Denizlispor sahasında Manisa Futbol Kulübü’nü ağırladı. Iki takım için de çok önemli bir müsabakaydı. Hedefleri mutlak galibiyetti. Çünkü ev sahibi takım ligin dibine oturmuş, çekiştiği rakipleri puanları toplamaya başlamıştı. Manisa FK, Play-Off hattının biraz uzağında kalmış, tamamen kopmak istemiyordu.
Kıran kırana bir maç oldu diyebilirim. Sahada oynayanıyla, kenarda oturanıyla, tribünde destekleyeniyle, herkeste fazlaca stres vardı. Bu, mücadelelerin sert geçmesine neden oldu. Tempo, top oyundayken hızlıydı ama sık sık yapılan fauller nedeniyle sürekli durdu. Gol atmak için yüklenildiğinde defans ile ofans arasında çok boşluklar oluştu. Bloklar arası oldukça açıldı. Boşlukları özellikle hızlı oyuncular kullanmak istedi, yapılan fauller sonuç alınamamasına neden oldu. 
***
Goller penaltıdan geldi. Ceza alanı içerisine yapılan ortada kaleci Samet Karabatak hatalı çıkış yaptı ve kalesini boşaltmış oldu. Kaleci kalesinde yokken topa vurmak için hareketlenen Oğuz Yılmaz'ı Alioune Ba çekince hakem penaltı noktasını gösterdi. Samet kalesinde kalsa topu rahatça tutar, penaltı olmazdı. 
17. dakikada gelen gol oyunun seyrini değiştirebilecekken 25. dakikada Oğuz'un koluna çarpan topu VAR gördü ve hakemi çağırdı. 27. dakikada kullanılan penaltı ile skora denge geldi. 
Kalan dakikalarda her iki takım da galibiyet için mücadele etti. Çok efor sarfettiler, çok istediler, başaramadılar ve 1-1'lik beraberliğe razı oldular.
***
Denizlispor kalecisi Hüseyin Altıntaş 2 kere topu elinde kaçırdı, diğer bir tabirle sektirdi. Tehlike yaşanabilirdi.
O kadar çok itiraz oldu ki, ‘hakem Yunus Dursun'da peygamber sabrı var’ dedirtti. Sessiz kaldıkça itirazlar arttı, en sonunda her iki teknik adama patladı. Önce Giray Bulak, sonra Levent Eriş kırmızı kart yedi.

Altay beraberlik aldı

Ankara Keçiörengücü ve Altay. İki çok koşan ve savaşan takım. Ev sahibi Keçiörengücü şampiyonluk yolunda ilerliyor. Geçen hafta Altay gibi sert oynayan takım olan Bodrumspor'u deplasmanda 2-1 yenmeyi başarmıştı. Aynı ayardaki rakibi karşısında da favori olarak sahaya çıktı. Konuk takım ise son 4 maçından da yenik ayrılmıştı sahadan ve moralleri çok bozuktu.
Mücadele tahmin edildiği gibi geçti. Orta sahada top kapma savaşı... Karşılaşmanın ilk ve ikinci yarılarının ilk 5 dakikasını izlemek yeterdi. 90 dakikasını izlemeye gerek yoktu. Çünkü hiçbir şey olmadı. Sadece top kapma savaşı yaşandı. Pozisyonları toplasan goller dışında 3, en fazla 4. Birbirlerini durdurmak için uğraştılar. Sürekli faul yapıldı. Topa değil, rakibe hamleler bunun nedeniydi. Çelme takmalar, omuz atmalar vb... Ama ilk yarı Altay az da olsa daha iyi göründü, ikinci yarı da Keçiörengücü.
İlk yarı Altay'ın 2 pozisyonu vardı biri çok netti. İkinci yarının 3. dakikasında golü attı. Keçiörengücü ilk kez pozisyona 49. dakikada girdi, 50. dakikada da golü attı. Burada kaleci Ozan Evrim Özenç'in hatalı çıkışı golü getiren en büyük etkendi. Dembele boş kaleye kafa vuruşunu yapmış oldu. Müsabakada başka da bir şey yok. 
Birbirlerini fiziksel olarak alt etmeye çalıştılar, frenlemeyi başardılar ama üstünlük kuramadılar. Tatsız tuzsuz karşılaşma 1-1 beraberlikle sona erdi.
***
Paixao'nun golü oldukça akıllıcaydı. Arka direğe yakın yere gelen yandan ortayı kale içinde ön direğe doğru vurdu. Kelecide elbette arka direğe, rakibinin olduğu yere hareketlenmiş, kendini uçmaya hazırlamıştı. Ters taraftan golü yedi. Usta golcü kendisine yakın yere vursa kaleci uçarak çıkarabilirdi. 
75. dakikada soldan Bardhi sarktı. Arkasına İbrahim takıldı. Ama oraya Efe de hareketlenmiş, kademeye girmişti. Onun boşalttığı ceza alanı içerisinde Keçiörengücülü bir oyuncu bomboş kalmıştı. Bardhi oraya pas atabilseydi büyük tehlike yaşanabilirdi ama atamadı. İbrahim'in rakibinin peşinden değil, arkadaşının boşalttığı yere koşması ve boşta kalan hücumcuyu tutması gerekirdi.