Hapis hakkı, alacaklıya fiili hakimiyeti bulunan ve geri verilmesi gerekli olan borçluya ait taşınır mallar ve kıymetli evrağı vermeyerek, bunları borç ödeninceye kadar alacağın teminatı olarak alıkoyma ve paraya çevirme yetkisi veren haktır.

Kira sözleşmelerinde kiraya vereni ( kira bedeli alacağını tahsil edebilmesi konusunda ) korumak için bazı hukuki düzenlemeler mevcuttur. Bunlara örnek, Türk Borçlar Kanunu'nda kiralayana hapis hakkı adı altında tanınan rehin hakkıdır.
Kiracının, kira borcu bakımından zaten kişisel sorumluluğu bulunduğundan hapis hakkının konusunu  kiracıya ait taşınırlar oluşturur. Hapis hakkı ile, kiraya veren bunlara el koyabilmektedir. Bu durum hapis hakkının ayni hak olduğunu, ayni haklardan da teminat amaçlı rehin hakkı olduğu ve yasa koyucu tarafından kiraya verene özel bir hak tanıdığı sonucunu ortaya koymaktadır.
Kiraya verenin hapis hakkı Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 336'da düzenlenmiştir. Buna göre: 
1-Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş¸ bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir.
2-Kiraya verenin hapis hakkı, alt kiracının asıl kiracıya olan kira borcunu asmamak üzere, alt kiracının kiralanana getirdiği aynı nitelikteki taşınırları da kapsar.
3-Hapis hakkı, kiracının haczedilemeyen malları üzerinde kullanılamaz.
TBK m. 336/1’de hapis hakkıyla güvence altına alınan alacaklar; kiralayan, geçmiş bir yıllık ve işleyecek altı aylık kira alacağının teminatını teşkil etmek üzere; kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkı vardır. Kiralayanın bu hakkı yukarıda açıklanan dönem içinde doğmuş ve doğacak kira alacaklarını teminat altına almak üzere her zaman kullanılabilir.
Borçlar Kanunu'nun yanı sıra İcra İflas Kanunu'nda da(İİK) Ayrıca  m.270 ve 271 maddeleri hükümleri de kiraya verenin hapis hakkına ilişkin diğer düzenlemedir. Hapis hakkı, kira alacağının teminatı olarak kiralanana getirilen haczi kabil taşınır eşya üzerinde kullanılabilir. Kiraya veren hapis hakkına dayanarak, kira alacağı ödenene kadar kiralanandaki taşınır eşyaya el koyabilir ve bu eşyanın paraya çevrilmesi yoluyla alacağının karşılanmasını talep edebilir. Bu kanun maddesi, bütün taşınmaz kiralarında uygulanabilir.

Hapis Hakkı Kapsamına Giren Mallar
Kiraya veren hapis hakkını, TBK m. 336/1 açık hükmü uyarınca, kiralanan taşınmazda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde kullanabilir demektedir. Bu anlamda, kiralanan konutta bulunan koltuk, masa vb. taşınırlar ile kiralanan işyerinde bulunan işyeri faaliyetine yönelik makine gibi mallar, doktrin ve uygulamada çoğunluklu olarak kabul edildiği üzere hapis hakkının konusunu oluştururlar. Burada konut ve işyeri bakımından ayrım yapılması mümkün ise de, temel olarak hapis hakkının konusunu konut veya işyerinde kullanılan eşyalar oluşturacaktır. Örnekleyecek olursak :
1.Mesken (konut) bakımından : TBK 336. madde hükmünde bahsi geçen döşeme ve kullanma unsurlarını kapsayan halı, koltuk, masa, kütüphane, vitrin, dolap, raf, sehpa, sandalye, buzdolabı, çamaşır makinası ve bulaşık makinası gibi beyaz eşyalar ve televizyon, müzik seti,, uydu alıcısı gibi elektronik eşya haczi kabil olmak kaydıyla Türk Borçlar Kanununun 336. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hapis hakkı kapsamına girer.
Buna karşın Eski Borçlar Kanunu m. 267/1’den farklı olarak yeni Borçlar Kanununun m. 336/1’de hapis hakkı konusu edilmeyen taşınmazın süslenmesine yani kiralananın daha güzel daha hoş görünmesini sağlamak üzere meskende bulunan eşyalar hapis hakkı kapsamında değildir. Bu kapsamda örneğin, duvara asılı tablo, gümüş şamdan, değerli süs eşyaları, resim çerçeveleri evin döşenmesi ve kullanılması için “gerekli” eşyalar olmayıp, sadece ortamın daha güzel ve hoş görünmesini sağlamak amacıyla bulundurulan eşyalar olduğu için artık hapis hakkı kapsamında değerlendirilemeyecektir.
2. İşyeri Bakımından
İşyerinde gerçekleştirilen ticari veya sınai faaliyette kullanılmak üzere kiralananı döşemek ve kullanmak amacıyla bulunan masa, sandalye, raf, makine, kasa, buzdolabı, bilgisayar, telefon, yazıcı gibi mallar haczi kabil olmak kaydıyla TBK m. 336 uyarınca hapis hakkı kapsamındadır.

