Karşıyaka, sahasında 1922 Konyaspor'u ağırladı. Bir taraf şampiyonluğu kovalıyorken, diğer taraf alt sıralardan uzaklaşmak istiyordu.

Maç başladı. Ev sahibi takım oyunun hakimiydi. Gol atması gerekiyordu, bu sebepten yüklenmesi şarttı. Konuk takım için beraberlik iyi sonuç olacaktı, ilk hedefi gol yememekti. Bu doğrultuda rakibini kendi yarı alanında karşıladı. İleri uç orta sahadayken, defans kendi yarı alanının ortalarında yer tuttu. Yani alan daraltıp, paslarla üzerine gelinmesini engellemeye çalıştı. Genelde de başarılı oldu diyebilirim. Yine de kalesinde pozisyonlar verdi. Bunun en büyük nedeni, ileriye çıktığında geriye koşup yerleşmeye vakit bulamadığındandı. Golü atma olasılığı sadece hızlı hücumlara kalmıştı. Çünkü pas yaparak hücuma gidemiyordu.
***  
Karşıyaka, her zamanki gibi istekli oynadı. Pozisyonlar buldu ama değerlendiremedi. Kaleciyle karşı karşıya kalındığı zamanlarda bazen rakibin fiziksel olarak teması, bazen kötü vuruşlar ve 38. dakikada Emre Gemici'nin direkten dönen şutu gol atmasını engelledi. Altınordu altyapısından yetişen Onur Can Oruç kalesinde adeta devleşti de diyebilirim. Başarılı kurtarışlarıyla takımını ayakta tutmayı başardı.
Ve 66. dakika. Emre Gemici yaklaşık 25 metreden hiç kimsenin beklemeyeceği bir şut çıkardı. Top hızla düz bir çizgide çatala gitti ve Karşıyaka öne geçmeyi başardı.
İkinci yarı 1922 Konyaspor pozisyon bulamamış, ilk yarıda yememe başarısını ikinci yarıda da kovalamak istemişti. Ancak yeşil kırmızılı takım oyunu daha da hızlandırmış, daha çok koşmaya, daha çok savaşmaya ve daha çok istemeye başlamıştı. Bu da tek taraflı bir müsabaka olmasını getirmişti.
Golden sonra 1922 Konyaspor biraz açılmak zorunda kaldı. İkinci yarıda tek pozisyonunu 2-0 gerideyken 85. dakikada buldu. Onda da Seyit Mehmet Söğüt ceza alanı dışından şut çekmiş, kaleci yatıp almıştı.
***
1922 Konyasporlu oyuncular çok sakatlandı. Sahaya birçok kez sağlık ekini girdi. Taraftar buna tepki gösterdi. Ama şöyle bir baktığımızda 2. yarı hızlanan oyunu yavaşlatmak için daha çok yerde yatabilirdi, yatmadı.
78. dakikada duran top kazandı konuk takım. Ceza alanı içerisine havadan gönderdi. Kaleci Yusuf Balcıoğlu çıktı, Yaşar Kavas'ın üzerinden almaya çalıştı ama elinden kaçırdı. Hakem faul verdi. Aslında altı pas içerisinde değildi ve üstelik rakibi onu görmemiş ve onu engellemek adına hiç bir hareket yapmamıştı.

Altınordu beraberliği kurtarabildi

Altınordu, yeni transferleriyle birlikte başka bir havaya büründü. Ligin en kötü futbolunu oynayan takım hüviyetinden kurtuldu. Galip geldiği müsabakalarda bile göz doldurmamışken şimdilerde rakipleriyle başa baş hatta daha iyi oynamaya başladı.  
Evinde oynadığı karşılaşmada rakibi şampiyonluk hedefleyen Boluspor’du. Altınordu maça daha iyi başladı. Daha çok atak yapan taraftı ama bu yaklaşık 7 dakika kadar sürdü. Sonrasında oyuna denge geldi.
Genellikle orta sahada geçen bir mücadele oldu. Birbirlerine üstünlük kuran ya da oyunu istediği gibi yönlendiren yoktu. Ancak az da olsa kırmızı-lacivertliler üstün gibi göründü. Pozisyon azdı, onlarda da son vuruşlar kötüydü. Kaleciler birer kez güzel kurtarışlar yaptı, o kadar. Diğerlerini çıkarmakta zorlanmadılar.
***
58. dakikada iyi paslaşmalar sayesinde Boluspor öne geçti. Burada top Altınordu defans oyuncusuna çarpmış, kalecinin biraz aldanmasına neden olmuştu.
Ev sahibi takımın golü ilginçti. 87. dakikada oyuna giren Melih Okutan, 89'da penaltı yaptırdı. Metehan Mimaroğlu kullandı, kaleci kurtardı. Ama VAR'dan uyarı geldi. Çağlar Şahin Akbaba'nın iki ayağı da çizginin ilerisindeydi. En az biri çizgiyi geçmemeliydi. Tekrarlandı. Bu sefer kullanan isim Ahmet İlhan Özek'ti. Topu çatala yakın yere gönderdi ve golü atmayı başardı.
***
Karşılaşma 1-1 beraberlikle sona erdi. Boluspor’un oyunu Süper Lig’e çıkmak için pek ümit verici değilken, Altınordu, küme düşme hattının dışına çıkabilecek gücü olduğunu gösterdi.