Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Valiler Buluşması'nda konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin binlerce yıllık devlet geleneği içinden süzülüp gelen pek çok kurumunu ve tahammülünü bugün de yaşatabilen bir ülke olduğu ifade ederek, "Mülkiye idare teşkilatımız bu geleneğin hem sahibi hem uygulayıcısı olarak devlet ve millet hayatımızda önemli bir konuma sahiptir. Hep söylediğim gibi valilik ve kaymakamlık başta olmak üzere yöneticilik görevleri mesai saatleri ile sınırlanmaz. Ziya Paşa Amasya’da valilik yaparken şöyle bir beyit söylemiştir; ‘Zannetme ben Amasya’da paşalık eyledim, buldum yetim halkı babalık eyledim.’ Evet; valiler şehirlerinde paşalık eylemekle değil yetim halka babalık etmekle şehrin her bir meselesine sahip çıkıp çözümüne öncülük yapmakla mükelleftir. Bu bakımdan şehrin yöneticisinin günün 24 saati yılın 365 günü kapısı da telefonu da gözü de feraseti de hep açık olacaktır. Aksi taktirde şehrinize ve orada yaşayan insanlara hak ettiği hizmetleri veremezsiniz. Mülkiye idare teşkilatı mensuplarımızla yaptığımız hemen her toplantıda bu beklentiyi dile getirmemizin sebebi devlet geleneğimizin ve yönetim tahammüllerimizin de bize aynı hakikati işaret etmesidir" diye konuştu.

'ONCA SALDIRIYA RAĞMEN HEDEFLERİMİZİN ÖNEMLİ BİR KISMINA ULAŞTIK'

Gerektiğinde canlarını feda etmekten çekinmeyecekleri vatana aynı hissiyat ve kararlılıkla hizmet vermeleri gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

Bilal Saygılı’dan CHP’ye |  'Her iş ellerinde patladı!' Bilal Saygılı’dan CHP’ye | 'Her iş ellerinde patladı!'

"Hayali olmayanın hedefi de olmaz. Bin yılı aşkın süredir ilahi kelimetullah yolunda gazadan gazaya, mücadeleden mücadeleye koşmuş bir milletin evlatlarıyız. Her ne kadar medeniyetimizin temel kavramlarından ve onların ifade ettiği mana dünyasından mahrum kimi mankurtlar varsa da milletimizin kalbi hala aynı heyecanla atmaktadır. Medeniyet ve hakimiyet konusunda kaybettiğimiz her şeye, geçmişte bizi başkalarından üstün kılan hasretlerimizi canlandırarak yeniden kavuşabiliriz. İlimden ahlaka, adaletten gayrete, her konuda bu yol haritasını izleyeceğiz. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı vazifelerimiz boyunca hep bu anlayışla hareket ettik. Hatırlarsanız bundan 13 yıl önce milletimizin karşısına 2023 hedefleriyle çıkmıştık. Birileri bu programımızı duyunca kendi akıllarınca bize dudak bükmüştü. Hamdolsun geceli gündüzlü bir çalışmayla nice badireleri atlatarak hedeflerimizi adım adım hayata geçirdik. Yıllar yılları kovaladı ve bakınız 2023’ü de bitirdik. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen hedeflerimizin önemli bir kısmına ulaştık."

'TÜRKİYE YÜZYILI, DEVLETİN VE MİLLETİN ORTAK HAYALİDİR'

