Sevgili okuyucularım, Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu, 2020 Haziran ayı raporunda 27 kadının, Temmuz ayı raporunda 36  (+11 şüpheli ölüm) kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü paylaştı. Aynı zamanda Türkiye'de "İstanbul Sözleşmesi'nin tartışmaya açıldığı, sözleşmeye yönelik saldırıların da artığı ifade ediliyor. 1 Mayıs 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarih 1 Ağustos 2014. Sözleşmeye imza koyanlar 45 ülke + Avrupa birliği, ayrıca onaylayan 34 ülke. İngilizce ve Fransızca yazılı sözleşme İstanbul'da imzalandı, Avrupa konseyi genel sekreterliğinde korunuyor. 

*** 

İstanbul sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadeledeki temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen, uluslararası bir insan hakları sözleşmesidir. Sözleşmenin dört temel ilkesi: 1. Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi 2. Şiddet mağdurlarının korunması, 3. Şiddetin kovuşturulması suçluların cezalandırılması ve 4. Kadına yönelik şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesidir. 

*** 

Kadına karşı şiddeti bir "insan hakkı ihlali" ve "ayırımcılık" türü olarak tanımlayan bağlayıcı nitelikte ilk uluslararası sözleşmedir. Tarafların sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar kurulu "Grevio" tarafından izlenmektedir. Bu sözleşmenin önemi kapsamı ve oluşturduğu denetim mekanizmasıyla ayırt edici bir özelliğe sahiptir. Sözleşme kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık konusunda o güne kadar yapılmış en kapsamlı tanımlara yer vermektedir.  

*** 

Türkiye'de son on yıldır kadın cinayetlerinin düşüş gösterdiği tek yıl, sözleşmenin imzalandığı 2011 yılıdır. Kadın cinayetlerini durduracağız platformu raporlarına göre Türkiye'de 10 yılda 2296 kadın cinayeti yaşanmıştır. Bu uluslararası anlaşma bu tür şiddete sıfır tolerans gösterilmesini hedeflediği için "İstanbul sözleşmesi yaşatır" sloganıyla tüm kadınlar ve destekleyen kuruluşlarla, bugün gündemin hiç düşmeyen konusudur. Kesinlikle gündemde kalmalı ve daha çok kesimlere anlatılmalıdır. Kapalı salonlarda değil, bire bir kadının insan haklarının ihlaline izin vermeyeceğini bildiğim tüm Türk vatandaşlarına, gencine, yaşlısına anlatılmalıdır. Bayramlarımızın gerçek bayram olabilmesi için...