Bu sevda bitmez ve bitirilemez. 1923-2023 Cumhuriyetin yüzüncü yılında tüm dünyada ve Türkiye'deki kutlamalar mühür olacaktır bu asıra. Ben yaşasam da, yaşamasam da. Zaten yaşamamız, Yaradan'ın takdirinden alınalı çok oldu, onun adına güzel dinimizi de kullanan karanlık güçler tarafından. Yaşamımda; canlı şahidi olduğum, en az son 50 yıldır vatan sevdalıları hep vuruldular, havaya uçuruldular tek tek. Sabırları kalmadı, 10 Ekim'de toptancılığa geçtiler. Türkiye'de sadece barış isteyen, her köşesinden Ankara'ya koşan insanlarımızı, çocuklarımızı havaya uçurdular. Buna yürek dayanmıyor çok uzun zamandır verdiğimiz şehitlerimizi de düşününce. Onlar bir gün evlerinden çıktılar akşam dönmek üzere yediden yetmişe bir şekilde ve acımasız terör onların yaşamlarına son verdi. Kendini tanrı gören karanlık güçler tarafından. Söyleyecek çok, yazacak çok sözüm var söylettirmiyorlar, yazdırmıyorlar. Ama çok şükür düşüncelerime, duygularıma sansür koyamıyorlar. Konmak istendiğimiz karanlığa koyamayacakları gibi. 
***
Olanların, olabileceklerin derin üzüntü ve endişesini yaşarken üzerimize düşen olumsuzlukları olumluya çevirmekten başka çaremiz yok. Cumhuriyetimize ve değerlerine sımsıkı sarılarak morallenmek, aydınlık bir gelecek, kardeşlik ve barış için hizmet vermek zorundayız. Nobel kazanan Aziz Sancar'ın sevincini bile yaşayamadık.
Bu bağlamda geçen yazımın devamı olarak, İzmir'deki ISPN Dünya Kongresi ile tamamlamak istiyorum yazımı. Türkiye'nin aydınlık yüzüne ve yoluna katkı veren. 
Geçen cumartesi İzmir Swissotel ve kogre merkezinde yer alan bu uluslararası kongre çok önemli idi. Çünkü uzun yıllar Türkiye'yi Dünya'da temsil eden Türk Beyin Cerrahları, günümüzde terör nedeniyle yabancı doktorlar Türkiye'de konuşmacı oldukları kongrelere gelişlerini iptal ederken, İzmir'de geçen pazar 400 olan yabancı katılımcının çok üstüne çıktı. Bu bizlere verilen değerin yanı sıra İzmir'e de gösterilen ilginin bir parçası idi. Tarihiyle çağdaş insanlarıyla, iklimi ve konumuyla. Üstelik amazonların kenti, kişiliğini düşünürsek dişi bir kent . Ünlü şairimiz Cahit Külebi'nin "İzmir'in denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokar" dediği İzmir. 
Kongrenin yer aldığı hafta boyunca tüm dünyada yapılan ameliyatlar, tedaviler; bildiriler ve konferanslarla yer alırken her gün Efes, Bergama, Sart ve şehir turları yer aldı. 
Swissotel'in konumu nedeni ile fırsat bulan herkes, her yerde idi. Geçen cumartesi ISPN yönetim kurulu yemeği ile İsa Bey Bağları'nda Pazar açılış kokteyli günbatımı Hilton Oteli 32'nci katında ve her gece bir yemekle Deniz Restoranda, Levent Marina Sipari'de ve gala gecesi Swissotel balo salonunda son bulan. Türkiye'nin İzmir'in tüm dünya ülkelerinde yankılanan bu kongre son kalanları, mavi tura ve Kapadokya'ya uğurlamamızla son buldu. 
Kongre merkezinin 4'üncü katında hazırladığımız Türk sanat ve kültür pavyonlarında ebru ,kaligrafi, lületaşı, cam sanatçıları misafirlere canlı gösteri yaparken halılar, kilimler, hediyelikler, alışveriş. İzmir ISPN 43'üncü Dünya kongresi dedikleri gibi unutulmaz oldu misafirler için. Kongrenin başarısının yankıları taa Cape-Town'dan bile geldi. Cumartesi günü hepsi gitmişti Ankara'daki karanlık üstümüze çökmeden.
Her şekilde ATA TÜRKİYE sevdamız bu, bitmez... bitirilemez!