Bütün bir kış beklediğimiz o sıcacık yaz günleri geldiğinde muhtemelen hepimizin başına bir kez gelmiş olan güneş çarpması gerçekten de kabus gibi bir durum.

Peki ama insanı bir anda sersemleten ve neye uğradığını şaşırtan güneş çarpması nedir?

Ve güzelim yaz tatilinin kâbusa dönmemesi için bu durumdan nasıl korunabiliriz?

Klinik sonuç

Öncelikle güneş çarpması; güneşin altında fazlaca zaman geçirmemizin sonucunda vücut ısımızı ayarlayan mekanizmaların bozulması ile ortaya çıkan klinik bir sonuçtur.

Özellikle öğle saatlerinde, yani havanın en sıcak olduğu anlarda görülür. Gerekli müdahaleler yapılmadığı takdirde ölümle sonuçlanabilen güneş çarpması rahatsızlığı çocuklarda daha fazla görülebilmekle beraber yetişkinlerde de yaşanabilir.

Riski arttırır

Güneş çarpmasının en önemli nedeni aşırı sıcaklıklardır elbette.

Ancak bunun yanı sıra eğer alkol de tüketiyorsanız bu konuda riskinizi artırmış olduğunuzu bilmelisiniz.

Çünkü alkol metabolizmayı yavaşlatarak bağışıklığı zayıflatır.

Bu da güneş çarpmasının olası etkilerinin daha fazla hissedilmesine neden olur.

Uzun süre su tüketmemek de aynı şekilde vücuttaki su dengesini olumsuz etkileyeceğinden dolayı güneş çarpması riskini artırır.

Ayrıca bilinenin aksine güneş çarpması yalnızca açık alanlarda ve güneş altında yaşanılan bir durum değildir. Güneş çarpmasının en temel belirtileri ise uyku hali, zihin bulanıklığı, baş ağrısı, ateş ve mide bulantısıdır.

Nasıl tedavi edilir?

Güneş çarpması aslında acil tıbbi müdahale gerektiren bir durum olsa da uygulayabileceğiniz birtakım basit yöntemlerle yaşanılan sıkıntının etkilerini hafifletebilirsiniz.

Öncelikle güneş çarpması yaşayan birisini görürseniz yatırarak ayaklarını hafifçe kaldırın ve bol su içmesini sağlayın.

Ardından özellikle koltuk altı ve boyun çevresini soğutmaya çalışın.

Ne iyi gelir?

Güneş çarpması yaşayan kişinin alnına bir miktar soğanı ezerek koyabilirsiniz.

Bunun dışında bir bardak suya bir tatlı kaşığı kadar elma sirkesini karıştırarak içmek de cildinizde eksilen elektrolitlerin yenilenmesine yardımcı olur.

Bu arada özellikle çocuklarda daha kolay kullanılabilen bir yöntem olan ayran da vücudun soğumasına yardımcı olarak güneş çarpmasına iyi gelir.

Son olarak güneş çarpması yaşıyorsanız birkaç damla nane yağı, lavanta yağı ve iki yemek kaşığı zeytinyağını karıştırarak boynunuzun arkasına, el ve ayak bileklerinize sürerek hafifçe ovabilirsiniz.

Nasıl korunabiliriz?

Aslında güneş çarpmasından korunmanın en kolay yolu özellikle günün en sıcak saatleri olan 12.00 ve 13.30 saatleri arasında dışarıya çıkmamaya gayret etmektir diyebiliriz.

Bunun yanı sıra birbirinden şık şapka ve güneş gözlüğü aksesuarlarından da yardım alabilirsiniz.

Ve tabii ki bol sıvı tüketimine dikkat ederek vücudun ihtiyacı olan su miktarını sağlamasına yardımcı olmalısınız.

Son olarak kıyafet tercihlerinizi yaparken daha çok şile bezi, keten gibi serin tutan kumaşları tercih edebilirsiniz.

HAFTANIN HABERİ

Bir parçası bile!

Bizler doğadaki yiyecekleri yiyerek günlük ihtiyacımız olan besin maddelerini alıyoruz.

Ama asıl amaçları bizim beslenmemizi sağlamak olmayan, yalnızca tohumlarını daha uzağa göndermek isteyen, bitkiler kendilerini korumak için bazen zehir üretebiliyor.

Hayvanlar da avcılarını uzak tutmak için zehir salgılayabiliyorlar.

Zehirli yiyecekleri bilerek bunlardan uzak durmak mümkün.

Bu bitkilerin avları olmadan ve ölümün kıyısına gelmeden yaşamak için; gelin birlikte dikkat etmemiz gereken tehlikeli ve zehirli yiyeceklere bir göz atalım.

MANTARLAR: Zehir ve yiyecek denilince aklımıza ilk gelenin mantar olması çok normal. Çizgi filmlerde kırmızı şapkalı mantarların zehirli olduğunu öğrenerek yetişmiş bir nesil var. Bu nedenle çoğu zaman mantarlara mesafeli olsak da doğada bulunan mantarları birbirine benzetip zehirlenmemiz olası.

Risk almadan mantar yemek istiyorsanız kültür mantarlarını tercih etmeye devam edin.

Doğadan toplanacaksa gerçekten bu işin ehli insanlar tarafından toplanmış mantarları tüketin.

DOMATES: Domates severek tükettiğimiz meyvelerden biri. Sebze olarak bilinse de aslında meyve çünkü içerisinde tohum içeriyor.

Domates bitkisinin yeşil olan yaprak ve sap kısımları yenilseydi kendisine sebze dememiz mümkün olurdu. Ancak zehirli olduğu için yemenizi tavsiye etmiyorlar.

KAYISI ÇEKİRDEĞİ: Prunus armeniaca bilimsel adıyla bilinen kayısı gülgiller familyasından bir meyvedir. Elma, kiraz gibi diğer gülgiller familyası üyelerinin çekirdekleri gibi kayısı çekirdeği de zehirlidir.

Olgun kayısı çekirdeklerinde bu zehirli madde azdır. Ancak ham kayısı çekirdeği yediğinizde çekirdekte acı bir tat varsa bu amigdalin olduğunu gösterir. migdalin sindirime uğradığında vücutta siyanid adı verilen oldukça zehirli bir bileşene dönüşür.

HİNT YAĞI: Hint yağı ağacının tohumu insanlar ve hayvanlar için zehirli olan alkaloid içerir. Tohumun sıkılmasıyla elde edilen hint yağı ise bu alkaloidi içermez.

BALON BALIĞI (FUGA): Dünyanın en zehirli balığı ve en zehirli ikinci omurgalısı olan balon balığı, kirpi balığı olarak da adlandırılıyor. Japonya'da bolca tüketilir.