ALTIN MADALYAYI KAZANACAĞIZ 

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, "Yatırım olmadan istihdam, istihdam olmadan üretim, üretim olmadan ihracattan, ihracat olmadan büyümeden bahsedemeyiz. Sizler üretiminizle ehrimize iktisadi anlamda güç katıyorsunuz. Ülkemizin her başarılı adımında İzmir büyük bir paya sahiptir. Sizler ise İzmir'i ayakta tutan temel taşlarsınız. Ülkemiz 2023 yılında 255 milyar dolar ihtacat ile cumhuriyet tarhinin en büyük ihracat rakamına ulaştı. İzmir ise en fazla ihracat yapan üçüncü şehir oldu. İzmir'e bronz madalya kazandıran da sizlersiniz. İnanıyorum ki İzmir'e altın madalya kazandıracağız. 5 yıl sonunda rekorlara doymayan İzmir inşa edeceğiz. İzmir tarih boyunca en önemli ticaret merkezlerinden biri oldu. Limanı, havaalanı ile doğu ve batı arasında bir köprü oldu. İzmir tarımı, sanayisi ve turizmiyle önemli bir potansiyele sahip. 5 yılda İzmir'e yapacağımzı kıymetli işler var. Öncelikle ulaşımı hayatı kolaylaştıran bir medeniyet işi olarak tasavvur ediyoruz. Bu konuyu sadece bir alt yapı meselesi olarak değil, aynı zamanda sağlıklı toplum psikolojisinin ekonomik kalkınmanın çevresel sürdürülebilirliği bir aracı olarak görüyoruz. Ayrıca iş insanları için vaktin nakit olduğunu mal ve hizmetlerin şehir trafiğine takılmadan hızlı sirkülasyonunun çok önemli olduğunun farkındayız ve bu konuda önemli projelerimiz bulunmaktadır " ifadelerine yer verdi.

16 KÖPRÜLÜ KAVŞAK VAADİ 

Trafik sorununa ilişkin projelerini anlatan Dağ, "Biz 5 yılın sonunda şehrimizin trafik sorununu tamamen bitireceğiz. Yeni çevre yolunu İzmir'e kazandıracağız.  Bu çevre yolu 9 bağlantı yolu ile şehir merkezine bağlanacak. Böylelikle Menemen-Bayraklı arası 10 dakikaya Menemen-Buca arası 20 dakikaya inecek. Toplamda 16 köprülü kavşak, battı-çıktı ve alternatif yollarla şehir merkezimizde akıcı bir trafiği sağlayacağız. Körfez geçişi projemizle körfezin 2 yakasını bir araya getireceğiz. Çiğli-Balçova arası 5 dakikaya inecek. ayrıca burada bir raylı sistemi de proje içinde değerlendireceğiz" dedi. 

3 STRATEJİK ALAN

İzmir'de su kaynaklarının yeni koruyucuları İzmir'de su kaynaklarının yeni koruyucuları

3 stratejik alana dikkat çeken Hamza Dağ, "Şehrimizin ekonomik kalkınmasına dair 3 tane stratejik alan plan belirledik. Bu 3 tane alan bizim şehrimizin bunlarla anılacağı alanlar gibi duruyor. Birincisi sağlık turizmi, bir diğeri  yenilenebilir enerji endüstri bölgeleri ve bir tanesi de bilişim ve inovasyon.  Turizm konusunda diğer şehirlere oranla geride olduğumuzu kabul etmemiz gerekmektedir. İzmir Türkiye turizminden 30 yıl önce %10 pay alıyorken bu oran şu anda ne yazık ki %4'e düştü.  İzmir’de deniz var, kum var, güneş var, tarih var, termal turizm var, gastronomi kültürü var,  modern bir Uluslararası Havalimanı var. Tüm bu zenginler rağmen İzmir turizmde hak ettiği yerde değildir. Bu alanda da birçok projemiz mevcuttur.  Turizmine eşsizİizmir adını verdiğimiz projelerimize örnek verecek olursak; ulusal ve uluslararası kongreler sempozyumlar ve toplantılar için modern teknolojik altyapıya sahip mekan ve tesisler inşa ederek İzmir'i bilim, kültür ve iş dünyasının buluşma noktası yapacağız.  Kruvaziyer limanı geliştirerek dünyanın 41 yanından gelen gemileri ve turistleri ağırlayacağız.  Karantina adasında ziyaretçilerimizin denizin ve güneşin tadını çıkarabilecekleri plajlar yapacak, aynı zamanda sosyal tesisleri inşa ederek hemşehrilerimizin adanın keyfini çıkarabileceği alanlar oluşturmak istiyoruz ve burada özellikle günübirlik yapacağımızı da ifade etmek istiyorum. Bunların yanında meydan Alsancak ve kalbim İzmir ile Tarihi Konak Atatürk Meydanı ve Kemeraltı Cazibe Merkezi projelerimize bu önemli meydan anlarımızı açık hava gösterileri, konserler, festivaller ve çeşitli topluluk etkinlikleri için ideal bir mekan haline getireceğiz. Gastronomi noktasında İzmir'in zengin mutfak kültürünü yerel aşçılarımız yetenekleriyle birleştirerek dünya çapında bir marka haline getireceğiz. İzmir mutfak sanatları merkezini şehrimize kazandıracağız. Bu sayede İzmir'i bir gastronomi cenneti olarak dünya haritasına yerleştireceğiz. Bunları gerçekleştirdiğimizde şehrimizin turizmde hak ettiği yere geleceğini düşünüyorum. Son 30 yılda yıllık 1,5 milyon turistin geldi. Şehrimize görev süremizin sonunda 5 milyon turistin geleceğini öngörüyoruz" diye konuştu. 

