kadar iyi geldiği belirtiliyor.
Bunları neden yazdım:
Artık 'kırmızı cevizimiz' de var, bunun için!
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nde 16 yıllık çalışma sonucunda doğal yollarla kırmızı ceviz üretildi.

 
Onurlu ve gururlu

KSÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Sütyemez, yaptığı açıklamada, Türkiye'ye renkli bir ceviz kazandırmanın onur ve gururunu yaşadıklarını söyledi.
Kahramanmaraş'ın cevizde Türkiye'de söz sahibi bir kent olduğunu anımsatan Sütyemez, daha önce 4 ceviz çeşidinin ıslah ve tescilini gerçekleştirdiklerini belirtti.
Sütyemez, Türk tarımına kazandırılan çeşitlerin, ülkede aranılan türler arasında yer aldığını dile getirdi.
'Maraş 18' ismini verdiği cevizin iç kurduna karşı son derece dayanıklı bir çeşit olduğunu vurgulayan Sütyemez, şöyle konuştu: Bir süre önce geliştirdiğimiz 'Sütyemez 1' adındaki ceşit şu anda standart türler arasında dünyanın en iri cevizi durumunda. Ayrıca ceviz yetiştiriciliği dünyasına salkım ceviz tabirini üniversite olarak biz sağlamış olduk. 'Maraş 12' ismini verdiğimiz cevizimizin bir salkımında yaklaşık 25 kadar ceviz bulunuyor.
Islah çalışmalarıyla yetinmeyip ülkeye bir şeyler kazandırmanın azmi içinde olanlara hayranım...

Memleket sevgisi böyle olur...
Hizmet de. Bilim adamlığı da...
Kırmızı ceviz çeşidinin lezzet ve tadıyla diğerlerinden bir farkının bulunmadığını da bu arada belirtebilirim.
Bu yeni çeşitle ilgili üretim çalışmalarına  hemen başlanıyor.
Önümüzdeki yıldan itibaren bahçeler kurulacak. En kısa zamanda tüketicilerin hizmetine sunulmuş olacak.
'KSÜ' adı verilen ceviz çeşidi, Türkiye'de ilk dünyada ikinci olduğunu da söyleyebiliriz.

 
Lazerle malzeme analizinde 'milli' dönem

Biraz da bu tarafa döneyim. Örneğin Marmara Bölgesi'ne...
Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge firması, ağırlıklı olarak üniversite ve araştırma merkezlerince kullanılan lazerle malzeme element analiz cihazının yerlisini geliştirdi.
Katı, sıvı, gaz ve aerosol haldeki malzemelerin içerdiği bileşenlerin elementsel analizini yapan cihazın yerlisinin üretilmesiyle, söz konusu işlemler için her yıl yurt dışına giden 20-30 milyon dolarlık bütçenin ülkede kalması planlanıyor.
BEAM Ar-Ge şirketi ve KOÜ Lazer Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (LATARUM) kurucusu Prof. Dr. Arif Demir,  lazerle oluşturulan plazma spektroskopi tekniğinin malzemelerin hem nitel hem de nicel analizini gerçekleştirmede kullanıldığını söyledi.
Demir, lazer ışınları mikrometre mertebesinde alana odaklanabildiği için numuneyi tahrip etmeden analiz gerçekleştirilebildiğini dile getirerek, bu sayede diğer tekniklerle yapılamayan uzaktan analiz imkânının risk faktörünün ortadan kaldırılmasını sağladığını kaydetti.


Yüzde 50 daha ekonomik

Hızlı ve yerinde analiz imkanı sağladığı için bu tekniğin daha fazla tercih edildiğine dikkati çeken Demir, malzeme analiz cihazlarında dışa bağımlı Türkiye'nin bu alandaki açığını kapatmak için 2010 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK'tan destek alarak yerli lazerle malzeme element analizi spektroskopi cihazı geliştirme çalışmalarına başladıklarını vurguladı.
Pazartesiye iyi başlayalım, kırdı döktülerden uzaklaşalım, güzellikleri paylaşalım istedim.

