Bir aydır her pazartesi Ankara'ya gidiyorum, salı günleri de partilerin grup toplantılarını izliyorum. TBMM'de dolaşıyorum, milletvekilleri danışman odalarında, kulislerde, yemekhanede her partiden dostlarla karşılaşıyorum. Sohbet ediyorum, dinliyorum, öğreniyorum.
Geçenlerde arşivime bir baktım, HaberEkspres'te yıllar önce yazdığım Ankara Notları başlıklı yazılarımda satır aralarında söylediklerim birer birer çıkmış. Ben ihtiyatlı yazmışım, ama zaman beni doğrulamış.

Ankara başka İzmir başka. Bunu her Ankara ziyaretimde yaşıyorum. Ankara notlarına devam edeceğim, genel siyasi değerlendirmemi yapacağım ama bugün CHP İzmir İl Başkanlığı konusunda Ankara izlenimlerimi yazmak istiyorum.

*   *   *

Salı günü Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP grubunda yaptığı konuşmayı dinledikten sonra İzmir Milletvekili Prof.Dr.Oğuz Oyan hocamla biraz söyleştik. Oğuz Oyan'ı Tariş günlerinden tanıyorum. Ortak dostluğumuzu şimdi Fuar Genel Müdürü olan Mehmet Şakir Örs sağlamıştı.
Oğuz Hoca CHP'nin sol kanadındandır. Bunu sohbetimiz sırasında da vurguladı. Bugüne kadarki milletvekili olsun olmasın söylemleri ve projeleri ile bunu zaten ispatlamıştı. Ben de şu anda ve halen milletvekili olmasını bu sol tavrına bağladım. Çünkü CHP dönem dönem bazı söylemlerini geri çekti, bazı söylemlerini öne çıkardı. Ama CHP, İnönü'den beri ortanın soludur. Ortanın solunun solunda olanlar da vardır CHP içinde.

*   *   *

CHP İzmir milletvekili Oğuz Oyan için başta Alaattin Yüksel,Hülya Güven ve Mustafa Moroğlu olmak üzere sekiz milletvekili ile ortak hareket ettiği söylenir. Dolayısı ile 3 Haziran'da yapılacak CHP İzmir il kongresinde tavrını merak ettim ve sohbeti bu nokta üzerine kaydırdım.
Oğuz Oyan, seçimde aday olanların kendisini aradıklarını ve hepsine başarılar dilediğini söyledi. Klasik bir söz gibi geldi bana. Siz de okuyunca öyle algıladınız değil mi? Klasik ama şu anda Ankara'nın tavrı bu! CHP Genel Merkezi, yani Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun tavrı bu: Her adaya başarılar dilemek!
Peki bu bir tavır mı? Böyle görüş olur mu? Biz biliyorduk ki, Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu, Ali Engin'in il başkanı olmasını istiyorlar. Hatta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da açıkça Ali Engin'i istiyor. Oğuz Oyan il başkanlığı yarışının üç aday arasında geçeceğini söyledi. Mevcut il başkanı Tacettin Bayır, Ali Engin ve Levent Eyipişiren. Bu üç aday dışında 4 kişinin daha aday olduğunu söylediğimde aday sayısının 7'ye çıkmasına şaşırdı Oyan. Hatta aday olduğunu açıklamayan ama nabız yoklayanlar olduğunu söyledi. Bana şu şu isimler adaylığını açıkladı mı diye sordu? Ben kendisinden kulis bilgileri almaya çalışırken kendisi benden İzmir bilgileri almaya bakıyordu.
Serdar Sandal, Sinan Karamustafaoğlu, Hasan Nebi ve  Mustafa Çevikel, CHP İzmir İl Başkanlığı gönlünden geçen ve destek arayan siyasiler. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Taban, delege özgür olursa aday neden çıkmasın.

Bazı ilçe kongreleri nedeniyle yazdığım yazılarda 'delegenin özgür bırakıldığı özgür bir seçim'in tabanın beklentisi olduğunu belirttim. Bu özgürlük nasıl sağlanacaktı? Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara'ya müdahale etmişti. Acaba İzmir'e de müdahale edecek miydi? Neden İzmir'in ağır toplarının adayına açıktan destek vermemişti?
Ben Ali Engin'i milletvekilliği aday adaylığı sürecinde yazımla desteklemiştim. Fakat Tacettin Bayır'ı da aynı ekip getirmişti. Hatta o zamanlar "memur" diye eleştiri dahi almıştı. Şimdi ne oldu da memur dışlandı? Bu sorunun cevabı sanırım tarihi davada saklı. Aziz Kocaoğlu, 397 yılla yargılandığı davada partiden gereken desteği almadığı görüşünde.
Bu bireysel tespitimi aktardığım Oğuz Oyan, Ankara'nın gereken desteği verdiğini söyledi. Biliyorum, Oğuz Oyan ile Kocaoğlu dost. Hatta o gün THY'de iş yavaşlatma eylemi vardı. Alaatin Yüksel'in Meclis'teki sekreteri bu nedenle milletvekilinin İzmir'den gelemediğini söyledi. Oğuz Oyan ise arabayla gelmiş İzmir'den. Yolda da tesadüf bu ya bir trafik tabelasında "Ankara 397 km" yazıyormuş. Oğuz Oyan hoca yanındaki arkadaşına "bak tabelada ne yazıyor. Bu rakama dikkat et. Sayın Başkan'ın bir insan ömründen fazla yargılandığı yılı yazıyor"  diyor. Durup resmini çekseydik diye de ekledi Oğuz hoca.

Oğuz Oyan, mevcut il başkanı Tacettin Bayır'ın çok çalıştığını söyledi. Adaylar konusunda açık tavrını söylemedi. Daha doğrusu Aziz Kocaoğlu gibiydi tavrı. Kocaoğlu şöyle diyordu:  "Tacettin Bayır'ın da Ali Engin'in de başımın üstünde yeri var. Levent için aynı şeyi söyleyemiyorum." Oğuz Oyan, bu seçimde bazı MYK üyelerinin il başkanı adayı için özel çalışıyor olabileceğini söyledi. Benim yorumum sanki Kemal Kılıçdaroğlu kendisi yerine bazı MYK üyeleri aracılığı üzerinden mi aday belirliyordu?!
Oğuz Oyan, bazı ittifakların, birleşmelerin olabileceğini söyledi. Şu anda bunun belirtileri yok. Ama bazı ilçe kongrelerinde salonda dahi değişiklikleri görünce neden olmasın diyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir kongresine tarihi bir konuşmayla hazırlanıyor. İlden çok ülke için mesaj verilecek gibi. Tabii İzmir özelinden hareketle. Kanal D'de yayınlanan Abbas Güçlü ile Genç Bakış programında İzmir'i açıkça övmesi bir işaret gibi geldi bana. Yani Aziz Kocaoğlu şu anda Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel siyasette de en büyük kozu. (Ankara Notları devam edecek)