Kimdi?
Neyin nesiydi?
Bilmiyorum!
İçimi acıttı ama bir faydam dokunamadı…
Bana ve benim gibilere sokağa çıkma yasağı olduğu için ‘Bana yardım edin!’, ‘Yardım edecek bir kişi yok mu?’ diye feryat edercesine bağıran bir kişinin çağrısına yanıt veremedim…
Belki bir garip kişi idi, belki de aklını oynatacak hale gelen bir ihtiyaç sahibi…
‘Ne oluyor?’ diye pencereyi açıp bakıncaya kadar, ses arka sokaktan uzaklaştı, gitti…
Hadi ben yarım yamalak duydum, belki de kimseye yakıştıramadığım için ‘sözüm ona ilgileniyor!’ gibi yapıp pencereden ne olduğunu anlamaya çalıştım, bir başka kişi yok muydu?
Yok işte…
Yok!
Allah kimseyi muhtaç da etmesin, sokaklarda bağıracak kadar sıkıntılı duruma da sokmasın…
Bu duada sadece ve sadece kendimizi affettirmek, ya da vicdanımızı bir noktada rahatlatmak için ağzımızdan çıkanlar…
Neler çektiğini bildiğim İzmirli Oğuz Matoğlu ilk kez benzer bir yorum yapmıştı, delikanlılık çağını geçmek üzere olan otizmli evladı için çırpınırken, kendisine ‘Allah yardımcım olsun!’ diyenlere ve sözde ‘acıyarak’ bakanlara seslenmiş, kısacası ‘Bırakın bu ayakları!’ demişti.
Bizler öyleyiz maalesef…
Düşünün bakın, ‘Aynı dünyada yaşamıyoruz!’
‘Konuşmuyor, anlatmıyor!’ diye, bazılarımızı hissetmiyor, sanmayın!
Kimisi değil, bazısı değil, çoğunluk çığlıklarını içine atmaktadır.
Ve önemli olan, ‘sessizlerin, sesi olabilmektir!
MİKROP HİKMET’TEN ÖĞRENMİŞTİM
Şu ana kadar canına kıyan müzisyen sayısı 100’ü bulmuş…
İzmirli ünlü şovmen ‘Mikrop’ lakaplı Hikmet’ten öğrenmiştim müzisyenlerin çektikleri sıkıntıları…
Sayıları binleri, milyonları buluyor.
Hepsi zor durumda.
Hem de aileleriyle birlikte…
Ellerindeki müzik aletlerini satmaya çalışıyorlar, yok pahasına..
Yenisini nasıl alacaklar?
Örnek çok…
Seyyarların sıkıntısı anlatmakla bitmez…
SEYYARLAR ÇIRPINIYOR
Daha önce İzmir Seyyar Satıcılar Derneği’nden söz etmiş ve haklı isteklerine dikkat çekmiştim.
Hafta başında 10 bin esnaf tek çatıda buluştu ve ilk Meclis'i yaptı.
İzmir’de 10 bin üyeye sahip 6 kooperatif ile 5 dernek bundan sonraki faaliyetlerini İzmir Seyyar Satıcılar Derneği çatısı altında sürdürme kararı aldı.
Türkiye’de ilk kez hayata geçen ‘Seyyar Satıcılar Esnaf Meclisi’nin de ilk toplantısını yapan üyeler, kentteki 200 bin sokak satıcısı adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de seslenerek, sabit işyerlerinin olmadığı bölgelerde kayıt altına alınarak ve sosyal güvenceye kavuşarak çalışmak istediklerini söylediler.
Peki sesleri duyuldu mu?
Bence bu soru çok kişinin yanılmasına neden oldu, anlatayım:
Ama kim bu seyyar satıcılar, ne yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar?
Yaşamlarını sokaklarda sürdüren; gevrekçi, hurdacı, atık toplayıcı, midyeci, mısırcı, çiçekçi, kestaneci, bitpazarı esnafı, seyyar manavı, falcı, ayakkabıcı, sokak müzisyeni ve ressamı…
Kent genelinde sayıları 200 bine yakın, belki de fazla…
Şimdi güzel bir adımdan söz edeyim:
SOYER'E 'SOKAK' RAPORU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret eden İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, sokak satıcılarının talep ve önerilerini içeren raporu iletti.
Başkan Tunç Soyer, ilçelerdeki Pazar yerlerinin haftada bir gün sokak satıcılarına ayrılacağını söyleyerek, ‘Sabit esnafın olmadığı bölgelerde de seyyar satıcılar için satış alanları oluşturulabilir. Büyükşehir olarak bu noktalarda kullanılacak tek tip araçları tasarlayabiliriz’ dedi.
İzmir Seyyar Satıcılar Derneği tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne önerilen Esnaf ve Sanatkârlar Daire Başkanlığı kurulması konusu da gündeme geldi.
Türkiye’nin ilk Sokak Ekonomisi Şube Müdürlüğü’nün kapatılmak durumunda kalındığını aktaran Soyer, ‘Daire başkanlığı kurulmasına yönelik çalışmalarımız ise sürüyor’ dedi.
Dernek yöneticilerine müjde de veren Soyer, “İlgili birimlerimizle yaptığımız görüşmelerde ilçelerdeki pazar yerlerinin haftanın belli bir gününde seyyar satıcılara ayrılması konusunda fikir birliğine vardık. Bunun haricinde dükkânların olmadığı ve sabit esnafın ekonomisine zarar vermeyecek şekilde belirlenecek alanların dışına da çıkılmadan alanlar oluşturulabilir. Büyükşehir olarak bu noktalarda kullanılacak tek tip araçları da tasarlarız” ifadelerini kullandı.
Yani çok önemli ve olumlu ilerlemeler var…
Son sözüm şöyle:
‘Hayırlısı olsun!’
