Türkiye'de siyaset toz duman. Bütün taşlar yerlerinden oynamış, gümbür gümbür yuvarlanıyor. Bir deprem geçiriyoruz ki, 17 Ağustos hafif kalır. Yıkılan, dağılan kurumlar adalet, sağlık, ekonomi, çevre altında kalan insanlar; kadınlar, gençler, çocuklar. Uzun yıllardır AB ve ABD'nin üzerinde titizlikle çalıştığı değişim ve dönüşümün daniskası başladı.

***

Önce Irak'la Saddam'ı hallettiler, ülkesini, insanlarını da. Neydi kabahatleri? Galiba bir tanesi petrolü artık euro ile satacağını duyurdu. Pat! Amerika raydan çıkan diktatörü indirdi. Irak'a barış, medeniyet, özgürlük (!) getirdi. İşgal ettiği ülkede, binlerce insanı katlederek taş üstünde taş bırakmayarak tarihini, müzelerini tarumar ederek. Bu iş parayla değil sırayla. Ciddiyetle Türkiye üzerinde uğraşırlarken Suriye'yi aradan çıkarmak istediler. Çok zorlanıyorlar, bu arada Mısır'ı hallettiler. Mısır'a da demokrasi getirdiler, şeriatı giydirerek. Hüsnü Mübarek dönemini sona erdirdiler. Arap baharını da İslamcı ortakları Müslüman Kardeşler'le; liberal solcular ve hıristiyanların boykot ettiği toplantıda hızla maddeler geçirilmeye başlandı. Şeriatla ilgili konularda El-Ezher Camii ve üniversitesine danışılmasını, Mısırlı hıristiyan ve yahudiler için bu dinlerin yasalarının kaynağı olduğu yönünde, gazetelerin yalnızca mahkeme kararıyla kapatılması, cumhurbaşkanın başkanlığında bir milli güvenlik konseyi kurulması da metne giren önemli maddeler oldu. Günlerdir yabancı televizyonlar, haberlerinde özel yayınlarında Mısır'la ilgili haber ve görüntüler yayınlıyorlar. Hemen tüm mahkemelerin greve gittiği, Mısır'da Tahrir Meydanı'nda çadır kuran göstericiler protestolarını sürdürürken Mısır Halk Akımı Platformu Başkanı Hamdi Sabbahi, "Mısır halkı sürülen iki seçenekten birini kabul etmeye zorlanamaz" dedi. Liberal ve solcu gruplar telaşla, hazırlanan yeni Anayasa taslağının referanduma sunulması durumunda "sivil itaatsizlik" başlatma tehdidinde bulundular. Yeni anayasa taslağı Müslüman Kardeşler'in ağırlığı ile kurucu meclisten jet gibi geçti. Mısırı da şeriat ülkesi yaparak demokrasiyi getirecekler. Mısır'ın binlerce yıllık kültürünü, medeniyetini yıkma pahasına.

***

Bunların, bu coğrafyada, neden bu ülkelerin başına geldiğini saf vatandaşların haricinde tüm dünya biliyor. Bu coğrafyada müslüman ülkelerin sahip oldukları zenginlikleriyle gelişmeleri onların en büyük karabasanları. Ancak şeriatın hakim olduğu hiçbir ülkenin gelişmediğini, gelişirlerse sömüremeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Fark yok!
Bir de neden fark yok bizde? Çarşaf çarşaf reklamlarla uygulamaya geçen "Genel Sağlık Sigortası" ile aradaki farkları ödüyoruz. Hangi farkları? Devletin vatandaşından geri çektiği uzun bir zamandır sigorta şirketlerinin iştahla beklediği değişimleri, dönüşümleri daha neler...
Fark yok...