Koç Holding, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (BM Kadın Birimi- UN Women) ile Türkiye'de kadınların toplumsal ve ekonomik hayatta güçlenmesine katkıda bulunmak üzere işbirliği anlaşması imzaladı.
Koç Holding CEO'su Turgay Durak, Koç Topluluğu'nun uzun yıllardır hak temelli ve insan odaklı bir yaklaşımla kurumsal sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdiğini belirterek, 'Kadınların güçlenmesi ile tüm toplumun kazançlı çıkacağına dair ortak inancımızla, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ile yapacağımız çalışmaların önemli bir katma değer yaratacağına inanıyorum' dedi.
Anlaşmayı, Durak ve UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjorg Gisladottir 10 Aralık'ta imzaladı.
 
Kurumsal sosyal sorumluluk
 
Durak, törenin ardından yaptığı açıklamada, Koç Topluluğu'nun uzun yıllardır hak temelli ve insan odaklı bir yaklaşımla kurumsal sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdiğini belirtti.
Durak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın oluşturduğu 'İş'te Eşitlik Platformu'nun ekonomik hayatta kadınların güçlenmesi için özel sektöre önemli sorumluluklar yüklediğini hatırlatarak 'Ekonomik hayatta kadınların güçlenmesi için başlattığımız çalışmaları yeni bir işbirliği ile destekleyecek olmaktan da ayrıca mutluluk duyuyoruz. UN Women ile de Türkiye'de kadının güçlenmesi için yeni çalışmalar başlatma yolunda imza attığımız işbirliğinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu konuda yapılacak çalışmalar ile toplumun tüm kesimlerinin kazançlı çıkacağına inanıyoruz' dedi.
 
Zehirli güzellik
 
Ayakkabıdan sonra kozmetik ürünlerde de zehir tehlikesi korkutuyor.
Kullanılan kimyasal maddeler sebebiyle zaten yüzde 100 güvenli olmayan kozmetik ürünlerin şimdi de kaçak ve zehirlileri piyasayı sardı.
Son dönemde sahte parfümler sebebiyle yaşanan sağlık problemleri üzerine yoğunlaştırılan denetimler, tehlikenin tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu ortaya çıkardı.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yılın ilk 6 ayında 6 bin 70 adet kozmetik ürün denetlendi.
Bunlardan 5 bin 381'inin, yani yüzde 89'unun 'tehlikeli' olduğu tespit edildi.
Bu ürünlerin 5 bin 88'inin ise 'kaçak ve sahte' olduğu ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre güvensiz ve kaçak ürünlerin 5 bin 88'i kaçak ve sahte parfüm, 253'ü sahte tüy dökücü krem ve spreyden oluştu.
Ayrıca kaçak ve sahte cilt maskesi, karınca yağı, sahte ve tehlikeli şampuanlar yakalandı.
 
Otomobilde kur zammı olacak mı?
 
Son günlerde TL karşısında rekorlar kıran doların yanı sıra artan euro kurları, otomotivde fiyat artışları olup olmayacağı konusunu da gündeme getirdi.
Sektör temsilcilerinin bir bölümü, dövizdeki hareketlenmenin durulup, eski seviyesine inebileceği görüşünü savunurken, büyük kısmı da yüksek seyretmesi durumunda zamların kaçınılmaz olacağını belirtiyor.
Gerek Rusya'da rublenin aşırı değer kaybı, gerekse de petrol fiyatlarının ve diğer etkenlerden kaynaklanan dolar hareketlenmesi, yılın son günlerinde otomotiv sektöründe de karışıklık yarattı.
Gelecek yılın planları ve bütçeleri için toplantılar yapan firmaların çoğu, bir strateji belirlemeye çalışırken, döviz kurlarında yaşanan hareketlenme dolayısıyla karar vermekte zorlanıyor.
 
