Yanlış anlaşılmasın ve canları sıkılmasın diye bu arkadaşların isimlerini paylaşmayacağım!
Bunu anımsatan da Çin’den gelen bir haber oldu…
Çin’in yaşlı yurttaşlar için oluşturulmuş üniversitelerinde eğitim gören öğrenci sayısı, 2019 yılı sonu itibarıyla 10,88 milyonu aşıyordu.
Söz konusu veri, yaşlı insanların eğitiminin gelişmesine ilişkin olarak 19 Ekim günü kamuya açıklanan ilk rapordan kaynaklanıyor.
Bu üniversitelerdeki öğrencilerin yüzde 80’inden fazlasının yaşı 70’in altında.
‘Çin Yaşlı Üniversiteleri Birliği’nin yayımladığı rapora göre, 60 ile 69 yaş aralığında yer alan öğrenciler toplamın yaklaşık yüzde 50 kadarını oluşturarak tüm yaş dilimleri arasındaki en kalabalık grubu temsil ediyor.
Kampüs içinde, üniversitede yüz yüze öğrenim dışında ayrıca çevrimiçi dijital eğitim de yaşlı insanlar açısından artık yaşamsal önemde bir öğretim platformu durumuna gelmiş bulunuyor.
Bizde de benzer çalışmalar var…
Bizde de tanıdığım bazı 65 yaşın altında olan ama yaşlılar sınıfından sayacağımız üniversite öğrencileri var.
Bunlara özellikle lise öğrencilerinin velileri büyük tepki gösteriyorlar…
Gerekçeleri de şöyle:
‘Bizim çocuklarımızın sıralarını işgal ediyorlar!’
Aslında bu insanlarımızı tebrik etmemiz ve örnek göstermemiz lazım…
Hemen kolayına gidip, dişlerimizi gösteriyoruz…
Boş durmuyorlar
Çin’den gelen bir noktada propaganda haberleri bitmek bilmiyor.
Belki de haklı oldukları noktalar var…
Amerikalılar da şu anda ‘en büyük rakip’ ve hatta ‘En büyük düşman’ olarak gördükleri Çin’le karşılıklı uğraşmak için her bilgiden yararlanmaya çalışıyorlar.
İşte, dolaylı değil bizi de doğrudan ilgilendiren bir iki günlük haber!
Merkezi Arizona’da olan Universal Electronics Inc. (UEI) firmasının, Çin’in Uygurlar’a yönelik baskıcı politikalarına dahil olduğu yönündeki iddiaların ardından ABD’li bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi senatör firmaya uyarı niteliğinde bir mesaj gönderdi, ayrıntılı bilgi talep etti.
Konuyla ilgili iddialar ilk olarak bu ayın başında Reuters haber ajansında yayınlanmıştı.
Haberde, UEI yönetiminin, yüzlerce Uygur’un, firmanın Çin’in güneyindeki Qinzhou’da yer alan tesislerine işçi olarak götürülmesi için Şincan Özerk Uygur Bölgesi’ndeki yerel yetkililerle anlaştığı ileri sürüldü.
Söz konusu haberde ayrıca Uygurlar’ın bu tesislerde sürekli polis tarafından gözetim altında tutulduğu, ayrı yatakhanelerde kaldıkları ve hükümetin ‘eğitim amaçlı’ olduğunu iddia ettiği faaliyetlere katılmak zorunda bırakıldığı da iddia edildi.
Konuyu Kongre gündemine taşıyan Demokrat Senatörler Bob Menendez ve Jeff Merkley ile Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, UEI Genel Müdürü Paul Arling’e hitaben ilettikleri mektupta, ‘Bu koşulların açıkça zorla çalıştırma olduğuna inanıyoruz’ denildi.
Bakalım bu kez yine Çinliler, her söylediklerine ‘Haklısınız!’ diyecek bazı kişileri, örneğin gazetecileri davet edip, yedirip içirdikten sonra ağızlarından beyanat alarak kendilerini masum gösterecekler mi? Yakında öğreniriz!
