İlk 3 haftada kötü görüntü çizen Baltok Balıkesirspor, deplasmanda kendi gibi kötü durumda olan Elazığspor'u yenmeyi başardı, taraftarına rahat bir nefes aldırdı.

Karşılaşmaya tam saha presle başladı. Tetiş Yapı Elazığspor, 5. dakikada hızlı hücuma kalktı. Ceza alanına yerden yapılan ortada, arka tarafta 2 Elazığlı oyuncu boşta kaldı birdenbire. Defansta adam paylaşımının sıfır olduğu bir pozisyon. Kötü bir vuruş yaptılar da gol gelmedi.
Balıkesir şutla gol aradı ama vuruşlar etkili olmadı.
27'de kullanılan köşe vuruşunda, top herkesten geçti, arka direk dibindeki Foxi'nin önüne düştü. Yere çarptıktan sonra vurdu, bomboş kale yerine dışarı yolladı. Tahminen bu topun kendisine geleceğini hiç beklemiyordu. Tabii önünde sekmesi de vuruşunu etkilemişti.
40 dakika boyunca üstün olan konuk takımken, ilk yarının son 5 dakikasında saldıran ev sahibi oldu, golü de buldu. Yine arka tarafta 2 tane oyuncu unutuldu.
54'te Mehmet dar alanda topu güzelce göğsüyle önüne aldı. Dönerken ayağı kaydı ama yine de kalabalık içinde vuruşunu yaptı, beraberliği getirdi. Sahanın çalışkan isimlerinden biri olan Nizamettin Çalışkan, takımına galibiyeti getiren golü attı. (1-2)
Vukovic, genellikle pasla top çıkarmayı tercih etmedi. Oysa günümüz futbolunda ileriye doğru gelişi güzel vuruşlar hiç tercih edilmiyor. Balıkesirspor da bunu uygulamalı.
Abdulkadir çok etkisizdi gol yollarında. Kafa vuruşları zayıftı. 2 kere rakibi bire bir yakaladı, geçmeyi başaramadı. Çok çalışması gerekiyor çoook...
Deneyimli kaleci Soner geri pasında baskıya rağmen topu ayağından çıkarmadı. Bir ayak hareketiyle rakibinden sıyrıldı. Ayağında tutmaya devam etti. Tekrar gelen baskı sonucunda ancak ayağından çıkardı. Kendi rahattı ama kendisi dışında herkesi heyecanlandırdı. Bir kalecinin mecbur kalmadığı sürece asla yapmaması gereken hareketler bunlar. Uçurum kenarında gezmekten farksız.
Hakem Hakan Ceylan'ı bir gardiyana benzettim. Bazen oyunculara çok sert davrandı. Maç bittikten sonra, teknik direktör Orhan Kaynak kendisine bir şeyler söylerken elinden tuttu ve çıkış tüneline gelmesini söyledi. Sanırım orada konuşacakları vardı. Farklı bir hakem profili sergiledi.

Altay seyircisine galibiyet hediye edemedi

Altay, seyircisi önünde çıktığı ilk maçta, lige kötü başlayan Adanaspor'u ağırladı. Mutlak favori olmasına rağmen, sahadan 2-2'lik bir sonuçla ayrılmak zorunda kaldı.
Takımlar daha oyunlarını sahaya yansıtmadan Adanaspor öne geçti. Çıkarken kaptırılan top sonrası gelişen hızlı atak gol getirdi.
Sonrasında ceza alanı içerisinde Paixao'nun volesi, Emre Can'ın eline çarptı. Bu tür pozisyonlara genellikle penaltı verilir. Hakem bunu atlayıverdi.
Adanaspor kendi yarı alanına çekildi, skoru korumaya çalıştı, bol bol zamana oynadı.
Gol atması gereken siyah beyazlılar, defanstan çok ağır çıktı. Yardımlaşma çok azdı. Özellikle orta alanda top almaya gelen bir oyuncu yoktu. Bu sebepten genellikle kanatlar kullanıldı.  
İkinci yarıya da bu sefer Altay'ın golüyle başlandı. Golleriyle demek daha doğru olur. Önce Paixao, sonra Eugenio, 5 dakika içinde takımlarını öne geçiren gollere imza attılar.
Her şey güzel gidiyordu ev sahibi takım için. Bir süre tam saha baskı yapsalar da ardından oyunu iyice kontrol altına almayı tercih ettiler. Güvenli oyuna döndüler. Her ne kadar güvenli oynasalar da, klasik bir hata beraberlik golüne mal oldu. Yapılan ortayı, uzaklaştırmak isteyen Altaylı savunma oyuncusu, topu kenarlara yollaması gerekirken, kafayla tam cepheye doğru uzaklaştırdı. Bu uzaklaştırmaktan çok asist oldu. Hakan gelişine vurdu, 82'de golü attı.
Altay pozisyona girmekte zorlandı, girdiği zaman da Karacic'i geçmekte zorlandı. Başarılı kurtarışlar yaptı. Ama Emre de arta kalmadı. Altay defansının kaptırdığı toplar yüzünden 3 kere kaleciyle karşı karşıya kalındı, hepsinde de Emre kaleyi kapattı, gole izin vermedi.  
Kappel'den de bahsetmek gerekir. İleride oynamasına rağmen, sık sık geriye gelip, top çıkardı, taraftarından da alkış aldı.

