“Neler oluyor hayatta
Birde şu rüya gerçek olsa” 

Anımsarmısınız bu şarkıyı?
Geçmişte tüm geçlerin dilindeydi hemen hemen.
Çünkü hepsinin umutları, heyecanları, hayalleri vardı geleceğe dair.
Ülkemizde geçmiş iktidarların çözmeye çalıştıkça çarşafa dolaştırdıkları (çözme çabalarına da inanmıyorum), seçim dönemlerinde vaat yarışlarına kurban ettikleri, günümüze değin içinden çıkılmaz hale gelen emeklilik sorunu vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen gün yaptığı açıklama ile çözüldü.
Bir anlamda iki buçuk milyon EYT’linin hayalleri gerçekleşti.
Doğrusunu isterseniz 2022 yılına damga vuran iki önemli olaydan biri demek daha doğru olur.
Elbette kolay olmayacaktı.
Devleti yönetmek sorumluluk ister, mali kaynakların yerinde kullanılmasını ister.
Yoksa devletin iflası kaçınılmaz olur; IMF’ler, Dünya Bankaları kapınızdan eksilmez olur.
Daha doğrusu onlara el açmak zorunda kalınır geçmişte olduğu gibi; Onların her dediklerini emir telakki edilir. 
Ne mutlu bize ki o günleri çoktan aştık.
Düzenleme henüz TBMM de yasalaşmadı ama kısa sürede yasal düzenlemenin çıkması işten bile değil.
Baksanıza herkes sahip çıktı. ( Sanki devletin maliyesini onlar yönetirmiş gibi.)
Burada anlaşılmayan daha doğrusu komik olan şu:
Daha birkaç ay öncesine değin; ‘Devlet battı, bitti, kasayı boşaltılar, ekonomi bitti ‘ demiyor muydu EYT’ yi biz çıkarttık diyenler?
Devletin kasası boşsa bu çalışmayı niye yaptı? Nasıl halka ‘yaş sınırı olmaksızın hak eden herkes emekli olacaktır’ diyebildi?
Yalan mı söylediniz, Şaka mı yaptınız, yoksa devlet daha zor durumda kalsın batsın da bu iktidardan ancak böyle kurtuluruz mu dediniz?
Her halukarda yapılan, söylenen yanlış değil mi?
Neyse, EYT’lilerin  gözü aydın. Vatana millete hayırlı olsun diyelim.
Ama bir buçuk çalışana bir emeklinin düştüğü bir ülkede Sosyal Güvenlik nasıl ayakta kalır, nelerden feda edilir, iyi düşünelim!

Bence 2022 yılına damga vuran ikinci olay da Doğalgaz rezervleri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çaycuma’da bulunan 58 Milyar metreküp rezervle birlikte Doğalgaz  toplam rezervlerimizin 710 milyar metreküpe çıktığını söyledi.
Sen misin bunu söyleyen?
Binbir türlü olumsuz bahane türetildi.
Sayın Engin ÖZKOÇ “Bu yalana gerçekten inanan var mı” dedi?
Muhalefet partilerinin hiçbirinden olumlu açıklama ne yazık ki gelmedi.
Muhalefet olmak ulusal sevince katılmamayımı gerektirir?
Hadi gelin önce ülkemiz adına sevinelim, söz verilen tarihte ortada bir şey yoksa seçimlerde hesabını sorarız.
Mart ayına söz verildi, seçim ise Haziran da bilemedin Nisan sonu veya Mayısta.
Vatandaş sorsun hesabı, size de yol açılmış olur.
Geçmişte ekonomik olmadığından ya da teknolojik yetersizliklerden birçok kuyu açılmış çalıştırılamamış olabilir. 
Bugün çok daha farklı yerdeyiz.
Yedibin beşyüz  gece gündüz çalışan emekçiye,  geminin tepesinden çıkan aleve, denize indirilen tonlarca boruya, dışarıda herkesin gördüğü tesislerin bitme aşamasına gelmesine, Filyos’a giden 40 gazeteciye, Eneri Bakanının davetiyle Filyos’a  giden TBMM Enerji komisyonu üyelerine ( Gitmeyen veya gitmek istemeyenler hariç) DeMAC  isimli  uluslar arası değerlendirme kurumuna da inanmıyorsanız söyleyecek bir şey yok demektir.
Peki ya seçim öncesi Filyos’ta vanalar açılırsa ne olacak?
Ne söyleyeceksiniz vatandaşa?
Tabii iki taraf içinde geçerli, birinin yüzünün akı diğerinin karası olacak söylenenler.
Gabar’da da günde beşbin varil petrol çıkıyor, gelecek yıl hedef onbin. ( Terörün çökertildiği bölgeler)
Bulunanlar yeterli mi?
Elbette değil, gereksinimimizin sadece yüzde onu. 
Şu an teknolojik olarak aramalarda ve sondajda ( Derin deniz dahil) yeterli hale geldik.
Aramayı gerçekleştirecek irade de mevcut.
Daha güzel günler için yolumuz açık olsun.
Barışın sevginin dostluğun hakim olduğu güzel bir yıl diliyorum herkese.