Rakibi tanıyamamak, strateji belirleyememek Kılıçdaroğlu'nun temel sorunudur.
İlk yarışında kendisine oy kullandırmadılar, bu onun için bir ders olmalıydı, stratejisini entrika siyasetine göre belirlemeliydi. O bunu yapmadı; doğru, dürüst tavrın geçerli olacağına inandı. Böyle bir rakip karşısında bu tavrın geçerli olamayacağını kavrayamadı.
Bu seçimde gerçekten iyi bir rüzgar yakalamıştı muhalefet, Kılıçdaroğlu bu rüzgarı da değerlendiremedi. Tam seçim arifesinde tuttu başörtüsü serbestisini yasalaştırma teklifini getirdi. Bununla rakibe iyi bir gol atacağını hesaplamıştı olmadı, geri tepti. Adam daha ilerisini teklif etti, asıl gol atan o oldu.
Tuttu dördü bir etmeyen partilere ön sıralardan yer verdi. Hiçbir vekil çıkarma şansları olmayan, gelecekte nasıl davranacakları bilinmeyen partiler 34 milletvekiliyle CHP listesinden meclise girdiler. Sandı ki bu sağ eğilimli adaylar ona sağ oylar getirecek, çok yanlıştı. Bu da tutmadı.
Yine tam seçim arifesinde samimi tavırlarla Alevi olduğunu açıkladı. Düşündü ki Erdoğan artık onun Alevi olduğunu dillendirmeyecek gizli gizli; bu da çok büyük hataydı. Erdoğan, gizli değil açık açık dillendirdi. "Bir de Aleviyim diyor, ne yapalım Alevi'ysen,
(biz de Sünni'yiz dercesine)" Bakın dedi, adam bölücülük yapıyor, mezhep ayrımı yapıyor...
Çok önemli taktik hatalarından biri de HDP'yle süreci iyi yönetememesi oldu. Onlara durumun ciddiyetini anlatıp, kendisine kayıtsız, şartsız destek vermelerini sağlamalıydı.
HDP her halukârda Millet İttifakı'nı desteklemek durumundaydı, bunu da iyi yönetemedi.
Taktik hatalardan bir diğeri de Muharrem İnce'yi hiç dikkate almamış olmasıydı.
Muharrem İnce onun parti içi tehlikeli bir rakibiydi (parti genel başkanlığı için), onu ikna ettirmenin yollarını bulmalıydı, böyle yapmadı, alttan aldı, sessiz kaldı. Nasıl olsa kazanacağım diye düşündü.
Kemel Kılıçdaroğlu, seçim anketlerine fazla iribar etti; tamamen tarafsız uzman anketçiler bulup saha ölçümünü rasyonel mantık ve sorgulama yöntemleriyle belirlemeye çalışmalıydı.
İYİ Parti'yle tam uzlaşı sağlayamamak yenilgide en etken fektördür, iki muhalif lider kesin kararlarını verip, tenakuza düşmemeliydiler. Bunu ittifakın en başında kamuoyuna göstermeliydiler. Başarısızlıkta Akşener'n in tavrı, başrollü oynamıştır.
Görünen o ki en büyük taktik hata Kılıçdaroğlu'nun aday olmasıydı. Esen rüzgara aldanıp ters rüzgara tutulmak...
Bu hatalar yumağıyla tarihi fırsat kaçırılmıştır.