Çeşme’den söz ettikçe, Çeşme’den haberler akıyor…

Birkaç kez kendisinden, cesur davranışlarından, kenti için mücadeleden bıkmayan Selma Artar’den öğrendim…

Çeşme’de yaşayan Kadınlar olarak Çeşme’nin ilk kadın derneği Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’ni (ÇEKADER) kurmuşlar.

Ve geçen gün sahaya çıkmışlar…

Şimdi sözü Selma Artar’a vereyim:

‘Çeşme Kadın Dayanışma Derneği(ÇEKADER), yaklaşık iki buçuk yıl önce platform olarak faaliyetlerine başladı. Sağlam ve güçlü adımlarla ilerledi ve dernek olma yolundaki son virajıda alarak Çeşme Kadın Dayanışma Derneği oldu.

Av. Fahri Artar, tarafından tüzüğü hazırlanan Çeşme Kadın Dayanışma Derneği, aynı zamanda Çeşme’nin ilk kadın derneği olma gururunu yaşayarak bir ilke imza attı.

Ülkemizin Kurtarıcısı ve Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.’

Gazi Mustafa Kemal Atatürk yolunda

Çeşme Kadın Dayanışma Derneğinin de amacı Önder ve Liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda Çeşme’de sosyal, siyasi, kültürel hiç bir ayrım yapmaksızın tüm kadınları kucaklamak.

Türk kadınının ve Çeşme’de yaşayan tüm kadınların ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel konumunu güçlendirmek, kendi ekonomisi ile birlikte ülke ekonomisine katkı sağlamak ve toplumsal statüsünü yükseltmek, önlerindeki engelleri aşması ve mutlu olabilmesi için maddi ve manevi destekte bulunacak.

Bu anlamda gereken eğitim, panel, konferans, seminer, proje ve kültürel faaliyetleri yürütecektir.

Çeşme Kadın Dayanışma Derneği, aynı zamanda son yıllarda şiddeti iyice artan ‘Kadına Yönelik Şiddetin’ önüne geçilmesi için gereken mücadeleyi vermekten ve bu davalara müdahil olmaktan kaçınmayacaktır.

Çeşme’de oturuyorsanız…

Çevresinde yaşanan olay ve sorunlara duyarsız kalmayacak, gerektiğinde pandemi (korona salgını) sürecinde ve bayramlarda daha önce yaptığı gibi ihtiyaç sahibi kişiler, çocuklar, sokaktaki canlarımız ve çevresel sorunlarda da  (Çeşme  Projesi ve RES’lere karşı olduğu gibi) imkanları ölçüsünde yardım ve destek olacaktır.

Şu an 55 aktif üyesi ve sosyal medyada 400’e yakın üyesi ile faaliyetlerine devam eden Çeşme Kadın Dayanışma Derneği bu iyilik, güzellik, mutluluk ve dayanışma için sizleri de bekliyor.

Haydi Kadınlar

Kalkın Kadınlar!!!

Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’nin size ihtiyacı var.

Biz inanıyoruz ki dünyanın yarısı biz isek, diğer yarısını da biz yetiştiriyoruz.

‘Dünyada her şey kadının eseridir.- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’

Selma Artar ayrıca yazısına bir de özel not eklemiş:

‘İçinde bulunmaktan onur ve gurur duyduğum Çeşme Kadın Dayanışma Derneği’nin ve Tüm Kadınlarımızın her zaman destek ve takipçisi olacağım.

Çeşme Kadın Dayanışma’nın mimarı kalbi iyilik ve güzelliklerle dolu Dost, Arkadaş, Abla, ve Can Yoldaşlarım Nermin Ekinci ve Zerrin Karataş’a, Çeşmeli gazetecilere ve Çeşme Kadın Dayanışma Derneğini Destekleyen herkese TEŞEKKÜR’ü bir borç bilirim.’

Umarım bu kadınlar seslerini daha iyi ve yüksekten duyurur ve Çeşme ile ülkemize yürekten hizmet ederler.

İzmir’deki bazıları gibi kendileri için çalışmazlar…

HAFTANIN HABERİ

'İçini dökme’, buna denir…

Bir başka yorum ise usta Gazeteci Murat Eştürk’ten…

Bakın Murat Eştürk ne diyor?

‘Iyi günler, iyi haftalar diliyorum.

‘Gaziler için Haber Ekspres’in yazdıklarına teşekkürler…

Kurtuluş Savaşı, Kore Gazileri tamam…

Ama şimdi; bir de 15 temmuz gazilerimiz var, simdi.

1993 yılında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın talimatlarıyla Kuzey Irak’a girip, orada savaşan Subaylarımız ve erlerimiz başta oğlum Tahsin Eştürk ölümden döndüler.

15 Temmuz’da tankın önüne yatan üstüne çıkan hatıra fotoğrafı çektirenler gazi de bunlar gazi değil mi?

Cizre Nusaybin arası karakollarda 1974- 1976 arası ve halen görev yapan subay ve askerlerimiz kaçakçılarla devamlı müsademe yani savaş yapıyorlar,

O zaman bunlar da gazi sayılmalı değil mi?

Ben bu guruba giriyorum.

Diğer subay ve erlerimizle o yıllar siniri korumak adına her an müsademede idik.

Gazilik meselesi işte böyle bir şey...’

Murat Eştürk’e de teşekkür ediyorum…

İçinden geldiği gibi yazmış…

Evelememiş, gevelememiş,,,

Yani kimseye şirin görünmemiş…