Geçen yani 2022’nin son ayında şu anda Selçuk’ta yaşayan İzmirli usta gazete ve foto muhabirleri Şükrü Akın’dan bir mektup aldım.
Şükrü Akın mektubunda siyasette Türkiye genelinde bilinen, önceki bakanlardan İzmir Bergamalı Rıfat Serdaroğlu’nun cezaevine girdiğini belirtiyordu.
Son yıllarda ‘Çoban Ateşi’ girişimiyle Anadolu’yu gezen ve ‘siyasi yorumları’ ile dikkati çeken ve kurduğu ‘Doğru Parti’ Genel Başkanlığını sürdüren Serdaroğlu, İnfaz Savcılığına başvurarak, Aliağa'dki 4 nolu kapalı cezaevine konuldu.
Bergama’da belediye başkanlığı yapan, üç dönem milletvekili seçilen, Sağlık ve Devlet Bakanlıklarını yapan Rifat Serdaroğlu, 26 Eylül 2018 yılında ‘Kara Para Aklama’ ile ilgili bir yazı yazmış ve bazı siyasiler ile yakınlarını suçlamıştı.
Yine Şükrü Akın’dan öğrendiğime göre Doğru Parti Genel Başkanı İzmirli Rifat Serdaroğlu İstanbul Anadolu 63 Asliye Ceza Mahkemesinde gıyabında yargılanarak, 2 ay 17 gün hapse mahkûm edildi!
İddiaya göre, İstanbul’da açılan soruşturma, davaya dönüştürülmüş ve tebligat yasasına rağmen, Serdaroğlu’nun savunma yapması engellenmiş ve gıyabında mahkûm edilmiş.
Yalnız İzmir ve Ege’de değil, belirttiğim gibi siyasetle ilgilenen binlerce kişinin tanıdığı Rifat Serdaroğlu kapalı cezaevine girmeden önce şunları söylemiş;
‘Bu olaylar bizi korkutmaz! 
Laik Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları ile her şartta mücadeleye devam edeceğiz. 
Bize bu zulmü yaşatan siyasetçi- bürokrat kim varsa hesabını mutlaka bağımsız Türk yargısı önünde verecektir….’
Laik Cumhuriyeti, Atatürk İlke ve Devrimlerini asla sahipsiz bırakmayacağız.’
Bu açıklamadan sonra bir İzmirli olarak şunu söyleyebilirim:
İzmir ve Egeli, ulusal değerimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olunca her şeyi, her düşünceyi bırakarak birlik ve beraberlik ruhu ile hareket eder.
Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olanlara meydanı boş bırakmaz.
Bunu da her zaman her yerde ispatlar.
‘Doğru Partiyi’ kuran ve genel başkanlığına seçilen İzmirli siyasetçi Rifat Serdaroğlu’nu Adalet Partisi Gençlik kolları başkanlığından tutun da DYP İzmir İl teşkilatını kurduğu ve İlk Başkanı seçildiği dönemden bu yana yakından tanıdığımız ve bildiğimiz Rifat Serdaroğlu’nun ‘Siyasi Yasaklı’ olmadığı için sanıyorum, cezaevinden çıktıktan sonra da politikacı olarak görüşlerini yazdığı siyasi makalelerle sürdürecektir.
Hatta kitap olarak da gelecek nesillere bırakacağını düşünüyorum.
Nedense neredeyse hiç ama hiç kimse bu cezaevi konusunu gündeme getirmedi, görmezden gelindi.
Nedenini ise şöyle düşünüyorum:
Serdaroğlu’nu tanımıyor, bilmiyorlar…
İzmir ve Ege’nin ‘sağ görüşlü’ ama ‘aşırı görüşlü’ olmadığı bir doğru, düzgün siyasetçilerimizden biri olarak tanıyıp bildiğim Serdaroğlu sanıyorum kolay kolay pes etmez…
Milletvekili seçilene kadar memleketinde serbest çiftçilik yaptı. 
1991 Genel Seçimlerinde İzmir 3. bölgeden milletvekili oldu. 
DYP’de yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı ve teşkilatlanmadan sorumlu genel başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. 
1999 yılında 21. Dönem İzmir ANAP milletvekilliği yaptı.1998 yılında ANAP’a geçti. 2002 yılında ANAP’tan ayrıldı. 15 Ocak 2011 tarihinde yapılan Demokrat Parti kongresinde genel başkanlığa aday oldu ancak seçilemedi.