Bütçe görüşmelerini takip ederken kafam biraz karıştığı için İzmir Valiliğinden yapılan açıklama ve bilgilendirmede anlama sıkıntısı yaşadım.

Fotoğraflı habere göre;
‘İzmir’deki açık kapı birim sayısı 17’ye ulaştı!’
Daha önce yazmıştım;
‘Reis Başbakan iken verdiği talimatla başta valiler olmak üzere tüm kapılar açık olacak!’ diye…
Anlatmıştım:
Bu sayede çok vatandaşın sorununun çözüldüğünü ve görevini yapmayan ama yapıyor görünen birçok kişinin bir şekilde koltuklarının değiştirildiğini…
Çünkü;
Yasalara göre, bu tipler atsan atılamıyor, satsan satılamıyor, halkın deyişine ve bazı kanun maddelerine göre…
İzmir Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre; kentte, valilik bünyesindeki Açık Kapı Şube Müdürlüğü ile 10 ilçede konuşlu açık kapı şefliklerine ilave olarak, 6 yeni açık kapı şefliği daha hizmete alındı.
Böylece İzmir’deki Açık Kapı birim sayısı 17’ye ulaşmış oldu.
Meğer; İçişleri Bakanlığınca, vatandaşla en üst düzeyde iletişim kurulması, taleplerinin etkin ve hızlı şekilde alınarak takip edilmesi ve sonuçlandırılması amacıyla 2017 yılında hayata geçirilmiş bu ‘Açık Kapı’ uygulaması…
İsmi de güzel, ‘Açık kapı!’
Açık kapılara hasretiz diyebilir miyiz?
Tartışılacak bir soru!
Şunu da söyleyebilirim.
Kap açıksa, ‘girebilir siniz?’ anlamındadır…
Kapı kapalı ise nezaketen vurulur…
Ama bir toplantı varsa, ‘girilmez!’ anlamında, üzerinde iç içe geçmiş ay olan bir işaret asılır kapı tokmağına…
Otel odalarında da benzer uygulamaları görüyoruz…
Çünkü öğle saatine kadar temizliği bitirmek zorunda olan personelde ikinci bir anahtar bulunuyor.
Narlıdere Kaymakamlığı bünyesinde hizmete alınan Açık Kapı Şefliğinin açılışını Vali Yavuz Selim Köşger gerçekleştirdi.
Kaymakam Suat Dervişoğlu, il protokolü ve davetlilerin katıldığı açılış töreninde konuşan Vali Köşger, Türkiye Cumhuriyeti’nin, 2 bin yıllık köklü devlet geleneği mirasıyla, vatandaşlarına günün şartlarına uygun ve en güzel şekilde hizmet üretmeye devam ettiğini söyledi.
Beş yıldır bazı ilçelerde uygulanan ‘Açık Kapı’ projesi yeni bir vizyon, yeni bir bakış açısı olarak değerlendiriliyor yetkililer tarafından. Vatandaşımızın kamu hizmetine ulaşmasında herhangi bir sıkıntı olduğu an devreye girecek ve tek adımda hizmeti vatandaşımızın ayağına götürecek bu mekanizmada, eğitilmiş personel hizmet veriyormuş…
Bence bu hata…
Çünkü hiçbir daire şefi, amiri, müdürü kendisinin altında bir personeli dinlemez ya da kendine göre gerekeni yapar…
Bu ‘gereken’ cümlesi de her vatandaşa, yetkiliye ve üst makama göre başka anlayış şekliyle değerlendirilebilir…
Eğer Vali Bey, ‘Bu eğitilmiş personel benim adıma görev yapıyor.’ derse işte o zaman sorunlar çok daha hızlı ve çabuk çözülür…
Nasıl valiler her ne kadar İçişlerine bağlı iseler de Reisicumhurun temsilcisi olduklarından adliye haricinde her birime gereken talimatı verir ve yaptırım uygulayabilir.
‘Açık Kapı’nın benzeri sistem belediyelerde de uygulanıyor ama ‘Başarılı’ diyebilmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor…