İnanılacak gibi değil…
Hatta bizim ticaret ya da dış politikamıza da karşı sistem olmasına rağmen, önceki yazımda örneğini verdiğim ‘Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Online Bilgilendirme Semineri’ nde konusunda uzman olarak adlandırılan konuklar ve yatırımcılar da katılacak..:
‘Gelin, gelin…  Bu fırsatı kaçırmayın!’ diyecekler…
Şimdiden söyleyeyim:
Alman bankalarının büyük kredi verecekleri de müjdelenecek…
Aynen RES’ler için Almanya’dan alınan rüzgar tribünlerine verilen inanılmaz krediler gibi…
Sizin geleceğiniz mahvolmuş onların umurunda mı?
Ben de iş adamlarına Almanların ağzıyla yaklaşayım:
‘Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet bölgesinde satış ofisi, show-room açmak, depo kurmak, satış sonrası hizmet vermek veya pazara yakın üretim yapmak istiyorsanız, katılımın ücretsiz olduğu webinara kayıt yaptırmak için lütfen sıraya girin! 
Fırsatı kaçırmayın!’
Ya buna ne demeli?
Türkiye'nin en önemli ekonomik ve ticari partnerlerinden olan, AB üye devleti Hırvatistan ile ticari ilişkilerimiz son yıllarda artarak 2020 yılında 631 milyon ABD Doları hacmine ulaştı.
Balkanların önde gelen istikrarlı ülkelerinden olan Hırvatistan'ın büyük bir kalkınma hamlesi içerisinde olması, firmalarımız için de önemli fırsatlar sunuyor.
Bu kapsamda, Avrupa İşletmeler Ağı organizasyonunda,  Gıda Sektörü ve Ahşap Sektörü olmak üzere Hırvatistana'dan bir ticaret heyeti  ülkemize gelerek ikili iş görüşmeleri yapacak.
Konu bize mal satmak…
Yani dövizimizi almak…
Artık bunun getiri ve götürüsünü de siz heseplayın…
Gıda ve ahşap üreticilerimiz düşünsün…
Bu da bana neyi anımsattı:
Birçok büyük sanayici ve iş adamımız bir ara fabrikalarını kapatarak, Çin’e fason iş yaptırdılar…
Tabii ki piyasada bunları alanlar Tüketici Hakem Hayetlerine koştular…
Sonucunu öğrenmek istiyorsanız, yakınlarınıza sorun ya da Tüketici köşelerini okuyabilirsiniz…
Sonuç alarak;
Valizini alarak ülkemize gelenler her halde biz çok sevdiklerinden değil, bizim birkaç kuruşumuzu da nasıl alacaklarını düşünüyorlardır…