HAPİS HAKKI NASIL KULLANILIR?
Kiraya verenin hapis hakkını nasıl kullanacağı, TBK m. 338’de düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “Kiracı, taşınmak veya kiralananda bulunan taşınırları başka bir yere taşımak istediği takdirde kiraya veren, alacağını güvence altına almasını sağlayacak miktardaki taşınırı, sulh hâkiminin veya icra müdürünün kararıyla alıkoyabilir. Alıkoyma kararının konusu olan eşya, gizlice veya zorla götürülürse götürülmelerinden başlayarak on gün içinde kolluk gücünün yardımıyla kiralanana geri getirilir. ''
Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere kiraya verenin seçimlik bir hakkı olup ister Sulh hâkiminden, isterse de icra dairesinden defter tutulması yolu ile taşınırlar üzerinde hapis hakkının uygulanmasını talep edebilir.
Ayrıca hapis hakkın uygulamasında göz önüne alınması gereken İİK m.270 hükmünde; “Kiralayan evvelce yapılması lazım gelen icra takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir. Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı istenebilir. İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoluyla takip talebinde bulunması için kiralayana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir.” ifadeleri yer almaktadır.
Dolayısıyla kiraya verenin hapis hakkını nasıl kullanacağı konusu incelenirken her iki hükmün de dikkate alınması ve hangi yol ile hapis isteneceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
İcra Mahkemesi'nce yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacının icra takibinden sonra 14.05.2002 tarihinde hapis hakkının tesisi için talepte bulunduğu, ne var ki icra müdürlüğüne başvurarak bu malların defterini tutturmadığı ve rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatmadığı, hapis hakkı kullanılmadan başlatılan kira alacağına ilişkin takiplerin öncelikli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ, E. 2004/9522 , K. 2005/3781
''Borçlar Kanunu'nun 267 nci maddesine göre kiralayan, geçmiş bir yıllık ve işleyecek altı aylık kira alacağının teminatını teşkil etmek üzere; kiralanan taşınmazın tefrişatı, tezyinatı ve kiralanandan yararlanmayı kolaylaştırmak üzere hasredilmiş taşınır malları üzerinde hapis hakkını haizdir. Kiralayanın bu hakkı yukarıda açıklanan dönem içinde doğmuş ve doğacak kira alacaklarını teminat altına almak üzere her zaman kullanılabilir. Aynı yasanın 269 ncu maddesindeki şartların olayda bulunmadığı da dikkate alındığında davacı yanın bedeli paylaşıma konu olan mallar üzerindeki hapis hakkının korunması ve sıra cetvelinde öncelikle yer alması gerekir. Mahkemece malların defterinin tutulmadığı gibi yasada yer almayan bir şartın bulunmadığından bahisle davanın reddinde isabet olmadığı gibi, rehin ve hapis haklarında alacak, söz konusu teminat kapsamında rüçhanlı olup, hiç takibe girişilmese dahi öncelikle ödenmelidir. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.'' 

HAPİS HAKKININ SONA ERMESİ:
Teslime bağlı rehni sona erdiren sebepler hapis hakkının sona ermesine de yol açar. Alacaklıdaki zilyetliğin son bulması halinde hapis hakkı son bulur.Alacaklı, zilyetliği rızası olmadan kaybetmişse; malı dava yoluyla elde edinceye kadar hapis hakkı askıda kalır. Sürecin en etkin şekilde ve davacının haklarını koruyacak şekilde ilerlemesi için, bu davaların alanında uzman avukat aracılığı ile takibinde hukuki yarar vardır.