Denizlispor, lideri ağırladı. Çaykur Rizespor 9 haftadır yenilmiyordu ve alacağı galibiyetle Süper Lig'e çok ama çok yaklaşacaktı. Böylesine zorlu bir rakiple berabere kalmak (0-0) ve 1 puan almak büyük bir başarı oldu.
Denizlispor maça çok hızlı başladı. Çok koştu, rakibini ısırdı. Ataklara hızlı çıktı ve en kısa sürede kaleye gitmeyi tercih etti. Rizespor da hıza ayak uydurdu ama sertlikte karşılık veremedi. Pas yaparak hücuma çıkmayı yeğledi.

İlk yarının sonlarına doğru oyun yavaşlasa da Horozlar sertliklerinden ödün vermedi.  İkinci yarı da ilk yarı sonları gibi başladı. Rize yavaş yavaş ağırlığını koydu, Denizli yarı sahasından çıkamaz oldu. Her çıktıklarında çabucak topu kaptırdılar ama defansta pek fazla açık vermediler.

Hakem düdüğünü çok kullandı çok faul çaldı. Denizlili oyuncuların ve taraftarların tepkisini aldı, Ziya başta olmak üzere.

90+1 İsmail haktan defans arkasına sarktı ama topu önüne almakta ağır kaldı. Gol şansı yakalasa da vuruşunu kornere çeldiler. Bu mücadelenin en önemli pozisyonuydu diyebilirim. Denizli adına 2 puan uçtu, gitti.

75. dakikada Kappel kafayı zor pozisyonda vurdu ve düştü. Top dışarı gitse de kalkıp koşmaya başladı. Sanırım gol attığını sandı. Rakibi ile kafa topu mücadelesine girmişti. Biraz sersemlemiş olsa gerek.

94.30'lara gelmiş dakika. Maçın bitmesine 30 saniye var ve Rize oyuncu değişikliği hazırlığı yapıyor. Bunun neden yaptıklarını anlayamadım. Zaten zaman yetmedi ve değişiklik yapılamadı.

Altınordu'nun eli boş

Altınordu, kendisinden 1 puan fazla toplayan Gazişehir Gaziantep'e konuk oldu. İlk 2'ye girip, doğrudan Süper Lig'e çıkma şansı yok denecek kadar azdı. Ama pes etmemek gerekir. Diğer bir taraftan alttaki takımların puan farkını kapatması söz konusu idi.

Altınordu bizleri hep hızlı tempoya alıştırmıştı ama bu maçta öyle olmadı. Durgun bir mücadele izledik. Havalar sıcak olsa da, bunu yeterli bir sebep olarak görmüyorum. İleride pres yapardı, bu sefer kendi yarı alanı önüne kadar çekildi, rakibinin üzerine gelmesini bekledi.

Her iki takımda bolca gol pozisyonu yakaladı, en çok gol atan Gazişehir Gaziantep oldu ve sahadan 3-2 galip ayrıldı. Altınordu öne geçmesine rağmen, galibiyeti koruyamadı. 32 ve 65. dakikalarda yediği golle geriye düştü. Bu 2 gol de, yapılan orta ve sonrasında vurulan kafa ile geldi. Hem rahat orta yaptırdılar hem de çok çok rahat kafa vurdurdular. Bunun dışında da benzer pozisyonlar yaşanmış, gol yemeden kurtulmuştu. Defans tamamen kötü idi.

87. dakikada beraberliği yakalayınca, bu sonuçla biteceğini düşünsem de, 90+2'de yani maçın bitmesine 2 dakika kala ev sahibi takım estetik bir vuruşla golü attı, 3 puanı kaptı.
Maçta en çok beğendiğim oyuncu Murat Uçar oldu. Sağ kanatta adeta uçtu. Çizgiye kadar defalarca inmeyi başardı, arkadaşlarına gollük paslar attı. Ama bunların sadece 1 tanesini değerlendirebildiler.

Erce ve Serkan'ın paslarını da es geçmemek gerekir. Serkan defans arkasına 2 güzel pas verdi. Biri golle sonuçlandı, diğerinde de defans oyuncuları son anda ayak koyarak gole engel oldu. Erce de kendi kalesinden, taaa rakip kale önüne ve defans arkasına 2 tane pas attı. Bunu yapabilecek kalitede bir oyuncu bulunmaz. Maalesef adını asist listesine yazdırmayı başaramadı, bu da onun şansızlığı idi.

İlk 6'ya girip, play offlara katılma hakkı kazandıktan sonra rakibinin kim olacağını önemsemiyorum. Benim için 3. bitirmek de aynı, 6. bitirmek de... Çünkü takımların güçleri birbirine yakın. Önemli olan günlük performans. Altınordu için kaybedilmiş çok fazla bir şey olmadı. Kalan 3 maçta ilk 6 içinde tutunmayı başaracaktır mutlaka.