Yazımı hazırlamak için oturdum, notlarıma baktım konular alt alta fışkırıyor, ancak biliyoruz ki yazabileceklerimiz var, yazamayacaklarımız daha çok. Bu arada farkında mısınız hafta sonu neredeyse üç gündür birçok TV haber kanalında haberler kendini tekrarlıyor. Hele gün içinde kelimesi kelimesine aynı. Koskoca her an, her yerinden haber fışkıran Türkiye'den hiç yeni haber yok. Yangınlarla ilgili, kadınlarla ilgili, doğudaki oluşumlarla, savaşlarla, derken eşim yedi şehidimiz var dedi. TV'leri dolaştım kısacık olağan bilgiler her yerde 3 maymunlar bilmiyorum, görmedim, duymadım. Haber kaynakları artık tweet'ler, bloglar oldu. Televizyon açık, gözüm ara sıra kayıyor. Özel kanallardan birinde bir film başlıyor. İngiltere'de kadınların oy vermek, birey olabilmek adına başlattıkları direniş. Filmin adı da "Diren". 1897'de bu harekete öncülük edecek olan National Union of Women's Suffrage Societies kuruldu. Direnişin lideri Emmeline Pankhurst. Filmde Başrolü Meryl Streep oynuyor, sonuna kadar soluksuz izledim.
***
Ege Üniversitesi Kadın Araştırmalar Merkezi'nde açılan "Siyaset Okulu" 2.nci dönem mezunlarındanım! Çok güzel bilgiler kattı biz kadınlara. Sertifikamı da politikada kadının duayeni olan rahmetli Işılay Saygın'dan almak onurumdu. Kendisiyle 1992'den beri İzmirli kadın STK'lar içinde hep beraberdik. Kaybettiğimiz son güne kadar. Okul içinde okul oldu benim için ve tüm STK'ların. Rahmetle anıyorum ve hala onun yolunda(yım)yız. Bugün onun emeklerini ve kadın hareketine emek vermiş her kadın için daha dikkatli akılcı ve çalışkan olmamız gerekiyor. Çünkü hız kesmeyen kadın cinayetleri cumhuriyetten bu yana kazanılmış kanunlar önünde eşit vatandaş, birey olmamızı sağlayan her tür yasa kırpılıyor, hatta yok edilmeye çalışılıyor.
***
Filmi bitirdim bir üst kanalda başlıyordu bir daha seyrettim. Lütfen indirin ve seyredin okuduğunuz her türlü bilgiden daha kalıcı. Uluslararası anlaşmalara imza attığımız "Kadınla ilgili her şey askıya alınmaya kaldırılmaya" gidiyor. Sıcak gündem şu an "İstanbul Sözleşmesi" toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadına yönelik şiddet ve hane içi şiddetin önlenmesi konusunda kapsamlı çok açıdan ele alınan bütüncül bir yaklaşım öngören İstanbul Sözleşmesi'nin muhafazakâr çevrelerce iptali isteniyor.
Sözleşme taraf devletlere a) ev içi şiddet, b) taciz amaçlı takip c) tecavüz cinsel şiddet d) zorla evlendirme e) kadınların sünnet edilmesi f) kürtaja veya kısırlaştırmaya zorlama. Yukardaki belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kılıyor.  Grevio, bu konularda mücadele konusunda uzmanlar gurubu ve devletlerin temsilcilerinden oluşan bir siyasi organ. Köşem kısıtlı son sözüm tüm STK'ların yalnız kadın değil Çağdaş Türkiye'de yaşamak isteyen herkesin, geleceğimizin teminatı "İstanbul Sözleşmesi " etrafında sımsıkı kenetlenmemiz.