Bu bir furya.
Korkunç.
Önlenemez.
Engellenemez.
Bulaşıcı bir virüs adeta.
Sohbet ediyoruz. On dakika konuşuyorum. Anlatıyorum. Karşılaştırmalar yapıyorum. Örnekler veriyorum. Karşımda beni dinlediğini sandığım kişinin yanıtı tek cümle: "Aynen öyle."
Eee... Sonra?
Sonrası hiç.
O kadar.
"Aynen öyle..."

***

Geçen gün düşündüm de, 24 saat boyunca başka hiçbir sözcük kullanmadan, sadece "Aynen öyle" diyerek hayatımı sürdürebilirim.
"Aynen öyle" furyasının bulaşıcı olduğunu da, geçenlerde 68 yaşındaki babamın arkadaşıyla sohbet ederken, ikide bir "Aynen öyle", "Aynen öyle" diyerek kafasını sallamasından fark ettim.
Büyük olasılıkla televizyon dizilerinden, tartışma programlarından ya da çevresindekilerden kapmıştı babam da, "Aynen öyle" virüsünü.
Sağım solum, önüm arkam, yanım yörem hep bir ağızdan: "Aynen öyle..."

***

Okuduğum kitaptan alıntılar yapıyorum, iki farklı bilgiyi bir araya getirip bir senteze varıyorum, bu sentezi de alıp güncel bir olguyla birleştiriyorum; bunları yaparken neredeyse yedi-sekiz dakika konuşuyorum.
Karşımdakinden bir katkı, bir itiraz, bir eleştiri ya da ne bileyim bir başka örnek beklerken... Beni dinleyen kişiden çıkan tek ses: "Aynen öyle..."
Nokta.
Bitti.
Çıldırmamak işten değil.

***

Eskiden fark etmiyordum.
Ayırt ettikten sonra daha da takılıyor insan.
İnsanı kıllandıran bir konu.
Artık birileriyle sohbet ederken, acaba ne zaman "Aynen öyle" diyecek diye bekliyorum. Bu kez de anlattığım konudan uzaklaşıyorum, dağılıyorum.
Bir tür "Aynen öyle" avcılığına çıkıyorum.

***

Bence bir tembellik cümlesi bu.
"Söylediklerine baştan sona katılıyorum, benim söyleyecek ya da ekleyecek bir şeyim yok" anlamına geliyor.
Aynı zamanda, "Herhangi bir itirazım yok" anlamına da geliyor.
En tehlikelisi de, "Şu anda seni dinlemiyorum ya, hadi neyse, dinliyormuş ve sana katılıyormuş gibi yapıyorum" anlamı. Bazı arkadaşlarımın, "Aynen öyle"yi bu şekilde kullandıklarını fark ettiğimi bilmelerini isterim.
Anlamadığımı sanmayın dostlar...
Sohbet ettiğiniz kişi size "Aynen öyle", "Aynen öyle" demeye başlamışsa, büyük olasılıkla sizi ya sallamıyordur, ayıp olmasın diye dinliyordur, ya konudan sıkılmıştır ya da konuştuğunuz konuda söyleyecek pek bir sözü yoktur.

***

Bir de şunu anlıyoruz "Aynen öyle" furyasından: Sohbetlerin kısırlaştığını, insanların birbirlerinden kısa sürede sıkıldığını, dertleşmelerin azaldığını, karşılıklı esprilerin ve şakalaşmaların tükendiğini, anıların unutulduğunu.
Düşüncelerin yalınkatlaştığını...
İnsanların yaşamlarını 100-150 sözcükle sürdürmeye alıştıklarını.
Evet.
"Aynen öyle" salgını bize bunları haber veriyor.
Yakın gelecekte ülkemiz, kafasını sallayıp "Aynen öyle" diyenler cennetine dönerse şaşmam!

***

Bu yazıyı beğenen ve bana hak verenler.
Sakın ha, yazıyı okuyup bitirdikten sonra "Ayyynen öyle" demeyin!
Gücenirim vallahi!