İhtiyaç nedeniyle tahliye dava yoluyla kullanılan bir haktır. İhtiyaç nedeniyle dava açmadan önce kiracıya yazılı ihtarname ya da bildirimde bulunulması şart değildir. TBK m.350 göre; kiralayan kendisi, eşi, altsoy, üstsoy ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu kişiler için tahliye davası açabilir.     

Kiraya veren, ihtiyaç nedeni ile tahliye davasını kira sözleşmesi süresinin sonundan itibaren 1 ay içinde açması gerekir. Bu süre geçerse, kiraya veren dava hakkını kaybeder ve bir sonraki seneyi beklemesi gerekir. Bu kuralın yasal dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesidir. Kiraya verenin dava açma süresi olan 1 aylık sürenin sonuna kadar kiracısına ihtarname gönderirse, bu durumda davayı 1 aylık süre sınırına bağlı kalmadan ilgili kira yılı sonuna kadar herhangi bir zamanda açabilir. Bu kuralın yasal dayanağı ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 353. maddesidir. İhtiyaç nedeni ile tahliye davalarında gerçek anlamda bir ihtiyaç hali ve zorunlu hallere bağlı tahliye hali aranır. Bununla anlatılmak istenenler şu şekildedir;

Gerçek Anlamda İhtiyaç Hali

*Mülk sahibi kirada oturuyor ve kendi evine geçmek istiyorsa
*Şahsi olarak ikamet ettiği konut, hane halkı sayısındaki artış ya da farklı sebeplere dayalı ihtiyacını karşılamaya yetmeyecek duruma gelirse
*Hayat tarzının değişmesi sonucu kiralayanın kiracısına ait mülke geçme ihtiyacı duyması
*Altlı üstlü binalarda üst katta yaşayan mülk sahibinin, alt kata odun, kömür gibi yakacaklarını koymak istemesi sebebiyle alt katı boşaltma talebi. 

Zorunlu Hallere Bağlı Tahliye Hali
*Mülk sahibinin boşanma ya da eşiyle uzaklaştırılma davalarında oluşabilecek ayrı yaşama talebi ve kiralanan evin eşe tahsis edilmesi
*Mülk sahibinin varsa çocuklarının öğrencilik dolayısıyla eve ihtiyacı olması
*Devlet memurluğu dolayısıyla kiradaki eve gereksinim
*Ev sahibinin sağlık sorunları nedeniyle kiradaki mülkte yaşamını idame ettirme durumu 
*Ev sahibinin yukarıda sayılan ihtiyaç, zorunluluk halleri dolayısıyla kiracısına ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açarak evini icra yolunu da kullanarak boşaltması ve kendi lehine tahsis etmesi mümkün olur.  Burada mahkeme için esas olan mülk sahibinin samimi, ihtiyaç ve zorunluluk hallerinin gerçekçi sebeplere dayandırmasıdır. Aksi haldeyse kararın müspet olması olası değildir.  

Kiraya Verenin Tazminat Ödeme Borcu
Kiraya veren, dava sırasında ihtiyacının gerçek ve samimi olduğunu ispat etmek zorundadır. Kiracı, mahkeme kararı olmadan gayrimenkulü tahliye etmek zorunda değildir. Kiracısını bu şekilde mahkeme kararı ile tahliye eden kişi, 3 sene boyunca gayrimenkulü eski kiracısından başkasına kiraya veremez. Kiraya veren 3 senelik bu süre içinde eski kiracısından başka bir kişiye gayrimenkulü kiraya verirse, eski kiracısına en az 12 aylık kira bedeli tutarında tazminat ödemek zorunda kalabilir. Bu ilkelerin yasal dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350 ve 355. maddeleridir.
Konuya ilişkin detaylı bilgi ve danışmanlık almak için yukarıdaki mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.