Savaşlar neden çıkar?  I. Dünya ve II. Dünya savaşları neden çıktı?  Savaşta neden ittifaklar oluşur?
Birinci Dünya Savaşına, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun veliahdı olan Ferdinand'ın, Saraybosna gezisi sırasında bir Sırp milliyetçisi olan Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi sebep olmuştur.13 Mart 2023 (Google.com) Fransız İhtilali’nin yaydığı ulusçuluk akımları, devletler arasında gerçekleşen bloklaşmalar ve ülkeler arasında artan sömürgecilik yarışı 1. Dünya savaşının en önemli nedenlerindendir.
I. Dünya Savaşı İngiltere, Fransa, Sırbistan ve Rusya İmparatorluğu , (daha sonra İtalya, Yunanistan, Portekiz, Romanya ve ABD ile Almanya.) ile Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu, Bulgaristan ve İtalya arasında oldu. Bilançosu Fransa ve İtalya savaştan galip ayrıldılar. Ancak ekonomileri oldukça kötüleşti ve sömürgelerini teker teker kaybettiler. 40 milyon insan öldü.  2.5 milyon kişilik Türk ordusunun katıldığı 1. Dünya Savaşı'nda 375 bin askerimiz şehit, 202 bin askerimiz ise esir düştü.21 Mar 2016

II. İkinci Dünya Savaşı Nazi Almanya’sı 1 Eylül 1939'da Polonya'ya saldırdı. Nazi Almanya’sı, İtalya ve Japonya ile SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ), ABD, İngiltere, Çin ve Fransa arasında oldu. 60 ülke savaşa katıldı. 6 ve 9 Ağustos’ta 1945 ‘de ABD Japonya’nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerine atom bombası attı. 1941’de Almanya Rusya ‘ya saldırdı.  8 Mayıs 1945 ‘de Naziler teslim oldu. Avrupa ‘da savaş sona erdi. 2 Eylül 1945 te Japonya teslim oldu. I. Dünya savaşı bilançosu 80 milyon insan öldü. 
Sonuçta: Rusya, Balkanlar'da güç kazanmıştır. Türkiye, ABD gücüne yaklaşmıştır. Almanya ikiye bölünmüştür. İngiltere ve ABD desteğiyle 1948 yılında Filistin'de İsrail Devleti kurulmuştur. Kısa bir Dünya savaşları panoramasını özetlememin elbette bir amacı var.

14 Mayıs’ta ülkenin geleceğinin belirlenmesini onaylayacak Türk milleti için de bir tür ittifak savaşı yapılıyor. Bu savaşın da kazananı ve kaybedeni olacak sonuçta. Ülkemiz 6 Şubat 2023 ‘de bir doğa savaşı yaşadı. Bu savaşın galibi yok. Hem doğa, hem de ülke kaybetti.

Doğa bizim düşmanımız mıydı?

Doğa bize hangi kötülüğü yapmıştı da biz onunla savaştık!
11 ilimizde yaşanan deprem felaketi yeni bir değişimin habercisi olabilir. Çünkü,  Doğa’da fizik yasaları fen yasaları işliyor. Doğa onun dilinden anlamamızı istiyor. I. ve II. Dünya savaşlarının bilançolarına baktığımızda devletler savaş sonunda hepsi de bir değişim yaşadı. Türkiye ‘de bu değişim doğanın aklın bilimin yanında olmamızı isteyen bir değişim şeklinde olacak. Çünkü buna mecbur. Yani bu doğa savaşından kazançla çıkacağımız durumu da öngörüyor. Peki ya maddi, manevi ve kültürel kayıplarımız!  Şüphesiz çok acı, şüphesiz masum canların kaybı çok  dramatik, tamamen ihmal ve doğa ile barışık olmayan alt yapı ve binaların yapılmış olmasından dolayı bilanço çok ağır.

Nasıl kalkacağız bu yıkım ve enkazdan?

