Merhaba.
Yeni yıla, yeni gazeteme, yeni başlangıçlara. Daha da ötesi ülkeme ve ülkemin güzel insanlarına.
Sanırım yeni başlangıçlarda kısa bir girizgah şart olur.
Bu sayfalarda sadece yerel siyaset değil, her telden konuşmak düşüncesindeyim izninizle.
O nedenle geçmişe kısa bir göz atarak yeni yıla gelelim...

Geleceğimizi etkileyecek

Geçen yılın özellikle son aylarında olanlar yeni yılın çok hareketli geçeceğinin göstergesi gibiydi.
Nitekim fazla geçmedi, yılın ilk haftasında birçok ilginç olayla karşılaştık. Ve hemen tümü oldukça uzun sürecek  kirli çarşaf ve bağlantıların ortaya döküleceği yeniliklerin göz önüne serileceği geleceği, daha doğrusu geleceğimizi etkileyecek olaylar.
Dışarıdan başlayalım...
Akdeniz'de hidrokarbon araştırmaları oldukça kapsamlı olarak devam ediyor, son hamlemiz "G Bölgesi"nde başlayan sondaj gösterdi ki, ülkemize bu pastadan pay kaptırmak istemeyen tüm ülkeler aileye boyu karşımızda saf tuttular.                                        
 Umarım bu yıl yüzümüzü güldürecek sonuçlar alacağımız bir yıl olacak. Doğal olarak da bizi dışlamak isteyenlerin çabaları sürüyor masa başında ve sahada.
Bu oyunları gören hükümet, Libya ile yaptığı anlaşma ve bu anlaşmayı BM'ye dek götürmesi ile akıllıca bir adım daha attı. Yaptığımız anlaşmanın Akdeniz'de ki gücümüzün de bir göstergesi olacağını herkes biliyor. Bu nedenle, H. Hafter güçleri üzerimize salınmak isteniyor ama Türk askerinin gücünü herkes biliyor ve gördü.
Libya'ya tezkere meselesi çok konuşuldu. Oysa Türkiye'nin dünya üzerinde birçok ülkede hem askeri hem arabuluculuk faaliyetleri var. Libya anlaşması şu an bize karşı gibi görünen ülkelerin dahi işine yarıyor. O nedenle bu konuda hiç beklenmeyen gelişmeler de olabilir.   

Suriye'de işler karışık

Suriye'de yıllardır ölüm ve dehşet kol geziyor. YPG güçleri askerimize saldırmaya devam ederse büyük ihtimal hareket tekrar başlar, ama bu iş daha çok su kaldırır.
ABD ve Rusya ile karşılıklı olumlu adımlar atılması hem "Yurtta sulh cihanda sulh" politikamız açısından hem de komşuluk ve müttefiklik ilişkileri açısından önemli değil mi! Her ne kadar ikisine de çok fazla güvenmesek de (ki Libya'da ikisi anlaşmış da olabilir).
 Ama genel anlamda dış  ilişkilerimiz gayet olumlu bir havada seyrediyor.

Gelelim yurt içine

Her ne kadar birçok eleştiri varsa da, olumsuz düşünmemeyi yeğlerim.
Elektrikli araba hamlesi büyük heyecan yarattı.
Atılan ve atılacak adımlarla işin ciddiyeti çok daha iyi anlaşılacak eleştiriler ve eleştirenlerin haklılığı veya haksızlığı daha iyi ortaya çıkacak.
Kanal İstanbul projesi tüm eleştirilere rağmen gerçekleştirilme olasılığı yüksek. Keşke inatlaşma yerine bilimsel çabalarla bir sonuca varılabilseydi çoğunluğun onaylayabileceği.
Savunma sanayisinde atılan atımlar gerçekten göz kamaştırıcı. Devletin ve özel sektörün veya ortak olarak gerçekleştirilen ürünler piyasaya sürüldükçe dünyada ses getirmeye başladı.
 Akıncı ve Anka platformları dünyadaki benzerlerinin üstünde yeteneklere sahip. Türkiye bu konuda önder ülkelerden biri haline geldi. Hele hele yıllar önce İsrail yapımı Heron'lar ile dağları boşuna bombaladığımızı düşünürsek.
Birkaç gün önce de PD 170 adı verilen yerli ve milli motor da teslim edilince bu konuda gerçekten dünyadaki ilk beş arasında yer aldık; hatta bir anlamda öncü oluyoruz İHA'larımızın yetenekleri açısından.
Ankara'daki rüşvet olayı da gündemi epey sarstı.
Aslında bu olayların ortaya çıkması bir şekilde ülkenin bağırsaklarının temizlenmesi gibi oluyor ama, sonuç önemli..

İzmir'in gündemi

İzmir'de ise yılın ilk ayına damga vuran iki olay var..
Biri Gökdelen meselesi.
Son durumda Başkan Soyer'in "Yapılacak Gökdelen 142 metreyi geçmeyecek, bizim de içimiz rahatlayacak" açıklaması şaşırttı gerçekten.
Kordon'da 142 metrelik bir yapıyı düşünmek ve görmek istemem doğrusu. Umarım daha mantıklı bir sonuca ulaşılır.
İkincisi de Fuardaki gazinolar. Yıkım fotolarını Facebook'ta da paylaştığım İzmir'in tarihi denebilecek bu yıkım, geniş çevrelerin dikkatini çekti.
Bunca dillenince belediyeden restore edilecek sesleri gelmeye başladı.
Yıkılan bina yıkım sonrası nasıl 'rölöveleri' alınır da restore edilir anlayamadım!
Bakalım daha neler göreceğiz.
Bu arada bu konudaki cesur çıkışı nedeniyle değerli büyüğümüz Sancar Maruflu'ya saygı ve sevgilerimi iletmeyi borç bilirim bir İzmirli olarak.