Geçtiğimiz hafta derbi maçı sonrası çok çirkin olaylar yaşandı. Sonrasında da gündeme 'biber gazı' oturdu. Biber gazı nedir? Öldürür mü? İçinde ne var? Zararları ne?
Aslında yeni bir şey değil bu sprey. Yüzyıllar önce Çinliler'in, Japonlar'ın ve Hintliler'in toz biberden karışım yapıp savunma ve saldırı amaçlı savaşta kullandıkları bilinir. İlk kez 1871'de göz yaşartıcı sprey olarak üretildi ama özellikle Vietnam Savaşı sırasında bu tarz kimyasal silahlar, spreyler ve bombalar kullanıldı.
   
Kapsikum, 20 türden oluşan bir biber cinsi. Kapsikum Oleoresin ise bu kapsikum biberinden etanol gibi çözücülerle elde edilen yağlı bir ekstredir (özüttür). Aslında Türkçe söylemek gerekirse; Kapsikum Oleoresin (Oleoresin capsicum (OC)) bildiğimiz dünyanın en acı biberi olan Şili biberinin özünden çıkartılan ve biber gazının temelini oluşturan gıda maddesidir. Bu yüzden biber gazına 'oc' de denilmektedir. Tabii sprey şeklindeki biber gazını püskürtmek için içine başka kimyasallar da konulur. Yüzde 1,2 ila 12,6 civarında OC'ye su, alkol, çözücü solventler, nitrojen, karbondioksit, hidrokarbonların ilave edilmesiyle biber gazı spreyi meydana gelir. Kapsikum Oleoresin içinde kırmızı biberin acılığını veren alkali madde olan kapsaisin mevcut; bu da vücutta kuvvetli sıcaklık ve yanma duygusu oluşturur.
   
Hindistan'da, Japonya'da, Meksika'da, Şili'de, Afrika'da yetişen bu biber çeşitli salça, turşu, sos yapımında, eczacılıkta ise topikal anesteziklerin, uyuşturucu (anestezik) kremlerin yapımında kullanılır. Bir de toplulukları etkisiz hale getirmek için kullanılıyor!
   
1940'ta bir Hollandalı bilimadamı ilk kez kapsaisinin etki mekanizmasını ortaya koydu. Biber gazı periferik sinir sistemine etki ederken, motor sinirleri etkilemediğini öğrendik böylece. Pek çok birbirini tetikleyen reaksiyon sonrasında hava yolundaki kan damarlarında, epitel dokuda, salgı bezlerinde gevşeme ve inflamasyon meydana getirirken; kan damar geçirgenliğinde artış, mukus (salgı) salınımında artış (tükürük, gözyaşı...), bronkokonstriksiyon (hava yolunda daralma) yapar.
   
Biber gazına maruz kalmak 3 şekilde olur; ciltten emilim, gözlerden emilim ve nefes yoluyla kana karışması. Ciltten emilmesiyle terleme, yakıcı acı hissi, kızarıklık, ciddi bir cilt hastalığı olan "Hunan eli" ki bu daha çok kronik maruziyette yani Meksika'da biber işçilerinde görülür. Kapsaisin güçlü bir şekilde sıcaklık reseptörlerini etkiler, böylece refleks olarak terleme, damarlarda gevşeme olur. Eğer biber gazına maruz kalan kişi soğuk havada ve soğuk suya da maruz kaldıysa beyinin hipotalamus bölgesinin uyarılmasıyla tüm vücut sıcaklığında düşme (hipotermi) meydana gelir. Allerjik bünyelerde bu etkiler daha fazla görülür.
   
Gelelim solunumla içimize giren kapsaisinin etkisine. Refleks öksürükler, hava yollarında inflamasyon, burun akıntısı, nefes darlığı, solunum yolunun yanması, ses tellerinde tahriş ve  ses kısıklığı,  larinks spazmı (boğazdaki kasların kasılması ve nefes alamama), en kötüsü de solunum aresti yani solunumun durması! Tansiyon yükselmesi, ciddi baş ağrıları, inme (felç) ve kalp krizi riskinin artması ...Bunlara ilave olarak akciğer ödemi (sıvı toplanması), kimyasal pnömoni, solunum durması biber gazına maruz kalan ÇOCUKlarda görülebilir.  Biber gazı soluyan kişide bulantı, korku ve oryantasyon bozukluğu (ben neredeyim?) da olur.
   
Gözle temasta ne olur? Gözde kızarıklık, yanma, acı, gözün sulanması, refleks olarak göz kapaklarını kapatma, konjonktivada inflamasayon olur. Göz kırpma refleksi kaybına geçici olarak sebep olabilir; bu durumda yabancı cisim kaçması ve kontakt lens kullananlarda enfeksiyon riski artar. Keratit gibi göz enfeksiyonları riski biber gazına maruz kalanlarda artar. Bu yüzden en kısa zamanda en az 15 dakika suyla gözlerini yıkamaları gerekir.
   
Enteresan bir bilgi daha vereyim. Biber gazı tüp içerisinde senelerce etkisini kaybetmez; bu nedenle herhangi bir son kullanma tarihi yoktur.
   
Sonuç: Biber gazı spreyleri sağlığa zararlı. Kalbe, solunum sistemine, sinir sistemine, göze, cilte zararlı etkileri olduğu gibi; ölüme bile sebep olabilir. Özellikle HAMİLE, ÇOCUK ve GENÇlere karşı kullanılmamalı. Kimya biliminin babası sayılan Paracelsus'un çok güzel bir sözü var: "Dosis sola facit venenum" yani 'Her şey zehirdir ve bu sadece doz meselesidir'!

NOT: Bugün 19 Mayıs, Atatürk'ü bir kez daha minnetle ve saygıyla anıyoruz. Tüm gençlerimizin bayramını kutlarım.

Sağlıkla kalın.