Erdoğan, geçen yıl aynı zamanda Cumhuriyet'in ilk asrını geride bırakıp 2’nci asrına girildiğini belirterek, "Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri vesilesiyle milletimizin önüne yeni bir vizyon daha koyduk. Adına ‘Türkiye Yüzyılı’ dediğimiz bu vizyon bir siyasi parti programı değil, ülkenin topyekün kalkınması, büyümesi, güçlenmesi hedefinin adıdır. Bir başka ifadeyle Türkiye Yüzyılı milletin ve devletin ortak hayalidir, ortak programıdır, ortak projesidir. Hiç şüphesiz Türkiye Yüzyılı'nın şehirlerimizdeki birinci muhatabı siz valilerimiz, kaymakamlarımızsınız. Ülkemize geçtiğimiz 21 yılda kazandırdığımız kalkınma ve demokrasi atılımları ile eser ve hizmetler Türkiye Yüzyılı'nın temelidir. Asırlık ihmallerin telafisi ile inşa edilen bu güçlü temel üzerinde yükselteceğimiz Türkiye Yüzyılı'nı bizden sonraki nesillere bırakacağımız en büyük miras olarak görüyoruz. Bu bakımdan valiler buluşmamızın gündeminin Türkiye Yüzyılı odaklı oluşturulmasından memnuniyet duyuyorum. İnşallah 2024 yılını da hep birlikte gökkubbede bırakacağımız hoş sadaları, insanımızın gönlünden kopup gelen ‘Allah razı olsun’ duasını hiçbir dünyevi karşılığı değişmeyen bir anlayışla değerlendireceğiz" diye konuştu.

'28 ŞUBAT VARİ MÜSAMELERİN GERİSİNDEKİ GÜÇLERİ GAYET İYİ BİLİYORUZ'

Erdoğan, Cumhuriyet'in ilk asrının hangi sıkıntılarla, hangi sancılarla, hangi sarsıntılarla geçtiğini herkesin gayet iyi bildiğini ifade ederek, "Her ne kadar hükümetlerimiz döneminde bu eksiklerin çoğunu gidermiş, ülkemizi en üst lige çıkarmış olsak da geldiğimiz yeri yeterli bulmuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu kamuoyuyla ilk defa paylaşırken de ifade etmiştim. Öyle kritik bir eşikteyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya küresel gelişmişlik liginin ön sıralarındaki yerimizi alacağız ya da tekrar geriye düşme riski ile karşı karşıya kalacağız. Ülkemizi Türkiye Yüzyılı vizyonuyla asırlık hedeflere yöneltirken üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir eseri ve hizmete imza atmamış olanların rahatlığı hiçbirimizi yanıltmasın. İşimiz gerçekten zor. Sizler de takip ediyorsunuz. Türkiye ne zaman kritik bir yol ayrımına gelse hemen kirli senaryolar, hain tuzaklar, alçakça oyunlar devreye sokuluyor. Maalesef ülkemizde bu senaryolarda figüranlık yapmaya hevesli kesimler hiç eksik olmuyor. Son günlerde sık sık karşımıza çıkmaya başlayan 28 Şubat vari müsamerelerin gerisindeki güçleri de niyeti de hevesi de gayet iyi biliyoruz. Artık kimsenin itibar etmeyeceğine inandığımız bu bayat oyunların gayesi bizi asıl hedeflerimizden, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan uzaklaştırmaktır. Bugüne kadar başaramadılar, inşallah yine başaramayacaklar" dedi.

'SOSYAL MEDYADAKİ YANLIŞ HABERLERLE ÜLKEYİ KARIŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Erdoğan, dünyada, bölgede ve Türkiye içinde yaşanılan zorlu süreçlerin ürünü olan sıkıntıların farkında olduklarını işaret ederek şunları söyledi:

"Milli birlik ve bütünlüğümüzün düşmanı sosyal fay hatlarını bu defa yabancı ve İslam düşmanlığı üzerinden harekete geçirmeye çalışıyorlar. Küresel ve bölgesel krizlerin ürünü ekonomik dalgalanmalar ile insanları hükümetlerinin ötesinde, devletlerine düşman etmenin aracı haline getirmeye çalışıyorlar. Sosyal medya gibi kontrolü küresel güçlerin elinde olan mecralarda dolaşıma sokulan yarısı yalan yarısı yanlış haberlerle ülkeyi karıştırmaya çalışıyorlar. Gençlerimiz başta olmak üzere kimi vatandaşlarımızın zihin ve gönül dünyalarını bulandırarak senaryolarını hayata geçirebilecekleri bir zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin yaşamış olduğu tüm badirelere rağmen asla taviz vermediği demokratik olgunluğundan rahatsızlık duyanlar faşizmin en lümpen biçimlerinin güzellemesine giriştiler. Öyle ki burada İsrail’in vahşetini, Batı dünyasının bu vahşete verdiği desteği yüceltenlere, insanı insan yapan değerleri çiğneyip geçenlere dahi rastlayabiliyoruz. Eskilerin deyimiyle kış kışlığını, gavur gavurluğunu elbette yapacaktır. Bize düşen görev milletimizi bu hakkaniyet, adalet, ahlak ve insanlık dışı, İslam ve Müslüman düşmanı, Türk ve Türkiye düşmanı tuzaklara karşı uyanık tutmaktır."

