İzmir doğumlu olmakla birlikte, babamın görevi gereği, 9 yaşıma dek Manisa'nın Kula ilçesinde büyüdüm. Çocukluğum dedemle nineme ait meşhur Kula evlerinden birinde geçti. Üç katlı, beş odalı, kilerli, bahçeli, avlulu ve hatta avlusunda küçük süs havuzu olan olabildiğince büyük bir ev. Ancak havuz daha sonra toprakla doldurulup, ortasına renk renk güller diktirilmiş. 21 yıl sonra doğduğumdan havuza düşer ölürüm diye çok korkulmuş çünkü. Güllerin etrafına serpiştirilen aslanağzı yanı sıra saksılarda çiçek açan begonya, sardunya ve ortancaları her dem anımsarım. Anımsadıkça da iç çekerek yad ederim geçmişimi. Ağaçlarda vardı bahçemizde. Bir köşede sapsarı limon, diğer köşede kıpkırmızı vişne, bir diğer köşede ise pespembe üzümler veren asma ağaçları. Ki çiçek açarken limon ağacının kokusuna doyum olmaz, her taraf buram buram limon kokardı. Ayrıca nane, maydanoz ekili bir köşede vardı bahçemizde. Yaz olunca bostanlara göç eder, meyve sebzenin olabildiğince taze ve hiç şüphesiz organik yanından yararlanarak beslenirdik. Kavak ağaçlarıyla çevrili bostanın bir köşesine inşa edilen taş evlerde sıcağı hissetmeksizin uyur, ancak evin dışına kurulan cibinlikler altında titreyerek uykuya dalmanın zevki de bambaşka olurdu tabii.

İzmir'e göç ettiğimizde yıl 1962. İzmir'in her yeri yemyeşil. Deniz tertemiz. Evler genelde bahçeli. Bitişik nizam ev görmek mümkün değil. Dört beş katlı apartman tipi konut ise yok denecek kadar az. Yapılanlar da henüz çok yeni. Az, çok Kula'yı andırdığından garipsemedim İzmir'i. Derken alıştım ve çok sevdim. Bir daha da ayrılamadım İzmir'den. Ancak keşke geçmişin güzellikleri korunarak gelişip değişmesi sağlanabilseydi İzmir'in. Bugün bu kadar didinilmezdi çünkü. En azından bugünün yanlışlarını bugünden durdurabilirsek yarınlar kendiliğinden güzelleşerek değişecek, dolayısıyla gelecek neslin de işi kolaylaşacaktır diye düşünüyorum. Didinecekse daha da iyiye götürmek için didinecektir gelecek nesil. Yanlışı doğrultarak vakit kaybetmek yerine. Bugünün yanlışı Bornova'nın ağaçlı yol ve çevresini yok etmekten yana girişimler. Bugün durdurulmazsa gelecek nesil yarın çok ama pek çok yorulacak. Yanlışı doğrultmak zordur çünkü.

Bornova ağaçlı yol çevresinde konuşlanan Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün ayrılarak boşalttığı ve özelleştirme idaresine devrettiği alan (yaklaşık 150 bin metrekare) imar planında "bölgesel park alanı" olarak görülmekle birlikte imar planında yapılan bir değişiklikle on kata kadar yapılaşmaya izin verecek şekilde 19 Eylül günü satışa sunuluyor. Yazımı yayına hazırlamakta olduğum bugün yani. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, "Biz bu plan değişikliğine askı süresinde itiraz ettik. Buranın kentimizin park ihtiyacını karşılaması gerektiğini özellikle vurguladık. İtirazımız reddedildi. Daha sonra mahkeme sürecini başlattık. Danıştay'a itirazımızı sunduk. İki ay kadar önce 'Yürütmeyi durdurma' istemli bir dava açtık. Dava sürüyor" dedi. Bu süreçte mahkeme sonuçlanmadan, Özelleştirme İdaresi'nin imar planlarını değiştirdiği söz konusu araziyi 19 Eylül'de satma kararı aldığını ifade eden Sındır şu bilgileri verdi: "Buna karşılık Karayolları Bölge Müdürlüğü, Laka Köyü civarında daha önce Belediye Hizmet Alanı belirlenmiş bir yere taşınacak. Karayollarının bir yere ihtiyacı yoktu. Mevcut yerinde de Karayolları Bölge Müdürlüğü olarak faaliyet gösteriyordu. Oradan, belediye hizmetlerinde kullanılmasına imkan veren bir alana taşınması ve eski yerinin de satışa sunulması söz konusu. Aynı zamanda bizim bölgesel park ihtiyacımızı karşılayan bir alanın ortadan kalkması gibi bir durum var. Diliyorum bu konudaki adalet tecelli eder, halkımızın, kamunun ihtiyacı olan park ve sosyal donatı alanları ve belediye hizmet alanları yine halkımızın kullanımına uygun hale gelir. Bizim açtığımız dava gibi İzmir Büyükşehir Belediyemiz de dava açtı. Çünkü sadece 1/5 binlik plan değil 1/25 binlik ve 1/100 binlik planlar da değiştirilmiş durumda. Şehir Plancıları Odası da itiraz edip mahkemeye başvurdu. Mahkeme süreçleri devam ediyor."

Yıl 2013. Yarım asır geçmiş 1962'den bu yana. İzmir'i daha yaşanılır hale getirmek için didinip duruyor belediyeler yanı sıra sivil toplum örgütleri ve halk. Ancak ne kadar zormuş ki yanlışı düzeltmek onca çabaya karşın dünden bugüne alınan yol istenilen düzeyde değil ne yazık ki. Üstten cilalanmıyor, dipten temelden doğrultulmaya çalışılıyor yanlışlar çünkü. Öylesi yanlışlar yapılmış ki vakti zamanında akıllara durgunluk verir. En kötüsü doğayı yok ederek yol alan çarpık yapılaşmaya göz yumulmuş olması tabii. Hiç olmazsa bugün bu ve benzeri yanlışlara izin vermeyelim. Kentsel dönüşümün başlatıldığı İzmir'de her güzel şey gibi Bornova'nın ağaçlı yol ve çevresini de bugünden koruyalım ki gelecek nesle sadece geliştirerek değiştirmekten yana süslemeleri kalsın kentin.