Radikal değişiklik
 
Ancak genel görüş, şimdilik 2015 öngörülerinde radikal değişikliğe gitmemek ve izlemede kalıp, gerekli düzeltmeleri kurlar, iç durum ve dış risklere göre yapmak yönünde.
'Geçen cumadan bu yana yaşananları kimse öngörmüyordu' diyen Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Hayri Erce, şimdiden bir şey söylemenin zor olduğunu, ancak 2015 ile ilgili pek çok belirsizlik bulunduğunu belirtti.
İzlenmesi gereken, biribirine bağlı iç ve dış parametrelerin çokluğuna işaret eden Erce, kur artışlarının etkisini zaten 'çok kısa sürede' gösterdiğini, faizlerdeki oynamaların etkilerinin ise daha geç görülebildiğinin altını çizdi. Erce, dövizdeki oynamaların tüketici güveninde her zaman daha sert değişime neden olduğunu da vurguladı.
Döviz kurlarında bundan önce de mayıs ayında yükselişler yaşandığını, otomobil satışlarının da bundan etkilendiğini hatırlatan Erce, 'Şayet bu kez de kurlar, yukarıda kalmaya devam ederse elbette fiyatlarda artışlar ve talepte daralmalar olabilecektir. Ancak, fiyatlarda ne kadar artış olur, bunu şimdiden kestirmek zor. Elbette firmalar, gerek stokları gerekse de maliyetlerine göre kendilerini ayarlarlar' değerlendirmesinde bulundu.
 
Geriye 'Soma' kaldı!
 
Orhaneli ve Tunçbilek termik santralleri ihalesini 521 milyon dolarla Çelikler İnşaat aldı.
Son ihaleyle birlikte devletin elinde bulunan yaklaşık 6 bin 500 MW kapasiteli termik santraller özelleştirilmiş oldu, geriye özelleştirme portföyündeki Soma kaldı.
İhaleye Çelikler İnşaat'ın yanı sıra Bereket Enerji, Alsim Alarko Sanayi ve Konya Şeker Sanayi katıldı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndaki ihalede ilk olarak kapalı elemesiz teklifler alındı.
Elemesiz turda verilen en yüksek teklif 160 milyon dolar oldu, daha sonra iki elemeli tur gerçekleştirildi.
Bereket Enerji Üretim AŞ, elemeli turların ilkinde en düşük teklifi vererek ihaleden elenirken, ikinci turda elenen firma ise Alsim Alarko Sanayi Tesisleri ve Ticaret AŞ oldu.
Açık artırmada başlangıç tutarı 463 milyon 800 bin dolar, artırım aralığı ise 100 bin dolar olarak belirlendi.
Açık arttırma, Konya Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ ve Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ arasında devam etti.
Konya Şeker Sanayi ve Ticaret AŞ, ihaleden çekildi.
Yaklaşık 30 dakika süren ihalede, en yüksek teklifi 521 milyon dolarla Çelikler Taahhüt İnşaat ve Sanayi AŞ vermiş oldu.
Tek üniteli Orhaneli'nin 210 MW kurulu gücü bulunurken; santralde yakıt olarak BLİ'den temin edilen linyit kullanılıyor.
Üç üniteli Tunçbilek'in ise 365 MW kurulu gücü bulunuyor.
Çelikler Holding'in aynı zamanda Kütahya Seyitömer termik santrali ve linyit madenleri bulunuyor.
 
Soma'nın süresi bitti
 
Geriye, yaklaşık bin MW kurulu güce sahip Soma Termik Santrali kaldı.
Soma B Termik Santrali için son teklif süresi Cuma günü idi. Özelleştirme Yüksek Kurulu, Soma A Termik Santrali'ni ise özelleştirme kapsamından çıkarmıştı. EÜAŞ'nin elinde başka termik santraller de bulunuyor ancak bunlar henüz özelleştirme portföyünde değil.
Soma'nın özelleştirilmesi, bölgede yaşanan maden faciasının ardından işçilere darbe olacağı gerekçesiyle muhalefet tarafından eleştiriliyor. Daha önce özelleştirilen bazı termik santraller için halen protestolar yapılıyor.
 
