Balıkesirspor Baltok, Hatay'da çamur banyosu yaptı dersem yanlış olmaz. Elbette kendi gibi rakibi de bu fırsattan yararlandı. Böylesine bir fırsat ucuza gelmezdi, hem para kazandılar hem de bedavaya getirdiler.
Hatay'da yağan yağmur sahanın çimlerini çamurda boğmuştu. Kurtulabilenler de beline kadar çamur içindeydi. Böyle bir sahada nasıl futbol oynanabilirdi ki? Oynandı. Oynamaya çalıştılar sözü daha doğru olur. Hem saha ile hem de rakipleriyle mücadele ettiler.

***

İyi oynayan takım Balıkesirspor gibi göründü. Görünmesi de normaldi. Daha 40. saniyede gol yediler, geriye düştüler. 11. dakikada da fark 2'ye çıktı. Balıkesir'in yüklenmekten başka çaresi yoktu, Hatay'ın da hücumdan çok gol yememeyi düşünmesi gerekliydi. Bu da topla daha çok oynayanın konuk takım olmasını sağladı.
Gollere geleyim. 40. saniyede Gökhan Karadeniz yerden kötü bir şut çekti. Çamur içine sanırım yatıp yatmamakta kararsız kalan(!) kaleci Vukovic'in altından top ağlara gitti. Vukovic hem gol yedi hem de daha maçın ilk saniyelerinde çamur banyosuna başlamış oldu.
11. dakikada köşe vuruşunu Balıkesir kullandı, golü Hatayspor attı. Korner atışında kapılan topla çok hızlı çıkan Hataylı oyunculardan Murat şut çekti, hızla kaleye koşan Selim Vukovic'ten dönen topu tamamladı, farkı 2'ye çıkardı. İlk golde olduğu gibi burada da Vukovic'in hatası vardı.

***

Balıkesir bol bol paslaştı, rakip yarı alana geçti, ceza alanı önüne kadar gitti, gerisi gelmedi. Gelmeyince pozisyon bile bulamadı. Buna karşın Hatay'ın her zaman en istekli oyuncusu olan Caner, 37. dakikada 3. golü attı takımı adına. Bu gol de şut neticesinde geldi. Kale önünde paslaşması zordu çünkü çamurun en çok olduğu yerler kale önleriydi. En iyi gol atma yöntemi şuttu, 3 golde de rol oynadı. Bu golün hemen öncesinde Vukovic yakınındaki Glumac'a pas vermişti. Glumac da tekrardan Vukovic'e pas atmak isterken topu öyle bir havalandırdı ki, top yere inene kadar rakip oyuncu yetişti ve baskı yaptı. Geri pasını tutamayacak olan Vukovic, zar zor topu uzaklaştırabildi. Golün startı bu pozisyonla verilmişti.

***

İlk yarıda göze çarpanlara da değineyim. Murat bir pozisyonda topu kafayla kornere gönderdi. Ama gözüne kaçan çamur yüzünden bir süre gözünü tuttu. Çamur banyosu yaparken gözlere dikkat etmeli. (!)
Bir Balıkesirli oyuncunun sırtına çamurla sıva yapılmıştı adeta. Kerpiç evin duvarı gibiydi. Sırt numarasını okumaya çalıştım. 2 rakamı gibi bir şey görür gibi oldum. Tam olarak görmek mümkün değildi. Bu oyuncu tahminen Okan Alkan idi.
Bir tane de Hataylı oyuncu vardı. Beyaz forması kahverengiye dönmüştü ve onun da sırt numarasını okumak zordu. Neyse ki saçlarından kim olduğu anlaşılıyordu. Bu kişi ise Caner Hüseyin idi.

***

Balıkesirspor, şut fırsatı bile bulamadan ilk yarı bitti.
İkinci yarıda yeni formalarla sahaya çıktı oyuncular. Balıkesir teknik direktörü Giray Bulak, çok büyük bir riske girdi, formalar gibi 3 tane de oyuncusunu değiştirdi. 45 dakika boyunca hiç kimseye bir şey olmaması için dua etmekten başka bir şey kalmadı. Olsa, oyuncu değiştiremeyecekti.

***

İlk yarının 40. saniyesinde gelen gol, ikinci yarının 44. saniyesinde de gelmek üzereydi. Yapılan ortada arka direkte bomboş olan Caner'in kafa vuruşu auta gitti. Fark 4'e çıkabilirdi.
Balıkesir'in ilk kez kaleyi bulan şutu 55. dakikada geldi, onda da top kalecinin kucağına gitti.
67'de Yılmaz inanılmaz bir gol kaçırdı. Caner'in şutunu Vukovic sektirdi, Yılmaz kalenin dibinden var gücüyle vurdu, üstten auta attı. Gol için topun dibine hafifçe dokunması yeterdi.
74'te kullanılan köşe vuruşunda da Furkan müsait bir pozisyonda topu üstten auta attı. Ama kafa vururken rakibi Korkishko eliyle omuzuna asılmıştı. Penaltı bile olabilirdi. Buna rağmen vurmayı başarmıştı. Vuruş biraz aşağıdan gitse, top ağlarla buluşurdu. Balıkesir, kaleci Akın'ı ilk kez çamura 83'te yatırdı. Otoo'nun yakın mesafeden şutuna yatmak zorunda kaldı ama top direk dibinden auta gitti. Kaleciyi ilk kez de 90+1'de zorladı. Mehmet'in şutunu Akın kornere çeldi.

***

İkinci yarıda da Balıkesir çok bastırdı, gol bulamadı ve maç 3-0 Hatayspor üstünlüğü ile sona erdi. Tüm kötü olumsuz şartlara rağmen, oyuncular canla başla oynadılar, ellerinden geleni yaptılar.
Vukovic'e ayrı parantez açmak lazım. Takımı geride olmasına rağmen topu oyuna geç soktu, oyunu biraz yavaşlattı.