'TÜRKİYE 31 MART'TA YENİ BİR SEÇİME HAZIRLANIYOR'

Erdoğan, Türkiye’nin sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke olmadığını vurgulayarak, "Milletimiz de sadece bu sınırlar içinde yaşananlardan sorumlu bir topluluk değildir. Türkiye’nin de milletimizin de hem etki hem sorumluluk alanı çok geniştir. Bunun hem tarihi ve kültürel geçmişimizden hem de inancımızdan ve fıtratımızdan kaynaklanan sebepleri vardır. Kazandığımız her başarı ve zafer nasıl bu geniş coğrafyanın 4 bir yanında yankılanıyorsa aynı şekilde kayıplarımızın yol açtığı üzüntülerin de kalpleri hüzünlendiğinden de şüphemiz olmasın. Gören gözler, işiten kulaklar, hakkı dile getiren diller ve hakikati teslim edebilen gönüller için bu anlamlı tablo gerçekten çok büyük bir sorumluluk demektir. Türkiye Yüzyılı işte bu bakış açısının hayatın her alanında gerçekleştireceğimiz atılımlarla ete kemiğe büründürülmesi demektir. Türkiye 31 Mart’ta yeni bir seçime hazırlanıyor. Sizler devletin ve onun başı konumundaki Cumhurbaşkanının illerimizdeki en üst düzey temsilcisi durumundasınız. Bu sıfatla sizlerden ülkenin ve milletin geleceğini ilgilendiren her husus gibi önümüzdeki seçim sürecinde de üstün gayret bekliyorum" dedi.

'SERTLEŞEN REKABETİ ÜLKEYİ KARIŞTIRMAK İÇİN KULLANANLAR OLACAKTIR'

Erdoğan, yerel seçimlerin yaklaştığına işaret ederek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

​"Milli iradenin ülke yönetimine yansımasının vasıtası olan seçimlerin sağlıklı bir şekilde huzur ve güven içinde yapılması şarttır. Her seçim dönemi gibi 31 Mart’ta da milletten alamadıkları desteğin acısını kargaşa ve kaos çıkartarak gizlemek isteyenler olabilecektir. Seçim sürecinde diğer vakitlere göre biraz daha sertleşen rekabeti ülkeyi karıştırmak için kullanmak isteyenler de olacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart’ta da sandığa gölge düşürülmesine hep beraber izin vermeyeceğiz. Bunu da adayların çalışmalarını hukuki sınırlar içinde rahatça yapabilmelerine yardımcı olarak, her vatandaşımızın seçim günü gönül rahatlığıyla oyunu kullanabilmesini sağlayarak, sandıklardaki oy sayımının güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini temin ederek, sonuçların ilanının ve sonrasındaki işlemlerin sağlıklı olarak işlediğinden emin olarak velhasıl sürecin baştan sona sorunsuz, sıkıntısız, emin bir şekilde yürümesini gözeterek öncelikle sizler yapacaksınız. Adalet teşkilatımız, seçim kurullarımız, emniyet teşkilatımız ve diğer destek birimlerimiz kendi sorumluluk alanlarındaki işleri ifa ederken sizler de koordinasyonu sağlayacaksınız. Her ihtimali göz önüne alan ve alternatif çözüm yollarını anında devreye sokacak bir yaklaşımla inşallah bu seçimleri de suhuletle, tam bir demokratik olgunluk içerisinde neticelendireceğimize ben inanıyorum"

Kaynak: DHA