İzmir İl Başkanı Sayın Hüsmen KIRKPINAR’ın Milletvekili adaylığı için istifa etmesi sonrası İYİ Parti  İzmir’de İl Başkanlığı mücadelesi başladı. Açıklamalar ardı ardına geldi. Bildiğim kadarıyla şu an dört aday var. Seçime değin Sayın M.Dervişoğlu’nun ‘Bir bakarsınız kongreye 1 hafta kala ya da kongre salonunda aday çıkabilir’ dediği gibi bir aday daha çıkar mı? Elbette çıkar.

Sayın Dervişoğlu yaptığı basın toplantısında Genel Merkezin bir il başkanı adayı olmadığını, adayların genel merkeze gidip konuşmalarının normal olduğunu söyleyerek, Sayın Akşener’in de “İzmir’e güveniyorum, selam söyle” dediğini aktardı.
Buraya dek elbette her şey normal hatta Sayın Dervişoğlu’nun ‘kongrede bir oyum var’ demesi dahi kongrede her şeyin demokratik kurallar içinde geçeceğinin bir göstergesi. Ama zurnanın zırt dediği yer de bundan sonra başlıyor.

Demokrasi, demokratik olmak, herkes için demokrasi istemek bunlar güzel şeyler de demokrasi denen şey genelde kendi istemlerimiz neyse o doğrultuda ve o kadarcık oluyor genelde. 
Neyse gelelim Sayın Dervişoğlu’nun konuşmasındaki satır aralarına. Dervişoğlu tek oyum var dedi ama oyunu nasıl kullanacağı konusunda ilçe başkanlarından görüş alacağını söyledi. Ama birkaç satır öncede: "Kongre süreçlerinde birçok ilçe başkanı arkadaşım beni aradı, bir ilçe başkanını arayıp şunu delege yazın dedim mi? Şunu yönetime yazın dedim mi?" demişti.

Salondan gelen hayır sesleri sanki bir kabahati örtmek, gizlemek gibiydi.
Kaldı ki bu konu üzerinde bunca durmak, bir yerlerden onay beklemek, örtülmek istenen bir şeylerin olduğunun da göstergesi gibiydi. Elbette kimse kimseden direk olarak bir şey istememiştir. Ama İYİ Parti ilçe kongrelerinde duyduklarımız pek de iç açıcı şeyler değildi demokrasi açısından. Delegelere delege adaylarına kimler neler söyledi, neler vaat etti bazı ilçe başkan adayları tarafından açıkça ortaya kondu.

Gelelim Sayın Dervişoğlu’nun Genel Merkezin desteklediği söylenen aday için söylediklerine. Bizce sonuna kadar haklı Sayın Dervişoğlu. Sinan Bezircilioğlu’na ‘Genel Merkezin sıcak baktığı’ söylentisi Başdanışman Sayın Ömer Karakaş tarafından yalanlandı. Bu yalanlama İYİ Partide bazı ağabeyleri üzmüştür kesin. Ama burada garip olan; isim açıkça belli olduğu halde Sayın Dervişoğlu’nun Bezircilioğlu ismini özellikle zikretmemesine rağmen benim kardeşimdir diye lanse ettiği ( Kaldı ki herkes biliyor ilişkiyi, geçmişte Öztürk YILMAZ da benzer durumdaydı.) Emre Eryıldıran hakkında birçok şey söylemek zorunluluğunu hissetmesi veya istemesi.

Ne dedi Sayın Dervişoğlu?
“Emre Eryıldıran, adaylığını henüz açıklamamıştır. İlçe başkanlarıyla temaslarını sürdürüyor ve buna göre aday olup olmamaya karar verecektir”
Garip değil mi?
Sayın Dervişoğlu da Emre Eryıldıran da ilçe başkanlarıyla görüşerek kararlarını verecekler.
“Kongrede bir oyum var, o oyun nasıl kullanılacağını belirlemek için ilçe başkanlarımdan görüş alacağım.Toplu ve özel görüşme yapacağım”
Elbette bu görüşmeler sonunda, ‘demokratik’ bir şekilde görüşmeler karara bağlanır ve kongrede beşinci aday çıkar. 
“Bugün 4 aday var, 5 olur 6 olur. O görüşmelerden yeni bir aday da çıkabilir. O adaya da saygı göstermek gerekir”.
Adaylığını açıklayan İl yönetimi kurulu üyesi Şakir Genç, Oğuzhan Yar, Sinan Bezircilioğlu ve Öztürk Keskin her gün ilçeleri ziyaret ediyor, ne yapacaklarını anlatıyor ve desteklerini istiyorlar, bu gayet doğal, olması gereken de bu. Ama içlerinden hiç birisi ‘aday olayım mı’, ‘ aday olacağım desteğini ver’ demiyor, özel görüşmeler yapmıyor. Bu nedenle kongre haftasına ya da gününe dek beklemiyor.

Bu arada özel görüşmelerden ‘demokratik’ bir şekilde sonuç alınmazsa E. Eryıldıran kardeşi Öztürk Keskin için aday olmaktan vazgeçer mi? Neden olmasın? Elbette demokrasinin söz edildiği yerde tüm adaylar herkes için değerlidir ama bazıları daha değerlidir, o da kendimiz için demokrasinin gereğidir.
Kongre tarihinin değişimi elbette bu toplantıya katılmayan ama destekçileri toplantıda olan bazı abileri üzmüştür. Ankara’da geçmişte Sayın Dervişoğlu’nun birlikte olduğu Sayın Koray Aydın’da burada olup bitenlerden an be an eminim ki haberdardır. Sayın Aytun Çıray gibi. 
Sayın Kırkpınar toplantı sonrası nasıl bir adım attı bilemiyorum. Ama konuşulanlar onu çok fazla ilgilendiriyor vekillik yolunda. Kim bilir belki de kongre öncesi kulağımıza bazı fısıltılar gelir onları da paylaşırız.

Sonsöz: İYİ Pati İzmir’de bence epey hızlı büyüdü gelişti. Ama eski zihniyetin partiyi ele geçirme çabaları bu kazanımı yok edecektir kesinlikle. Meral hanım İzmir’de, İl yönetimini ele geçirmeye çalışan abilerin elinden İl Başkanlığı ve ekibini kurtaramazsa bence fazla bir şey beklemesin bu kentten. İYİ Partide Eşref FAKIBABA ile atılan adım özellikle İzmir’e gelmesi partinin yaslanacağı taban için çok önemliydi. Bu adım boşa gitmemeli. İzmirli iyidir hoştur ama az olsun benim olsun diyen tutucu kafa yapısını kabul etmez. Kaldı ki Genel Seçimde atağa kalkamamış bir İYİ Parti İzmir’de yerel seçimlerde almak istediğini, beklediğini bu kafa yapısıyla asla alamaz.
Bizden söylemesi.