İSTİŞARE VURGUSU 

İzmir iş dünyasında sektörün sorunlarına hakim olduklarını belirten Dağ, “Sizlerle çalışmanın ne kadar kıymetli olduğunu da biliyoruz. Bizi kolay anlayacaksınız ve kolay iletişim kuracaksınız. İş insanlarımız, 'Belediyede bir sorun yaşar mıyım' gibi  bir derdin içinde olmayacaklar. Başvuru yaptığımda '9-12 ay bekler miyim' diye bir düşüncenin içinde olmayacaksınız. Bir ilçe belediyesinden de olsa, benim siyasi partimden de olmasa ben o ilçe belediyesinin de bu işi hızlandırması konusunda gerekli hassasiyeti sonuna kadar göstereceğim. Çünkü ben şunu çok iyi biliyorum, İzmir'in potansiyelini harekete geçirdiğimizde bugün her çeyrekte açıklanmış olan büyümenin bir puan daha yukarıya çıkacağından hiç şüphem yok. Onun için burayı harekete geçirdiğimizde ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını da biliyorum. Daha önce verdiğim sözü yeniliyorum bize daima kolay ulaşacaksınız ve daima istişare halinde olacağız" dedi. 

ÖZEL'E 'KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK' ÇIKIŞI 

CHP Lideri Özgür Özel'e çağrıda bulunan Dağ, "Son zamanlarda CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in panik halinde olduğunu görüyorum. Verdiği demeçlerde sürekli bizimle ilgili bazı söz ve ifadeleri oluyor. Bir Genel Başkanın İzmir'deki bir aday hakkında konuşmasını manidar buluyorum. Hemşehrilerimize mesaj atarak alakasız ifadelerle bulundu. Özgür Özel, korkunun ecele faydası yok. Korkusu yakın geçmişte kazanmış olduğu Genel Başkanı koltuğunu başka birine kaptırmak. Çantada keklik görükleri İzmir'de durumun iyi gitmediğinin farkındalar. Bu şehre dayatma yapmayın. Bu şehir dayatmayı kabul etmez. Büyükşehir ve 30 ilçeyi, 'ben yaptım oldu' anlayışıyla adaylaştırırsanız ben  bir İzmirli olarak isyan ederim. 31 Mart'ta bu isyana İzmirliler omuz verecektir. Biz İzmirde gayet güzel bir süreç yürütüyoruz. Başladığımzıdan beri demokrasi kültürünü işleriyoruz, işletmeye devam edeceğiz. Bu şekilde yol alınmasını doğru bulmuyorum" ifadelerine yer verdi. 

İZMİR HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL! 

İzmir'in hak ettiği yerde olmadığına dikkat çeken İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli,  "İzmir hepimizin en kıymetlisi. Ve bir çoğumuz bu güzel kentin henüz hak ettiği yerde olmadığına inanıyoruz. Her zaman söylerim; “İzmir’de her şeyden var ama hiçbir şeyden tam yok” diye. Bu aslında bir başka  şuna denk geliyor; her alanda potansiyelimiz var, ama hiçbir alanda potansiyelimizi tam olarak kullanamıyoruz.  10’dan fazla üniversiteye sahibiz ama başarı sıralamasında arzulanan üniversitelerimizin bireysel başarıları bir yana totalde hedeflediğimiz noktada değiliz. Bir liman kentiyiz ama limanlarımız arasında bir koordinasyon ve eşgüdüm birlikte hareket etme sinerjisi yok. Sağlık ana temasıyla iki kez EXPO adayı olduk ancak ülkemizin önemli marka hastanelerini bile kentimize çekmekte zorlanıyoruz. Uluslararası sağlık turizmi bu işi yapanların gayretiyle ilerlemeye çalışıyor.  İzmir’in bir ucunda Bergama, diğer ucunda Efes gibi iki mücevhere sahibiz; denizimiz, güneşimiz, koylarımız göz kamaştırıyor ama yıllardır 1,5-2 milyon turist barajında takılıp kaldık. Kent olarak köklü kulüplere ve derin bir spor kültürüne sahibiz ama sportif başarılarda inişli çıkışlı bir yapımız var. Sanayi potansiyelimiz mevcudun çok üzerinde ama geliştirmek için yerimiz yok.  Bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün" ifadelerine yer verdi. 

ÖZGENER'DEN KENTSEL DÖNÜŞÜM VURGUSU 

İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener ise kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak, "İzmir’de ömrünü tamamlamış yapıların dönüşümünün gerekli olduğu yadsınamaz bir gerçek. İzmir’i depremlere dirençli bir kent olarak hazırlamak için; kentimizdeki tüm kurum ve kuruluşların bir arada çalışması noktasında hemfikir olduğumuza inanıyorum.  Sayın Dağ’ın “Yerinde Yeniden Dönüşüm” projesi ile İzmir’in, afetlere karşı daha dirençli bir kent olması, kent kimliğine uygun, hemşehrilerimizin güvenli konutlarda yaşamalarını sağlayacak bir dönüşüm planladığını görüyoruz. Kentimiz özelinde, kıyı kesimlerinde yapı stoğumuzun eski ve zemin yapısı maalesef iyi durumda değil. Ayrıca, yüksek katlı bitişik nizam binaların dönüşmesi oldukça sınırlı. Dönüşse bile ancak parsel bazlı dönüşebiliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki’ye de önerdiğimiz gibi, ada bazlı dönüşümü zorunlu tutarak, gerekirse inşaat koşulları değiştirilerek, kentin hem siluetinin hem de yapı stoğunun olumlu yönde değiştirilebileceği kanaatindeyiz" dedi. 

Editör: Nurican ALBAYRAK