Türkiye genelindeki tüm barolar, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı ortak bir açıklama yaptı. Barolar, İsrail'in Refah kentinde sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları sert bir dille kınadı. Açıklamada, bu tür insanlık dışı saldırılar karşısında sessiz kalan her ülkenin, her uluslararası kuruluşun ve her bireyin bu adaletsizlikten sorumlu olduğu vurgulandı.

"Sessiz Kalan Herkes Bu Adaletsizlikten Sorumludur"

Baroların yaptığı ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı: “İsrail'in aylardan beri Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerine ve en son Refah'ta gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan her ülke, her uluslararası kuruluş, her insan da bu adaletsizlikten sorumludur.” Barolar, uluslararası toplumu İsrail'in saldırılarına karşı daha aktif bir tutum almaya çağırdı.

İsrail'in Saldırılarına Karşı Ortak Tepki

Barolar, İsrail'in saldırılarının sadece Filistin'i değil, tüm insanlığı hedef aldığını belirtti. Açıklamada, uluslararası hukuk ve insan haklarına saygının önemine dikkat çekildi. Barolar, bu tür saldırıların cezasız kalmaması gerektiğini ve adaletin sağlanması için tüm dünya kamuoyunun harekete geçmesini istedi.

Baroların Açıklaması Kamuoyunda Yankı Uyandırdı

81 baronun ortak açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Baroların bu güçlü duruşu, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları tarafından da desteklendi.

Baroların “Katliama sessiz kalmak katliama ortak olmaktır” başlıklı ortak açıklaması şöyle:

“İsrail savaş uçakları tarafından 26 Mayıs tarihinde Gazze Şeridinin güneyindeki Refah kentinde yerinden edilmiş; çadır kentlerde yaşamlarını sürdüren sivil Filistin halkına karşı gerçekleştirilen hava saldırısında ilk belirlemelere göre 45'ten fazla Filistinli yaşamını yitirirken; onlarca Filistinli ise yaralanmıştır.

Daha 3 gün önce Uluslararası Adalet Divanı İsrail'in; Refah'taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini durdurması gerektiğine hükmetmesine karşın; İsrail'in Refah'ta sivil halka karşı gerçekleştirdiği katliam göstermektedir ki; İsrail devleti ne insani bir değeri ne de uluslararası hukuku tanımaktadır.

Uluslararası Adalet Divanı tarafından İsrail'e karşı alınan kararlardan ilki "Gazze'deki Filistinli grubun kısmen ya da tamamen fiziksel olarak yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarına neden olabilecek askeri saldırıların ve Refah vilayetindeki diğer eylemlerin derhal durdurulması" şeklinde iken; İsrail'in Uluslararası Adalet Divanının karalarını yok sayan saldırısı İsrail devletinin; çok açık devlet terörü uyguladığını göstermektedir.

İnsan haklarından, demokrasiden, yaşam hakkının kutsallığından söz eden ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İsrail'e karşı en sert tepki vermeye, İsrail'in hukuk dışı saldırı ve katliamlarının sonlanması için harekete geçmeye çağırıyoruz.

Bilinmelidir ki "hiçbir şey yapılmayarak, sessiz kalınarak da adaletsizliğe ortak olunabilir." İsrail'in aylardan beri Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerine ve en son Refah'ta gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan her ülke her uluslararası kuruluş her insan da bu adaletsizlikten sorumludur.

Türkiye'nin döner hamlesi Almanya'da kriz yarattı Türkiye'nin döner hamlesi Almanya'da kriz yarattı

Bu zulme sessiz kalanlar tarih ve hukuk önünde mutlaka suç ortağı olarak anılacak ve tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir.

İsrail devleti tüm dünyanın gözü önünde Uluslararası mevzuat ile TCK m:76 ve 77.maddelerinde de düzenlendiği gibi Soykırım ve İnsanlığa karşı suçları işlemiş ve işlemeye devam etmektedir. Bu nedenlerle TCK m:13/3 gereğince söz konusu bu suçları işleyen fail ve faillerin Türkiye'de yargılanmaları için Adalet Bakanımıza talepte bulunması çağrısında da bulunuyoruz, zira bu çağrımız uluslararası mevzuat kadar ulusal mevzuatın da bir gereğidir.

Bizler aşağıda imzası bulunan Barolar olarak; İsrail'in Refah'ta sivil halka yönelik gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamı en sert şekliyle kınıyor; yaşam hakkından, hukuktan yana olan herkesi, her ülkeyi İsrail'in barbarca saldırılarını önlemeye ve Filistin halkıyla yan yana olmaya davet ediyoruz.”

Editör: Nurican ALBAYRAK