Dünya ile ilişiğimi bazı görevliler gibi amma kesmişim…

Hiçbir şeyden haberim olmuyor, gibi…
Örneğin; 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Programı açıklanmasa farkında bile olmayacağım…
Aynen, daha önce 23 Nisan ya da 19 Mayıs’taki ulusal bayramlarımızda olduğu gibi…
Zaten alışmış ya da alıştırılmıştım kutlamamaya…
Pandemi de bu işin tuzu biberi olmuştu.
İzmir Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü iyi ki 3 gün önceden bu bülteni çıkardı da, ‘Ne olacak, ne bitecek?’ diye düşünmekten kurtulduk.
Bu yıl 5. kez idrak edilecek 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü ile ilgili program içeriğine göz attığımızda, Vali Yavuz Selim Köşger koordinesinde hazırlanan ve özenle hazırlanan etkinliklerde, üniversitelerin de aktif şekilde rol alacaklarını öğrendik.
15 Temmuz etkinlikleri kapsamında hafta boyunca; Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Demokrasi Üniversitesi rektörlüklerince, şehitlik ziyaretleri ve Kur’an-ı Kerim tilavetlerinin yanı sıra, 15 Temmuz temalı sempozyumlar, konferanslar, seminerler, söyleşiler, resim ve fotoğraf sergileri ile çeşitli gösteriler, konserler ve film gösterimleri gerçekleştirilecek.
Aslında kutlamalar ve etkinlikler 12 Temmuz Pazartesi günü başlamış.
16 Temmuz’un ilk saatlerine dek sürecek.
Son gün etkinlikleri, akşam saatlerinde Konak Meydanı Saat Kulesi önünde saat 20.00’de başlayacak.
Programda, 15 Temmuz temalı belgesel gösterimleri, mehteran konseri, protokol konuşmaları, 15 Temmuz şehitleri sancak koşusu sancak teslimi, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve tasavvuf musiki dinletisi gerçekleştirilecek.
15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saatler 00.13’ü gösterdiğinde ise, Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir’de de tüm camilerde aynı anda sela okunacak.
Program, İl Müftülüğü görevlileri tarafından Fetih Suresi’nin okunması sonrası dua edilmesi ile tamamlanacak.

Basit ama önemli


Yazımın girişindeki ’15 Temmuz’ haberini valilikten aldığım sırada Urla Atatürk Mahallesi’nde yani ‘Kum Denizi’nin bulunduğu alanda Kayyum yönetimindeki çalışmaları düşünüyordum…
Çöp kamyonu geldi, yavaşladı, şoför ve yanındaki, üzerinde ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’ yazan çöp konteynerine baktılar…
Tepeleme dolu değildi…
Öyleyse ‘üç ya da dört gün sonra dolar biz de görevimizi yaparız!’ düşüncesi ve mantığıyla gaza bastırdı, yoluna devam etti.
Bu ilk değildi..
Demek ki verilen talimat buydu…
Belediye otobüsleri gibi ‘her durakta durma! Zamandan kazan’ sistemi…
Belki de kendilerince haklılar…
Sivrisinek ya da karasinek üremiş önemli mi?
Bu arada öğrendim:
Başkan Tunç Soyer, Seferihisar’da ‘Lavanta hasadına’ katılmış…
Önceki yıl da Bodrum’dan arkadaşım Ayfer Ülkü, turistlerin rağbet ettiği bir ‘Lavanta bahçesi’nin fotoğraflarını paylaşmıştı…
Yani önemli sayıda meraklıları bulunuyor…
Ya Urla’da…
Atatürk Mahallesi’ndeki parkın bir kısmında lavanta köşesi vardı…
Şimdi yok!
Kesip yok etmişler…
Şimdi o bölgenin girişini otlar bürümüş gibi…
Marko Paşa’yı arıyorum, o da yok!