Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türk Patent Enstitüsü (TPE) başvuru sayılarındaki artışa dikkati çekerek, 'Tasarım yapan firmalar daha fazla kazanıyor, karlılıkları artıyor ve daha çok ihracat yapıyor' dedi.
Bakan Işık bu arada sınai mülkiyet başvuru ve tescil sayıları hakkında bilgi vererek, TPE'ye yılın ilk 10 ayında 87 bin 711, ekim ayında 6 bin 817'i yerli 831'i yabancı, 7 bin 648 marka başvurusu yaptığını söyledi.
Ekim ayında 9 yabancı, 232 yerli olmak üzere toplam 241 faydalı model başvurusunun yapıldığını dile getiren Işık, endüstriyel tasarımda da 2 bin 890 yerli, 96 yabancı toplam 2 bin 986 başvuru yapıldığını söyledi.
Işık, '2014 yılı ekim sonu itibarıyla marka başvurusu sayısı 76 bin 513 yerli, 11 bin 198 yabancı olmak üzere toplam 87 bin 711. Patent başvuru sayısı 3 bin 554 yerli, 6 bin 115 yabancı olmak üzere toplam 9 bin 669. Faydalı model başvuru sayısı 2 bin 812 yerli, 64 yabancı olmak üzere toplam 2 bin 876. Endüstriyel tasarım başvuru sayısı 32 bin 752 yerli bin 371 yabancı olmak üzere toplam 34 bin 123' diye konuştu.

 
KOBİ'ler doğru yolda

Başvuru sayılarında gözler görülür artış yaşandığına işaret eden Işık, 2013 yılı ekim ayına göre başvuruların yerli endüstriyel tasarımda yüzde 18, yerli markada yüzde 15,9, yerli patentte yüzde 21,5 ve yerli faydalı modelde yüzde 0,9 arttığına dikkati çekti. Ekim ayı tescil sayılarına da değinen Işık, markada 75 bin 46, patentte 5 bin 813, faydalı modelde 2 bin 141 ve endüstriyel tasarımda 37 bin 856 tescil yapıldığını ifade etti.

 
Elektrikli araçlar daha fazla yol gidecek

ASELSAN ve IBM tarafından geliştirilecek piller ile elektrikli araçların menzil sorunu sona erecek.
Mevcut Li-ion pil teknolojileri ile ancak 160 km gidebilen aile tipi bir binek otomobil, geliştirilecek yeni teknoloji sayesinde en az 800 kilometre mesafeyi alabilecek.
ASELSAN'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, kurum yurt içinde yürüttüğü araştırma çalışmalarının seviyesini yurt dışındaki lider araştırma şirketleri ve kurumları ile işbirliği yaparak daha da artırmayı hedefliyor.
ASELSAN, bu hedef doğrultusunda dünyanın en büyük araştırma merkezlerine sahip IBM ile ortak araştırma projeleri yürütme konusunda sözleşme imzaladı.

 
ASELSAN ve IBM ortak Ar-Ge yapacak

ASELSAN Genel Müdürü Faik Eken ve IBM Genel Müdür Yardımcısı Kenneth J. Keating Jr. tarafından imzalanan sözleşmeye göre, başlangıç olarak metal-hava pil teknolojileri ve milimetre dalga tümleşik devreler üzerinde ortak Ar-Ge faaliyetleri yapılacak.
Bu faaliyetler kapsamında, geliştirilecek metal-hava (metal-air) pilleri, mevcut Li-ion pillerine göre, aynı ağırlıkta en az 5 kat daha fazla enerji depolayabilecek. Söz konusu yeni piller, bu niteliği ile elektrikli araçların menzil sorununu tümüyle çözen kritik bir yapıtaşı olacak.
Mevcut Li-ion pil teknolojileri ile ancak 160 kilometre (100 mil) gidebilen aile tipi bir binek otomobil, geliştirilecek yeni teknoloji sayesinde en az 800 kilometre (500 mil) mesafeyi alabilecek. Örneğin; dört kişilik bir aileyi taşıyan elektrikli otomobil, tam doldurulmuş bataryası ile İstanbul'dan Kayseri'ye hiç şarj edilmeden ulaşabilecek.

