Rusya'nın, Güney Akım Projesi'ni iptal edip Türkiye üzerinden yeni bir boru hattı projesi başlatacağını açıklamasının ardından AB'de alternatif arayışları hızlanırken Brüksel, hala Moskova'nın tutumunu resmileştirmesini bekliyor.

 
Gazprom açıkladı

Rusya'nın yıllardır üzerinde çalışılan Güney Akım Projesi'ni iptal etmesi Avrupa Birliği'ni alternatif bulma çalışmalarını hızlandırmaya itti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretinde Güney Akım Projesi'nden vazgeçtiklerini ve yeni doğalgaz boru hattının Türkiye üzerinden geçeceğini açıklamasına, Rus Gazprom'un başındaki isim olan Alexei Miller'in projenin 'öldüğünü ve bunun resmi karar olduğunu' açıklamasına rağmen Avrupa Birliği ülkeleri projeye son verildiğine inanmakta zorluk çektikleri izlenimi veriyor.

 
Ümitlerini kaybetmiyorlar

Kararın açıklanmasının ardından hem Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker hem de Avrupa Birliği Komisyonu'nun Enerji Birliği'nden Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic projenin hala hayata geçirilebileceği yönünde açıklama yapmıştı.
Önceki gün de Güney Akım kararından doğrudan etkilenen Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, İtalya, Romanya ve Slovenya, Rusya'nın kararının gayriresmi niteliğine dikkat çekerek Avrupa Birliği Komisyonu'ndan Rus tarafıyla durumu netleştirmesini talep etti.

 
Güçlü kararlılık

Bu ülkeler tarafından yapılan açıklamada, Avrupa Birliği'nin Orta ve Güneydoğu Avrupa gaz pazarlarını entegre etme ve gaz sağlayıcılarını, kaynaklarını ve yollarını çeşitlendirme konusunda güçlü kararlılık göstermesi gerektiği üzerinde tüm üye ülkelerin anlaştığının altı çizildi.
Miller hafta sonunda bir Rus kanalına yaptığı açıklamada Rusya'nın kararının anlık olmadığını, Türkiye'nin de Rusya'nın Güney Akım'dan vazgeçme niyetinden haberdar olduğunu belirterek, 'Bu karar nihai' demişti.
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin İsrail'i de aralarına alarak Türkiye'yi by-pass etme amaçlı bir projeyi ısıtmaya başladıkları bir dönemde yapılan ortak açıklamada 'bölgesel projelerin' öneminin altının çizilmesi dikkat çekti.

 
Üçlü proje

Avrupa Birliği Komisyonu, 'üçlü proje' hakkındaki kararını Mart 2015'te verecek. Henüz gerek teknik gerekse ekonomik açıdan fizibilite çalışmaları tamamlanmamış projeye Brüksel de çok soğuk bakmıyor.
Sefcovic'le Brüksel'de bir araya gelen Yunanistan Enerji Bakanı Yiannis Maniatis ve Rum Kesimi Enerji Bakanı Yiorgos Lakkotrypis görüşmeden oldukça umutlu ayrıldı.
İki bakan projenin tüm fizibilite çalışmalarının tamamlanabilmesi için şu aşamada Avrupa Birliği Komisyonu'ndan 3-4 milyon Euro tutarında mali destek talep etti.

 
Bağlantılar da düşünüldü

Bakanlar proje için destek ararken Türkiye'nin transit ülke olma özelliğini de kullanarak Rum Kesimi, Yunanistan ve İsrail ile hayata geçirilecek ortak projenin sadece Avrupa Birliği ülkelerinden geçeceğini ve sağlanacak faydanın Birlik içinde kalacağı tezlerini işledi. Projenin Avrupa Birliği'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme politikasına uygun olduğu da bakanların vurguları arasında yer aldı.
İsrail doğalgazını da Avrupa ülkelerine taşıyacak ve tamamına yakın bölümü su altından geçirilecek 'East Med Enerji Koridoru' adı verilen projenin Kıbrıs, Yunanistan ve İtalya bağlantılı olması planlanıyor.

