"Bir büyük gözaltı hayatımız
Ölü çocuklar coğrafyasında
Kayıplar destanı hikayemiz
Melekler anaların dilsiz yasında"

Sezen Aksu 'Tanrının kuruyan gözyaşları'nı söylüyor, ağır bir ezgiyle. Ben dinliyor muyum bilemiyorum, yoksa içime mi akıtıyorum sözleri, damarlarımda dolaşan.
 *   *   *
Her gün neler neler yazmak için oturuyorum bilgisayarımın başına oysa. Ne hoşluklar, ne güzellikler, ne şiirler, ne aşklar, ne sevdalar, ne hasretlikler, ne denizler, ne fuarlar, ne İzmirler yazmak istiyorum.
Yazmadığım her gün suskun olduğum sanılmasın. Suskunluğumdan, sessiz olduğum anlaşılmasın. Herkes gibi her şeyi ta göbeğinde yaşıyorum. Sen yazarsın, aş bunu ve ya al eline kağıt kalemi, ya da şu nefret ettiğin çağın vebası gibi gördüğün bilgisayarı ve yaz!
Kızıyorum kendime.
Her sıkıştığımda yaptığım gibi ya şiire ya şarkıya sığınıyorum.
"Bu bir bataklık
Yutuyor körpe tomurcukları
Dört kitap yazıyor
Eşittir Tanrı'nın çocukları"
Sezen Aksu şarkıda böyle ciğerimize dokunuyor ve sözünü de söylüyor: "Bir şey söylemek istiyorum... Artık kardeş gibi olduk. Yani arkadaşlığı dostluğu da geçtik. 30 yıldır çocuklarımızın ölümüne göz yumuyoruz hep birlikte. Ben kendimi suçlu hissediyorum çok. Öyle ya da böyle bu suç hepimize bulaştı. İnanıyorum ki, ölümden başka bir sürü çözüm var. Biz bu çözüm için diretmedikçe bu kan durmayacak. Benim de yediğim lokma boğazımdan geçmiyor, uyku muyku kalmadı. Allah'tan ki şarkılar var."
 *   *   *
"Bu suç hepimize bulaştı!"
*   *   *
Şüphesiz kendini suçsuz hissedenler olacaktır. Bu neyi değiştirecek ki? Senin suçsuz olman neyi değiştirecek?
*   *   *
Bırak cevabı yine şiir versin:
"Bu korkunç kuraklık
Boynu bükük buğday başakları
Bu çorak toprak, bu susuzluk
Tanrı'nın kuruyan gözyaşları"
*   *   *
Benim gücüm ne? Ne yapabilirim bunca korkunçluğun ortasında. Yazar, şunu yapabilir; duyguları, düşünceleri aktarabilir. Ben de İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği konser sırasında duygularını açıklayan Sezen Aksu'nun sözlerini aktarıyorum.
"Çünkü düşünmeye başladığımda hayatın her tarafından acı üstüne acı, acı üstüne acı, ama yine de ümidimizi yeşertmek zorundayız. Ne olursa olsun. Bir kere daha söylemek istiyorum. Her şey bizim elimizde. Biz dur demeliyiz ya hep birlikte! Sivil bir kişinin gücü bin iktadarda yok. Buna tüm kalbimle inanıyorum."