Bir şirketin veya kurumun başarılı olabilmesi için, hitap ettiği kişi grup veya topluma uygun olarak düzenlemeler yapması gerekir. Değişen çevre şartları, tüketim alışkanlıkları, gereksinimler, beklentiler ve teknoloji değişim için kurumları zorlar. Dolayısıyla uzun yıllar boyu rutin işlemlerle uğraşan kurumlar sonuç olarak değişime uğramak zorunda kalır.

Büyüme ve gelişme değişen koşulları görerek bunları fırsata çevirmekle gerçekleşir. Bu yapılmadığı anda altınızdaki toprak, halı yavaş yavaş kaymaya başlar. Bir gün bakarsınız ki rakipleriniz sizin çok önünüzdedir.

Değişmesi gereken sadece özel sektör değildir elbet. Yıllar boyu rutin işlerle veya siyasi nedenlerle hantallaşan kamu kurumları da bu değişime ayak uydurmak zorundadır ama burada önemli olan değişimin yöntemidir.

Neyse bu benim alanımı aşan bir konu.

Benim ele almak istediğim değişim zorunluluğunu görerek değişen bir kamu kurumu Türk Telekom’un değişim sonrası bugün geldiği yerden bir kesiti dile getirmek.

Değişim sonrası doğal olarak Telekom da büyük atılımlar oldu. (En azından teknoloji takibi, yenileşme gibi alanlarda).

Bu güzel bir adımdı ama bu adımı gerçekleştirmesi gereken personel, gelişimin hızını, toplumun gereksinimlerini takip edebilecek şekilde yanıt verme konusunda sıkıntılar hiçbir zaman bitmedi.

Her ne kadar geçen yıl ortaklık yapısında bir değişim olsa da ( Ki benim konum şu an bu değil) Telekom hizmetlerine devam ediyor bir şekilde.

Telekom’un hizmetleri konusunda başımıza gelen aksamayı ( ki aksama yakıştırması çok hafif)  anlayabilmek için Google üzerinden bir araştırma yapmak istedim.

Aman Allah’ım neler neler; ne şikayetler, ne hatalar…

Sayfalar dolusu bu şikayet ve aksaklıkları Telekom yönetimi görüyor mu bilemiyorum ama deprem alanında iletişime en çok ihtiyaç duyduğumuz bir anda alt yapısı çöken, bir haftada iletişim zor sağlayan bir Telekom a söylenecek çok söz olması gayet doğal.

Şikayetlere bakınca öyle basit şeyler ki.

Geldiğimiz bu teknolojik seviyede bu tür şikayetlerin olması gerçekten çok komik, daha doğrusu çok acı.

Endüstri 4.0  dan bahsediyoruz ama evdeki internetimiz günlerce anlamsız bir şekilde kesiliyor, üstelik ücretini ödemeye devam ediyoruz.

Telefonlarımız kesiliyor ama ücretleri alınmaya devam ediyor.

Hizmet olmadan alınan ücretlerden vazgeçtim. Bu basit hizmetler dahi hala bir düzene girememişken Endüstri 4.0 bize nasıl getirilecek?

Asıl konum olan şikayetime geleyim.                                                           

Bir Haziran’da Seferihisar Telekom’a annemin İzmir Yeşilyurt ‘ta ki telefon numarasının naklini Seferihisar a yapmak için başvurduk. ( Bu işlem yaklaşık beş- altı yıldır her yaz yaptığımız bir nakil işi)

Birkaç gün sonra en kısa zamanda işlem gerçekleştirilecek mesajı geldi. (Ki bu işlem en geç beş gün içinde biterdi geçen yıllarda.)

Sekiz haziran da aktarma işlemi için saat verilerek gerçekleştirileceği söylendi gelen olmadı, geçti.

Özürle birlikte on haziran için aktarma işlemi yapılacak dendi, geçti.

Son gelen mesaj gecikmeden özür dileriz işleminiz ücret alınmadan en kısa sürede gerçekleştirilecektir diye idi.

Ücretten vazgeçtim Sevgili Telekom yönetimi, bugün ayın 26 sı ve telefon numarasının aktarılması ile ilgili hala bekliyoruz. (Dünyanın hangi ülkesinde bir numara taşıma işi bir ayda yapılamıyor merak da ediyorum.)

Bu yazıyı kendi yaşadığımız mağduriyetten yola çıkarak tüm Telekom mağdurları için kaleme aldığımı bilin lütfen.

Değerli Telekom yönetimi,

Vatandaşımızın bu küçük işlemlerini layıkıyla yapamazken Endüstri 4.0 a geçseniz ne olur geçmeseniz ne olur. Yetişmeye çalıştığımız veya onlardan geri olmadığımızı iddia ettiğiniz gelişmiş ülkeler bu sorunları çoktan aştılar alt yapı ve kalite yönetimiyle.