 
Araçların çarpışmasını önleyen radar

ASELSAN ve IBM işbirliğinde yürütülecek araştırma faaliyetleri sadece metal hava pilleri ile sınırlı değil. IBM teknolojisi kullanılarak geliştirilecek tümleşik devreler ve bu devrelere entegre edilecek ASELSAN teknolojisi ile birçok radar uygulaması için gerekli teknolojik altyapı kazanılıyor.
Proje kapsamında geliştirilecek milimetre dalga tümleşik devreler, araçlarda çarpışma önleme, sınır koruma, havalimanı yabancı cisim tespit, meteoroloji, otonom iniş yardım amaçlı radarların geliştirilmesi için kullanılacak.

 
2016'da seri üretim

Eskişehir bulanan Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ndeki bir firma, birçok üniversiteden 30'dan fazla akademisyenle yürüttüğü çalışmayla ortaya çıkarttığı Türkiye'nin elektrikli yerli otomobilini 2016 yılında seri üretimle piyasaya sürecek.
BEGLER AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Projeleri Sorumlusu Melih Yıldız, firmanın 2013 yılında elektrikli araçlar konusunda çeşitli çalışmalar yapmak amacıyla kurulduğunu bildirdi.
Bir ulusal elektrikli otomobil markası oluşturmak için yola çıktıklarını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
'Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla alt sistemler bazında ve alan konularında iyi bir yol kat ettik. Farklı model çalışmaları da yapıyoruz. Devam eden iki farklı elektrikli araç modelimiz var. Alt sistemlere yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Elektrikli araçların kritik denebilecek teknolojileriyle ilgili alan çalışmaları yaptık. Modellerimiz kendi pazarını oluşturabilecek nitelikte araçlar. Elektrikli araçlarımızı 2015 yılının sonunda prototip olarak yürüteceğiz. 2016 yılında seri üretime başlamayı düşünüyoruz. Modeli tamamladıktan sonra 2016 senesinde müşterilerimize ve vatandaşlarımıza araç satışına başlayacağız.'

 
Motivasyon veriyor

Yıldız, pazardaki araçlarla rekabet edip, onların pazarını kapmayı değil mevcut ihtiyaçtan doğan boşluğu tamamlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Şarj istasyonunun elektrikli araçların en önemli parçalarından biri olduğunu anlatan Yıldız, şunları söyledi:
'Şarj istasyonlarında hazırladığımız üç modelle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gelecek yıl endüstriyelleşmesini tamamlayıp, ürün olarak satışına başlayacağız. Bu konuda 3 farklı üniversiteyle çalışıyoruz ve iyi yol aldık. Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in Eskişehir'de yapılması bize motivasyon veriyoruz. Devrim'in kaldığı yerden bayrağı alıp, bu kez devam ettirmeyi istiyoruz.'

 
***

SON NOKTA

Japonya ile anlaşıyoruz

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Japonya ile ekonomik ortaklık ve gümrük iş birliği konusunda yeni anlaşmalar üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Babacan, Türk-Japon diplomatik ilişkilerinin 90. yıl dönümü kapsamında düzenlenen İş Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilerden bahsetti.
Japonya'da Japon iş dünyası temsilcilerine hitap ettiğini, yaklaşık 700-800 kişilik bir salonun dolu olmasına rağmen, programı dışarıda da takip eden 200 kişinin bulunduğunu ve kendisine bu durumun istisnai olduğunun bildirildiğini aktaran Babacan, 'Japon iş dünyasının Türkiye'ye olan ilgisinin ne kadar yoğun olabileceğini o zaman bizzat müşahede ettim' dedi.