Yazacak çok şey var. Ama ben son zamanlarda yoğunlukla yaşadığım Anne(m)siz geçirdiğim ilk anneler günümde, "Anne" temasıyla başlamak istedim. Farkında olmadığımız, yaşadığımız her günümüzü taçlandıran, ancak yılda bir kez Mayıs'ın ikinci pazarında farkındalıkla kutladığımız "Anneler Günü". Bu pazar, çok yakın zamanda kaybettiğim annem için kalbim kor gibi yanarken, aynı gün başta evlatlarım, gelen çok sayıda telefon, mesajla aynı kalbin kuş gibi kanatlanması, mutlulukla atmasını yaşadım. Bu kalp nasıl bir şey? Aynı zamanda sıfırdan, artı yüze çıkabiliyor? Ve bizi yaşatıyor. Kısa zamanda gök gürültüsü, sağanak yağıştan, günlük güneşlik güç pompalıyor. Hayatta tutuyor, yemeğe, içmeye, hayatı yaşamaya devam.

***

Ben yazımı hazırlarken hafta sonu şehit sayısı 11, analar ağlıyor. Bana taziye ziyaretine gelen dostlarımdan biri demişti ki
"İnci, yüreğinde, şu an 41 mum yanıyor, 40 gün, her gün biri sönecek ama 41. mum asla sönmeyecek. Annen çok güzel yaşadı uzunca bir zaman, ama yaşlılık nedeni ile yaşamak anlamını çekmeye bıraktığında, o yaşamak değil.
Bir gün bizler de zamanı geldiğinde sevdiklerimizle vedalaşacağız çok doğal" İşte yaşamda yanımızda olan annelerimizin değerini bilmeliyiz.

***

Kutlanan "Anneler Günü" yaşam denen bu kargaşada durup, hatırladığımız bir gün. Zaten sembolik. Sevdiklerimle, varlıkları, katkıları ile muhteşem bir terapi. Üstelik de bedava. Başka hiçbir ülkede rastlamadığım sıcaklık ve devamla. Hayatın en büyük gerçeği. Ama beni zaten çok uzun bir süredir yakan, ağlayan anaların gerçeği. Onlar şehit anneleri. Annelerimiz hepimiz için çok değerli kutsal. O zaman niye annelere bu acıları yaşatıyoruz? Tabii ki bu soruyu sormamız gereken adresler, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, Genel Kurmay Başkanımız, Türkiye Büyük Meclisi. Tanrının kadına bahşettiği en büyük ayrıcalıklı değer, dokuz ay karnında taşıdığı besleyip büyüttüğü can verdiği yavrusunu; gözü arkada kalmadan emanet ettiği devlet. Ve şehitlerimizin doğal nedenlerle öldüğünü söylemek, kabul etmek mümkün değil. Şehit anneleri ömür boyu, hiçbiri sönmeden 41 mumun ateşiyle yanıyorlar. Hele bir mazeret, hiçbir söylem, ülkemizin içinde olduğu bu adsız savaş için özür değil. Bu yılda "Anneler Günü'nde" Anamız ağlıyor.