Evvelki gün Urla’daki evimin önündeki sokaktan yavru köpek sesleri ve ağlamaları geliyordu. Beş tane köpek yavrusu kimliği bilinmeyen vicdansızlar tarafından sokağa atılmış. Komşular belediyeye haber vermiş, gelip gariban yavruları aldılar. İçim acıdı. Ama şu sıra , yılbaşına kadar sahipsiz köpek, sokağa bırakılan köpek sayısı artarsa şaşırmamak lazım. Zira yeni çıkan yasaya göre, sahipli köpeklere yılbaşına kadar çip takılması gerekli. Taktırmazsanız 10 bin TL para cezası öngörülüyor. Zaten öteden beri yaşadığımız bir sorun, şu sıra daha karmaşık hale geldi. Çip taktırırsanız bir maliyeti var, sonrasında üzerinize kayıtlı, sorumluluğunuz var. Evinizde çipsiz evcil hayvan bulundurursanız cezası var. Ayrıca çipsiz hayvanınız hastalanırsa veteriner hizmeti, tedavi ve ilaç almanız da artık mümkün değil.

***

Yasa çıkınca evimizdeki iki kangalımıza çiplerini taktırdık. Hayvana bir zorluğu yok, dakikalık bir işlemle, enjektör ile hayvanın ense derisi altına pirinç tanesi kadar bir mikroçip yerleştiriliyor. Normal iğneden çok az kalın, sonrasında hayvan bir rahatsızlık da hissetmiyor. Bu çip sayesinde sahibi belli oluyor, kayda geçiyor, takibi kolaylaşıyor. Pasaport yerine de geçen sağlık karnesine işleniyor. Son dakikacı bir millet olduğumuzdan talep patlaması olmuş. Sağlık karnesi bakanlıktan geliyor, veterinerimizin elinde karne kalmamış, karneyi almak için sıra bekliyoruz, gelince haber verecekler.

***

Dünyayı paylaştığımız canlılardan, insanla beraberliği en eski hayvan köpek. Bazıları için statü, bazıları için koruyucu, engelliler için yardımcı ama en çok da evde bir can dostu. 30 yıldır köpeklerimiz oldu, beraber yaşayınca bizden farklı olmayan canlılar olduğunu anlıyorsunuz. Bizim gibi, duyguları, kendilerine özgü davranışları var. Doğadakinden farklı, size muhtaçlar. Bakımlarının da bir maliyeti var, aşıları, mamaları ciddi meblağlar tutuyor.

Sokaklarda yaşayan köpekler için toplum ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım korktukları için sokak köpeklerini istemiyor. Bir kısım ise sokak köpeklerine sevgi duyuyor. Belediyeler, sokak köpeklerini alıp, kısırlaştırıp, aşılarını yapıp, kulaklarına numaralı küpe takıp, yaşadıkları alana bırakıyor. Çoğunluğu şehir hayatına uyum sağlamış, trafik lambalarına bile uyuyor, yaya geçidinden geçiş yapıyorlar. Alsancak’ta bunu çok görüyorum. Ancak bir araya gelip, kalabalıklaştıkları zaman, çete gibi davranıp tehlikeli olanları da var mı? Var. Belediyeler fazlasını hayvan barınaklarında tutuyor. Barınaklar da ayrı sorun. Daha geçenlerde Konya’da bir barınakta zavallı bir köpek kürek darbeleri ile öldürüldü, hepimizin vicdanı kanadı. Öte yandan Bitlis’te belediye tarafından aşılanmamış sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan bir çocuk da uzun yıllardır ülkemizde azalan kuduz hastalığı nedeniyle öldü.

***

Eğer köpek sahipleniyorsanız, sorumluluğunu alarak sahiplenin. Bundan böyle çip sayesinde, sokağa bırakılan köpeklerin sorumsuz sahiplerini tespit etmek kolay. Çeşme’de yazın çocuklara eğlensin diye alınıp, yaz bitiminde sokağa salınan onlarca cins köpek var. Üstelik sahibi tarafından terk edilen köpek ciddi psikolojik travma yaşıyor, yazıktır, günahtır. Sahiplendiremeyeceğiniz yavru sahibi olmayın. Yavru istemediğiniz hayvanınızı kısırlaştırın. Belediyeler de üzerlerine düşen görevi yapıp sahipsiz hayvanları, aşılayıp, kısırlaştırsın, kontrolsüz nüfus artışı ancak böyle engellenebilir. Yoksa doğada vahşi hayvanlarda endemik olarak bulunabilen kuduz, ülkemizde yeniden hortlayabilir.
Bu sorunlardan sadece bir tanesi. 2023 yılının tüm sorunlardan arınacağımız bir yıl olmasını dilerim. Mutlu yıllar.