 
İnsan Hakları Günü

İki gün önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları gününü kutladık. Herkes demeç verdi. Ama buna rağmen; birçok gözlemci 2014'ü insan hakları ihlalleri açısından son derece vahim bir yıl olarak tanımlıyor. İnsan hakları ihlallerine en çok neden olan unsur, şiddet seviyesi giderek artan çatışma ve savaşlar...
Suriye'deki iç savaşta yüzbinlerce kişi yaşamını yitirdi, milyonlarca kişiyse evini terketmek zorunda kaldı.
Çatışmalar, hükümet güçleri, muhalifler, IŞİD militanları ve PKK'lıların toprak ele geçirme mücadelesine girdiği komşu Irak'a da sıçradı.
Uluslararası Af Örgütü'nden Steve Crawshaw, uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiği görüşünde: 'Suriye'deki iç savaşa karşı daha erken safhalarda, daha etkili şekilde yanıt verilebilirdi. Ülkedeki insan hakları ihlalleri karşısında hükümete daha çok baskı uygulanabilirdi.' dedi.
Suriye Ordusu'nun patlayıcı yüklü varilleri helikopterlerden yerleşim birimlerinin üzerine atması binlerce sivilin ölümüne yol açtı.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü'nden Kenneth Roth, Suriye'nin kilit müttefiki Rusya'nın varil bombalarına karşı çıkması gerektiğini söylüyor:
'IŞİD, varil bombaları atan Suriye Ordusu'na vesivillerin yaşadığı bölgelerde cinayet işleyen Rusya destekli Suriye Hükümeti'ne kafa tuttuğunu iddia ediyor.'
Rusya ise Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçılara askeri destek sağlayor.
4 bin 500 kişinin yaşamını yitirdiği bölgede adam kaçırma ve işkence vakalarına da rastlanıyor.
Kenneth Roth'a göre durum daha da kötüye gidebilir: 'Tüm bu olayların arkasında siyasi güvensizlik yatıyor. Putin'in Ukrayna'da maceraya atılmasının sonucunda Rusya'nın çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmasıyla durum daha da kötüleşecek.'
Rusya'nın dünyadan giderek daha fazla tecrit edilmesi, Sovyetler Birliği zamanından bu yana ülkede ilk kez muhalefetin bu kadar sert bastırılmasına yol açtı.
Tüm bu gelişmeler, ihtiyacı olması durumunda Putin'in muhalifleri daha sert bastırmasının temellerini attı.

 
Ülkemizde durum

Steve Crawshaw, Çin'inse Hong Kong'daki demokrasi gösterilerini bastırarak son zamanlarda insan hakları alanında elde ettiği kazanımlardan geri adım attığını söylüyor.
İfade ve toplanma özgürlüğü gibi temel insan hakları ihlal ediliyor.
Tabii ki ülkemizde de...
Öte yandan Afrika'da aşırı dinci militan örgütlerin yayılması, insan hakları ihlallerini farklı bir boyuta taşıdı.
Boko Haram örgütünün Nijerya'da giriştiği intihar saldırıları ve işlediği cinayetler artarken Nijeryalı askerler işkence yapmak ve kafa kesmekle suçlanıyor.

 
Arap Baharı'na ne oldu?

Mısır'daysa insan hakları savunucularına göre Arap Baharı protestolarının yeşerttiği umutlar söndü.
Ancak Uluslararası Af Örgütü, son bir yıldır iki önemli gelişmenin yaşandığını belirtiyor.
Sri Lanka'da 2009'da onbinlerce sivilin öldürülmesi, açılan uluslararası soruşturmada ele alınıyor.
Birleşmiş Milletler Silah Ticareti Anlaşması için yürüttüğü kampanya ise 20'inci yılına girdi.
Özetle; 2014, Türkiye gibi yine de birçok ülkede insan haklarının çok ciddi şekilde ihlal edildiği bir yıl olarak hatırlanacak.

***

SON NOKTA

Araştırmacılara ihtiyacımız var


Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, üniversite ve sanayi işbirliğinde yeni bir hamle gerektiğini söyledi. Teknik eğitimden başlayarak üniversite eğitiminin bitirilmesine kadar olan dönemde yeniden yapılanma ihtiyacına dikkat çeken Gökçüoğlu, kendisini 'Ben Ar-Ge'ciyim' şeklinde tanımlayan mühendislere ihtiyaç duyduklarını belirtti.