Geçtiğimiz hafta, 5 Aralık 2014 günü, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanımının 80'inci yılını kutladık. İzmir ve İzmir kadınları Türkiye genelinden çok farklı. Aydın, çağdaş, laik, Atasına, devrimlerine, Cumhuriyetine gönülden bağlı. İzmir çok uzun yıllardır iki büyük kadın platformuna sahip. Tülay Aktaş Güç Birliği Gönüllüleri ve İzmir Kadın Kuruluşları Birliği. 1989 yılından bu yana, birçok değişik kadın derneğinde kimisinde üye, kimisinde başkan, kurucu başkan veya sadece nefer olarak hizmet ettim, bugüne kadar. Bu nedenle, son derece yararlı hizmetlerinde, toplum yararına gece gündüz demeden koşturan tüm arkadaşlarımla iftihar ediyorum. Ancak hepimizin biraz araştırırsak bulabileceğimiz gibi etki ve yetki alanlarında kadınlar çok az.

***

Bu nedenle 5 Aralık'ta İzmir Ticaret Odası'nda İzmir Kadın Kuruluşları Birliği çatısı altında KA-DER'in (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği) ev sahipliğinde yapılan "Etki ve Yetkide Kadının Rolü" paneli önemli idi. Konuşmacılar: İzmir CHP Milletvekili Hülya Güven, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gülgün Tosun, EGİAD Dönem Başkanı Seda Kaya, Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Güniz Gocaner idi. İzmir CHP Milletvekili Hülya Güven kendi yaşamından anekdotlarla Türkiye'de kadın olarak politikada olmanın zorluklarını anlattı genelde. Konak Belediye Başkanımız Av. Sema Pekdaş bildiğiniz gibi İzmir'de seçilmiş ilk kadın baro başkanıdır. Daha sonra politikaya girerek CHP'den Konak Belediye Başkanlığını kazanmış. Dolayısı ile politikada kadının işinin zor olduğunu ancak hedefe kilitlenen kadınların başarılı olabileceklerini, zorluklarını anlattı.

Prof. Dr. Gülgün Tosun konusu olması nedeni ile son derece bilgili ve hakim olarak tarihçeyi, STK'ların (sivil toplum kuruluşlarının) ideal politik yaşamın yapı taşları olduğunu ancak kadınların eğitim, aile konularında toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşadığını, kadınların doğal olarak sahip oldukları akıl ve sezgisel güçle politikada var olmaları gerektiğini ve yollarını anlattı.
EGİAD Başkanı Seda Kaya, Cumhuriyetin ve ülkenin kadınlara çok ihtiyacı olduğunu, 25 yıllık ve 600 üyeli bir kuruluşun ilk kadın başkanı olarak devam ettiği ikinci dönemini takım arkadaşlığı ilkesiyle erkeklerden aldığı desteğe borçlu olduğunu, kendine güvenen gerçek bir erkeğin, kadının güçlenmesinden korkmayacağını anlattı.

Hürriyet gazetesinden Ayça Dikmen, medyada kadının işinin ne kadar zor olduğunu, KONDA araştırma şirketinin yaptığı insan haklarının farkındalığı konusundaki araştırma sonuçlarına göre halkın % 70'inin gazete ve televizyondan bilgilendiğini, ancak algı yönetimi uygulayan medyadan etkilendiğini ve medyada kadının ciddi rol alamadığını, çok güzel örneklerle anlattı. Türkiye Makina Mühendisleri Odası İzmir Başkanı Güniz Gocaner, Anayasa'nın 10. maddesinde kanun önünde kadın ve erkek eşit olduğu halde, kadının sömürü veya eve hapsolma arasına sıkıştırıldığını, mensubu olduğu 400 bin üyesi olan odada, sadece 100 bin kadın üye yani toplam üyenin % 21'i olmalarına karşılık, temsilde % 2 olduklarını, kadın kuruluşlarının bulunduğu tüm illerde kadın çalışma gruplarının olması gerektiğini, TMMOB'da cinsiyet ayrımcılığı takip önergesinin oylandığını anlattı.

***

Sevgili okuyucularım, 1975-2000 üniversite mezunu kadın sayısı 56 binden 910 bine yükseldi verilere göre. Bir diğer veriye göre 1935'ten 2009'a kadar meclise 8 bin 794 erkek girerken sadece 236 kadın girdi. Görünen o ki, kadınlara ve KA-DER 'e çok büyük sorumluluk ve mücadele düşüyor. Gelecek 5 Aralıklarda gerçek kutlamalar yapmak üzere.