Afyon sertliğe gelemedi

Afjet Afyonspor sahasında Boluspor'a boyun eğdi. Boyun eğmek kelimesi maçın tam olarak nasıl geçtiğini açıklamaya yetiyor.
Boluspor, bu maça gelene kadar 3 maçını da kazanmıştı. Bu maçı da kazanacağı anlamına gelmiyordu elbette. Ama Boluspor'un diğer takımlardan çok daha büyük bir silahı vardı. Çok sert bir oyun tarzı benimsemişlerdi. Her topa giriyorlar, sakatlık olabileceğini bile düşünmüyorlardı. Bu da Afyonsporlu oyuncuları biraz yıldırdı.
Konuk takım mücadeleye hızlı başladı. 5. dakikada gole çok yaklaştılar. Bentley orta yaptı, Özgür kafa vurdu, Rybka topu kornere çeldi. Kornerde inanılmaz bir hata yapıldı. Atış, tam da penaltı noktası üzerine kullanıldı, Ümit bomboş kaldı, ayağıyla topu ağlara gönderdi. Kale önünde 7 Afyonlu, 4 Bolulu, toplam 11 oyuncu varken, bu kadar rahat bir vuruş yaptırılması, elzem bir durumdu.
Kırmızı beyazlılar attıkları gole rağmen durmadılar. Bol bol pas yaptılar. Bol bol şut çektiler, hep gol aradılar. Bunda başı Guida çekti. Şutları sert ve isabetliydi. Rakibine göre çok yumuşak oynamayı tercih eden ev sahibi takım oyuncuları ise adam adama oyunda çok başarısız oldular. Yakın oynamadılar, hep uzak kaldılar. Bu da rahat paslaşmalarının sebebini açıklıyordu.
Boluspor'un enerjisi gitgide tükenmeye başlamış olsa gerek, zaman ilerledikçe baskısı azaldı. Ama sert futboldan ödün vermediler.  
23. dakikada Bayram verkaçla ceza alanına girdi, şut çekti ama öylesine kötü vurdu ki, yanında çaresizce yatarak müdahale etmeye çalışan rakibinin ayağına çarptı. Çaresizce dedim, çünkü yatarak müdahale topun kaleye gitmesini engelleyemezdi, çok geride kalmıştı. Top askında auta gidiyordu. Büyük bir gol pozisyonu heba oldu.
Umut, atışın hızlı kullanılmasını engelledi. Bu normal olarak sarı karttır ama hakem es geçti.
İkinci yarı çok durgun başladı. Ama yine de her iki takım da gollük pozisyonlar yakaladılar.
Goldeki hatanın bir benzerini Boluspor yaptı. Bu daha vahimdi. Köşe vuruşundan gelen topa, altı pas çizgisinin hemen önünden vuran Afyonlu oyuncu en zor olanı yaptı, topu yere çarptırıp, üstten auta attı.
77'de yapılan ortaya Yasin ile Ersel birlikte yükseldi, birbirlerini bozdu, bir gol daha kaçtı.
88'de sağ taraftan Ersel'le atağa kalkıldı. Paralelinde bulunan Yasin top istedi. Ersel pas vermeyip, çizgiye inmeyi tercih etti ama sonuç çıkmadı. Yasin buna çok kızdı. Oysa kızılması gereken kişi kendisiydi. Defans arkasına koşu yapsa, önüne atılacak top ile kaleciyle karşı karşıya kalabilirdi.
Son haftaların parlayan ismi Oltan, bu maçta çok etkisiz kaldı. Çünkü ona özel önlem alınmıştı. Oynatmadılar. Bolu dersine çalışmıştı anlaşılan.
Afyon, kendi sahasında puan alabileceği bu maçta 1-0 mağlup oldu.