Sevgili okuyucularım, Temmuz ayı başlarıydı. Sabah 08:00 gibi cır cır çalan telefonla uyandırıldım. Telefondaki bey, internet sözleşme süremin bittiğini, yenilemem gerektiğini söyleyince paniğe kapıldım. Malum hayatımıza giren internet gerek haber alma gerek bazı bankacılık dahil hizmetlerin alınması, ödemelerin yapılması, e-posta, sosyal medya aracılığıyla dünya ile iletişim kurulması nedeniyle hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş. Kayıt benim üzerimde ancak bu teknik işlerden pek anlamam. Eşime havale ettim. Eşime söylenen ayni "İnternet sözleşmemiz bitmiş". Eşim "Peki ne yapmamız lazım?" dedi. Olaylar ondan sonra içinden çıkılmaz hale geldi.
***
Eşim teknik konulara aşina olduğu için "Ne yapmamız gerekli" deyince karşıdaki bey "Ya X şirketi ile devam edeceksiniz ya da bize geçeceksiniz, sonuçta ikisi de aynı telefon alt yapısı üzerinden hizmet veriyor" diye yanıtladı. "Arada ne fark var?" deyince, "Bizimki daha ucuz ve iki kat hızlı internet hizmeti sağlıyor, ayrıca bir yıl ücretsiz TV aboneliği veriyor" dendi. "Bizim sizinle TV aboneliğimiz var zaten" deyince "Sorun yok, onu iptal ettirip bir sene ücretsiz hakkınızı kullanırsınız" dendi. Teklif cazip. Kısa bir düşünmeden sonra daha iyi şartlar vaat edildiği, nasılsa ikisi de aynı alt yapı üzerinden hizmet vereceği için(nasıl kandırılacağımızı düşünemediğimiz için) "Tamam" dedik. Telefondaki bey "Ben Ö..., sizin müşteri temsilcinizim, beni ne sorununuz olursa bu numaradan arayabilirsiniz, iyi günler" dedi. Eh ilk izlenim süper güzel
***
Üç gün geçip bir faaliyet olmayınca, internetin kesilme korkusu ile biz aradık. Ne iletişim merkezine ulaşmak ne de Ö... beyi bulmak mümkün. Birkaç gün geçince aradılar, "Efendim çanak anteniniz var mı?" E zaten sizin TV aboneniziz, antenimiz var dedik. "Tamam şu gün kuruluma geliyoruz" dediler. Verdikleri saatte gelmediler, evimde hizmetlim olmasa karşılaşmayacağız, eşim işte, ben de oğlumun nikah hazırlıklarında koşuşturup duruyoruz. Geldiklerinde getirdikleri TV kutusu elimizdekinden daha eski model ve kötü durumda. Telefonlar edildi zoraki eskisini geri alabildik. İnternet? "E şimdi siz telefon şirketinizi arayın, port değişikliği yapmalarını söyleyin" Kardeşim hizmeti sizden alıyoruz, bunu siz halledin deyince, zoraki kabullendiler. Telefon şirketi üzerine düşeni yaptı, port değişikliği yaptı. İnternetimiz kesildi.
***
Zoraki ulaştığımız temsilcilere internetimiz yok deyince "Modem ayarlarınız bozuk", onu yapınca "Henüz hizmet veremiyoruz, bir hafta içinde bağlanır" gibi bahaneler üretmeye başlandı. Zoraki ulaştığımız müşteri temsilcilerine çalışan internetimizi ortadan kaldırdıklarını, bütün iletişim ihtiyaçlarımızın ortadan kalktığını her söylediğimizde "Efendim bir hafta içinde bağlanacak" yanıtını aldık. Araya 10 gün bayram tatili giriyor, 7 iş günü 15-20 güne çıkıyor, onlarda bir beis yok. Son anda eşim fark etti. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ücretsiz cayma hakkı 7 gün diyor. Bu süreyi geçirince hizmet vermeden para tahsil edecekler. Sözleşmeye de bakınca 30 gün içinde hizmet verilemezse sözleşmeden dönme hakkınız var diyor. 6. gün internet üzerinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) web sayfasından ayıplı hizmet olarak yazılı şikayette bulunup, cayma hakkımızı kullandığımızı bildirdik. Ondan sonra günde 5-6 kez gelen telefonlarla bu istemimizden vazgeçirmek için dil döktüler. Israr telefonlarından bıktırıncaya kadar. Kararımızdan dönmedik. X şirketi tatil günleri olmasına rağmen başvurumuzdan 24 saat geçmeden internetimizi tekrar çalışır hale getirdi.
***
Bunları anlatmayacaktım. Ancak bütün aramalar ve telefon görüşmeleri Turkcell'de kayıtlıdır. İki BTK şikayetime de (onlarca telefon görüşmesine rağmen) "Çeşitli tarih ve saatlerde aradık size ulaşamadık" diye yalan beyanda bulununca bardağın son damlasını da taşırdılar.
Sevgili okuyucularım, siz siz olun tüketici haklarınızı sonuna kadar savunun. Başka arkadaşlarımın başına geldiği gibi haksız paralar ödemeyin. Ayıplı hizmet verenleri de eşinize dostunuza duyurun.