Kaizen felsefesi; Japonca’daki 'kai' yani 'değişim', 'zen' yani 'daha iyi' anlamlarının birleşiminden meydana geliyor. Japon kültürünün binlerce yıldır bir parçası olan bu felsefe, Japonya'nın II. Dünya Savaşı sonrasındaki ekonomik yükselişinin de yapı taşı olarak ön plana çıkıyor. Japon yönetiminde en önemli kavramların başında gelir ve Japonya'nın rekabetteki başarısının anahtarı olmuştur. 9 Haz 2021 
Kaizen; Japonların mükemmele ulaşma arzuyla sürekli daha iyisini yapmak için çalışma ve kendini geliştirme felsefesidir. Sürekli iyileştirme, sürekli geliştirmeyi amaçlar. Sürekli iyileştirme, her geçen günün bir önceki günden daha iyi olması felsefesine dayanmaktadır. Bu felsefe,  bir yaşam biçimidir. 

14 Mayıs’taki değişimin sonunda yeni gelecek planlamalarımızın Keizen felsefesine göre yapılandırılmasını çok önemsiyorum. Yoksa II. Dünya savaşında yerle bir olan Japonya’nın bugün geldiği durumu kim inkâr edebilir! Sürekli eğitim, sürekli gelişimin başlangıç yoludur. Büyük bir olasılıkla seçilmesi beklenen Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakının paydaşları Keizen felsefesinin, yönetimdeki uygulamalarında çok yol göstereceğine, ihtiyaç duyacaklarına inanıyorum. İnsanı değerli kılan en önemli şey akıldır. Aklı, bilimi sistemleştirdiğimizde bu felsefenin anlamı ve amacı görünmüyor mu?

Kaizen'in ”Yedi Temel Prensibi”nde tek ölçü ekonomik çıkar olmamasıdır. Ülkemizde oluşan enkazın kaldırılmasında elbette bu prensibi uygulamak da yarar var. Yani tek ölçü ekonomik çıkar olmamasıdır. Planla, uygula, kontrol et, önlem al (PUKÖ) döngüsünde tam bir ekip ruhu anlayışı olduğu için sistem sürekli bir gelişme içinde çalışır.

Kaizen'in Yararları: 
Artan verimlilik, 
Geliştirilmiş kalite,
Düşük maliyetler.
Geliştirilmiş iletişim ve işbirliği.
Geliştirilmiş çalışan memnuniyeti.
Çalışanlar ve yönetim arasında daha fazla kişisel yatırım.
Kaizen israfı azaltarak, değeri ve kaliteyi artırarak sürekli iyileştirmeye odaklanan bir stratejidir. Kaizen'in ana odak noktası; büyük iyileştirmeler elde edilene kadar zaman içinde her gün küçük değişiklikler yapmaktır. 
Yerkabuğu hareketleri de aslında bir sistemin parçası olarak çalışıyor. Bu hareketler 
1. Hızlı ve Kısa Süreli Hareketler (Depremler) 
2. Yavaş ve uzun Süreli Hareketler (Epirojenik ve Orojenik Hareketler) Depremler hızlı ve kısa sürede olan  hareketlerdir. Yavaş ve uzun süreli hareketler ise; oldukça uzun jeolojik zamanları meydana gelmektedir ve bunun sonucunda  epirojenik (kıta oluşumu) ve orojenik (dağoluşumu) değişimler oluşmaktadır.
6 şubat 2023 ‘de  ülke olarak ve hızlı ve kısa süreli hareketleri büyük bir yıkımla yaşadık. Yavaş ve uzun süreli hareketler ise devam ediyor. Dünya ‘nın oluşumu sırasındaki levha hareketlerinin sürekliliği yeni değişimleri yaratıyor. Her sürekli hareket, levha hareketlerinin kıtaların itilmesine kıvrılmasına ve yükselmesine  sebeb olduğundan Dünya’nın kıtalarını çok çok uzun yıllar içerisinde  tekrar yakınlaşmasına sebep olacak. Yani Dünya coğrafyası değişiyor. Yeni Dünya coğrafyasında bizim değişimimiz, Türkiye’nin Dünya ‘da en güçlü ve en demokratik bir ülke konumuna gelmesi şeklinde olacaktır.