Aralık ayının ortasından sonra bir mektup aldım.

Sanıyorum Bornovalı Selçuk Ayhan'dan gelmişti.

Bir kenara koydum, yani dosyayı inceleyemedim.

Yoğunluk içinde bakamadım...

Dosyamda 'Ne var, ne yok!' diye inceleme yaparken, 'Öküzlerden özür dileyerek paylaşıyorum!' denilen elektronik postayı gördüm.

Aklıma önceki belediye başkanlarından, Konak Belediyesi'nin kurucu başkanı Süha Baykal geldi!

Süha Baykal esnafa hep şöyle derdi:

'Sakın ürününü değerinden fazla satma! Çünkü sen kazanmıyor, kaybediyorsun!'

Bu kaybetme olayını da şöyle açıklardı;

'Her esnaf ya da üretici kendini kurnaz zannederse ne olur?

Söyleyeyim:

Herkes birbirine muhtaç...

Örneğin; kasap ya da başka sektörden bir esnaf, günlük ihtiyacını karşılamak için bakkala, fırına, manava, markete gidecek.

Her yerde normalinin üzerinde para ödeyeceği için tüm kazancını da kaybedecek, yani büyük zarara girecek.'

Kısaca olay şu:

'Kazık atan kazık yer!

Çünkü herkes üretici de olsa sonuçta tüketicidir!'

Piyasanın denetimini esnaf ve zabıta ortak akılla yapmalı...'

Şimdi, 'Ezop'tan hikâyeler gibi olan' mektubu okuyalım;

Şunu da anımsatayım;

Mektup bana 2021 yılının Aralık ayında geldi!

Yani rakamlar değişiklik göstermiştir.

Belki de biz tüketicilerin lehine.

Ana fikir, 'yanlış anlaşılmasın' diye ben de 'laf anlatmak!' için kendime bir hayvanı örneğin öküzü seçtim!..

BİRLİKTE SEVİNİP, BİRLİKTE KIZIYORUZ

Sevgili öküzcüğüm;

Sıvı yağı ben 160 liradan, sen 100 liradan almıyorsun...

Ya da tam tersi, ben 100 liradan, sen 160 liradan almıyorsun...

Bu bir temel ihtiyaç olduğu için ikimizde yağ alıyoruz...

Hâl böyle olunca fiyatların yükselmesine ikimizde kızıp, düşmesine ise ikimiz de seviniyor olmamız gerekir...

Fakat sen sadece fiyatın düşmesine seviniyorsun, '1 yıl önce 50 liraydı!' diyemiyorsun, Neden, çünkü sen bir öküzsün...

Sayın öküz;

Elektronik ürünlerin tamamını dışarıdan alıyoruz...

Biz kendi paramızla alışveriş yapmıyoruz,

Dolar veya euro kullanıyoruz...

Haliyle yurtdışında 10 birim olan bir ürün ülkemize geldiğinde 130 birim oluyor (dolar'ı 13 lira kabul edersek) Yani; 20 bin lira olan bir telefona 'al kardeşim sen cahiller partisindensin, sana 2 bin lira' demiyorlar...

Varsa 20 bin liran alıyorsun...

Bana da gelip;

'Sen her halta karışıp, her şeyi eleştiriyorsun, bu ürün sana 30 bin lira!' demiyorlar...

Sana da, bana da; 20 bin lira...

Teknoloji marketten alışveriş yaparken hangi partiden olduğunu soruyorlar mı?

Sen hiç duydun mu; 'bu ürün şu partililere 3 lira, muhalif partililere 5 lira' diyeni?

DÜŞMAN OLABİLİR MİYİZ?

Değerli öküz;

Bu ülkede hiç kimse birbirine düşman değil...

Sorun şu;

Sen, kendinden olmayan, senin gibi düşünmeyen herkesi düşman zannettiğin ve sende başkaları gibi düşünmediğin için başkalarının seni düşman olarak gördüğünü düşünüyorsun...

Muhterem öküz;

Aynı ülkede yaşıyoruz, Bizlerde vatan, millet bilinci var...

Bir çocuğun ayağı üşüdüğünde bizimde ayaklarımız üşüyor duygusu var...

Biri intihar ettiğinde, tecavüze uğradığında, kaçırıldığında ya da kaybolduğunda endişeleniriz...

İntihar eden ya da tecavüze uğrayan 'hangi partidenmiş, hangi mezheptenmiş!' diye merak etmeyiz...

Ülkemizin kurucusu aynı...

Benim yaşadığım ülkeyi Atatürk, Seninkini bacanağın kurmadı...

Aynı toprakların insanıyız...

Osmaniye'de yetişen fıstığı, Diyarbakır'da yetişen karpuzu, Amasya'daki elmayı, Aydın'daki inciri, Balıkesir'deki zeytini hepimiz yiyoruz...

Sen hiç; 'Sen İzmirlisin, sana karpuz yok!' diyeni gördün mü?

'Burada fıstık sattırmayız!' diyen Amasyalı gördün mü?

 Peki bu düşmanlık kime?

Bak ortada düşman falan yok...

Pahalıysa hepimize pahalı, ucuzsa hepimize ucuz...

Aydınlılara 'karpuz satmayız!' diyen Diyarbakırlı var mı?

Yok!..

Ee hani nerede düşman?

Sadece ortak bir düşmanımız var, o da bizi birbirimize düşman gösteren cehalet...

AYIRIM OLUYOR MU?

Bak canım öküz;

1 kg çay bana 100 lira, sana 50 lira mı?

Şeker bana 90 lira,  sana 40 lira mı?

Kömür bana 50 lira, sana 20 lira mı?

Ekmek bana 3 lira, sana 1 lira mı?

Aynı şey dolar ve euro için de geçerli...

Dolar düştüğünde senin de alım gücün artıyor, benim de...

Yükseldiğinde senin de alım gücün düşüyor, benim de...

Doların yükselmesine sevinip, düşmesine üzülecek kadar aptal değiliz...

Düşmanlığından vazgeçmeyeceksin anladık da, en azından öküzlüğünden vazgeç... (kanından gelmiyorsa tabi)

İYİ DÜŞÜNMELİYİZ

Aradaki tek fark; seni kandırabiliyorlar, beni kandıramıyorlar...

Sen her şeyi alkışlıyorsun, ben alkışlamıyorum...

Sen oyunu inadına veriyorsun, ben aklımla veriyorum...

Sen ekmek peşinde koşuyorsun, ben herkes ekmek yiyebilsin diye üreticinin derdini anlatmaya çalışıyorum...

Sen tedavi olmak istiyorsun, ben herkes sağlıklı olsun istiyorum...

Sen gölgesinde oturacak ağaç arıyorsun, ben yangın söndürme uçağımız olsun istiyorum...

Sen, beni düşman olarak görüyorsun, ben sen daha iyi koşullarda yaşa diye ömrümü çürütüyorum...

Halime bak, burada oturmuş laf anlatmaya çalışıyorum...