 
İhracata özel 'kredi sistemi' isteniyor

TOBB Türkiye Savunma Sanayi Meclisi Başkanı Küçükseyhan, savunma sanayisinde ihracatın ve uluslararası firmalarla rekabet gücünün artırılması için sektöre özel 'ihracat kredi sistemi' kurulmasını istedi.
Küçükseyhan, TOBB Türkiye Savunma Sanayi Meclisi'nin Ankara'da düzenlediği toplantıda, Güney Asya hedef pazarlarından Hindistan'a ihracat izni verilmesi ve serbest ticaret anlaşması imzalanması yönünde girişimde bulunduklarını bildirdi.
Savunma sanayisinin yeni pazarlara açılabilmesi için gerekli kredi sisteminden mahrum olduğunu belirten Küçükseyhan, ihracatın ve uluslararası firmalarla rekabet gücünün artırılması için sektöre özel 'ihracat kredi sistemi' kurulması gerektiğini vurguladı.
Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, sektör temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıdaki konuşmasında, savunma sanayisinin diğer sektörlerle beraber yürüyebilmesi ve rekabetçi yapıya kavuşabilmesi gerektiğine işaret etti.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Güldoğan da Türkiye'nin kamu alımlarını planlayabilecek 'Savunma Sanayi İcra Komitesi' gibi bir kurula ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Bu kapsamda, Yerli Malı Tebliği'nin bir başlangıç olduğunu belirten Güldoğan, kamu alımları üst kurulu şeklinde stratejik bir yapı oluşturulmasının daha etkin olacağını vurguladı.
Ankara Havacılık ve Uzay Kümelenmesi çalışmaları hakkında da bilgi veren Güldoğan,  'Havacılık ve Uzay Organize Sanayi Bölgesi için 7,3 milyon metrekareye ulaşan alan belirlendi. 1-2 ay içinde de gerekli duyurular yapılarak ön tahsisler için talepler toplanmaya başlanacak' ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayiinin önemini bildiğim için istek ve dilekleri sizinle paylaştım.

Şu kadarını söyleyeyim Ege Serbest Bölgesi başta olmak üzere, gerek eski BMC'de, gerekse İzmir'de 'savunma sanayii' ile ilgili önemli adımlar atıldı ve gelişmeler var.
Sonuç olarak İzmirli girişimcilerin de dikkate alınmalarını artık 'üvey evlat' muamelesinden kurtulmalarını diliyorum.

Hazreti Ali'nin bir sözünü da anımsatmak istiyorum
'Her şeyi affedin, fakat memleketinize ihanet edenleri asla affetmeyin!'

Unutmayalım:

Atamız, Mustafa Kemal Atatürk:

'Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır' demiştir...

 
***

SON NOKTA

Aslan payı kimin?


'Otomotivin kalbi' olarak nitelendirilen Bursa yüzde 33,67'lik payla toplam otomotiv ihracatının üçte birinden fazlasını tek başına sağlarken, İstanbul yüzde 22,34'lük payla ikinci, Kocaeli yüzde 19,21 ile üçüncü, Sakarya da yüzde 10,21 ile dördüncü sıralarda yer aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından öğrendiğimiz bilgilere göre, otomotiv sektörü, ocak- eylül 2013'te 15 milyar 713 milyon 945 bin dolar olan ihracatını bu yılın aynı döneminde yüzde 7,7'lik artışla 16 milyar 930 milyon 625 bin dolara yükseltti.

Bu dört ilin 9 aylık dönemdeki sektör dış satımı 14 milyar 464 milyon 433 bin dolara ulaştı. Böylece, otomotiv sektörünün ocak-eylül döneminde toplam 16 milyar 930 milyon 625 bin dolar olan ihracatının yüzde 85,43'ünü de bu iller sırtladı.