FED açıkladı
 
ABD Merkez Bankası Fed, yılın son Açık Piyasa Komitesi toplantısını yaptı. Fed, faizleri sıfır seviyede tutmaya yönelik yönlendirmesini 'kaydadeğer bir süre' tanımıyla devam ettirdi.
Ancak Fed yetkilileri, faizlerin 2015 ikinci yarısından itibaren yüzde 1,125 seviyesine yavaş şekilde çıkarılacağını da işaret etti.
Fed'den yapılan açıklamada, 'Faizlerin ne zaman yükseltilmeye başlanacağına yönelik sabırlı olunacağı' ifadesini kullandı.
Analistler kayda değer süre ile sabır ifadesinin aynı anda kullanılmasının şaşkınlığını yaşadı.
İlk ifade çıkarılıp yerini sabır almış olsaydı, faiz artırımının ilk çeyrek itibarıyla yapılabileceği şeklinde algılanacaktı.
Ancak FED tonlama değişikliği yapmayı tercih etti ve hem uzunca bir süre hem de sabır ifadesini kullanmayı tercih etti.
Böylece faiz artırımına başlamak için en az 2 çeyrek daha bekleyeceğini yani 2015 Haziran'ının görülebileceğini ima etti.
 
Tüm hesaplar değişebilir
 
Rusya'da Ruble'nin sert hareketleri yüzünden gitgellerle dolu bir dönem geçiren piyasalar esas karar verici olan FED'in iki gün süren toplantısının sonucuna kilitlenmişti.
FED'in toplantı sonrası yapacağı açıklamada tek bir cümlenin yerinin değişmesi bile dünyada tüm hesapları değiştirecekti.
Toplantı sonunda 'Faizlerin uzunca bir süre sıfıra yakın düzeyde kalacak' ifadesinin değiştirilip değiştirilmeyeceği merakla bekleniyordu.
Bu ifade toplantıda FED başkanlarının tartışmasına açıldı.
Bazı FED yetkilileri çok iyi gelen istihdam artışından sonra bu ifadenin kaldırılmasını istedi.
Bazı FED üyeleri ise bir süre daha bu ifadenin tutanaklarda kalmasından yana görüş beyan etti.
 
Makul dil kullanıldı
 
Günün sonunda tonlama değişikliği ile her iki tarafında makul görebileceği değişik bir dil kullanılmış oldu.
FED'in bu beklenmeyen ifadesi piyasalarda da karışık bir seyre neden oldu. İfadenin kalkması doların tüm para birimleri karşısında biraz daha güçlenmesi anlamına gelecek.
Özellikle gelişmekte olan ülke para birimleri son 1 haftadır güçlü gelen istihdam verisinden sonra dolar karşısında değer yitirmiş vaziyette.
Ancak bu ifadenin kalkması halinde gelişen ülkelerden para kaçışının belirgin biçimde keskinleşme ihtimali de var.
Buna petroldeki düşüş ve yanı başımızdaki Rusya'nın krize gireceği beklentisi eklenince TL en kırılgan para birimlerinden birine dönüşebilir.
 
***
 
SON NOKTA
 
 
15'inci yaş gününü kutladı
 
Bu yıl 15'inci yaşını kutlayan MARKA Konferansı, sürprizlerle kapılarını açtı.
Lider konferans kuruluşu Yürekli tarafından 15 yıldır aralıksız gerçekleştirilen ve 13 yıldır Yapı Kredi World Ana Sponsorluğu'nda düzenlenen MARKA Konferansı ilk gününde hem medyanın hem de katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılandı. Yeni yaşına özel içeriği ile iş dünyasına ışık tutan sıradışı konferans MARKA 2014, birinci gününde markalara vizyon kattı.
Rock yıldızı ve güçlü müzisyen Demir Demirkan'ın MARKA Konferasları'nın 15. yılına özel olarak söz ve bestesini yazdığı 'Hazırsan Gel' şarkısı tüm katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı. Demirkan, yüksek enerjisi ile konferansın dikkat çeken isimleri arasında yerini aldı.
Marka filozofu, seri girişimci provokatif isyancı, eğlence kaynağı akıl ve sağ duyu insanı BJ Cunningham, 15 yıldır olduğu gibi bu yıl da MARKA Konferansı moderatörü olarak yerini aldı.
MARKA 2014, konuklarına saksafon sanatçısı Boris Kloek'in performansıyla merhaba dedi.