Türklerin geleneksel sanatı olan halı, ilk olarak M.Ö 5-4 yüzyıl arasında Türklerin yoğun olarak yaşadığı Altay Dağları'nın eteğinde bulunan Pazırık Kurganları'nda bulunmuş. Bu gün bu halılar St. Petersburg'da Hermitage Müzesi'nde sergilenmekte. Anadolu'ya göç eden Türk kavimleri ısınma, soğuktan korunma amacı ile önemli bir kullanım ve ihtiyaç eşyası olan halıyı dolayısı ile tekniklerini de beraber getirmişler. Anadolu'da 13. yüzyılda Selçuklular ile başlayan halı sanatı 15 ve 16 yy'da daha da gelişerek batıya ihraç edilmiş ve Osmanlı halılarının belirli tipleri, onları sıkça resmeden Avrupalı ressamların adları ile anılır olmuş. Osmanlı halı sanatının klasik dönemi 16 yy'da başlar. En önemli merkez Uşak'tır. 17. yy da Uşak halıları adeta bir rönesans çağı. Bu dönemde başta Uşak, Bergama Gördes, Kula, Mucur, Milas, Ladik, Çanakkale, Kırşehir ve Sivas halıları önem kazanmış. 19 yy'da ince sık dokunan Hereke halıları ve İstanbul Feshane'de halılar üretilmiş. İstanbul Kumkapı'da ipek seccadeleri ile tanınan Kumkapı halıları dokunmuş. Türk halı sanatı belirtilen merkezlerin dışında daha bir çok merkezde dokunmuş ve dokunduğu mahallenin adıyla anılarak devam edip gelmiş.

***

Halıcılık, yüzyıllardır Türklerle anılan bir sanat. Hereke ipek ve yün halı dokumanın cm2'sine 350 düğüm düşüyor, üstelik çift düğüm. 13 aydan 6 yıla kadar (kelle) dokuma sürüyor.
2000 yılında eşimin başkanı olarak gerçekleştirdiğimiz Dünya Kongresinde katılan yabancı beyin cerrahlarının bir çoğu evlerine Türk halıları ile döndüler. Sonradan karşılaştığımız dünya kongrelerinde bizlere bu nadide halıları evlerinin hangi köşesine koyduklarını zevkle anlattılar. Bende bu yıl İzmir'de gerçekleşecek Dünya Kongresinde hem tanıtım hem de yerel insanımızın kazanımı için halıcıları dolaştım İzmir'de. Ne gördüm ne öğrendim biliyor musunuz?
Türk halıcılığının da Türkiye'de ruhuna el-Fatiha okunduğunu veya okunmak üzere olduğunu.
Bilgi aldığım ilgililer maalesef yerel yönetim ve devlet destek vermediği için işçilik maliyetlerinin çok artması, en ilginci 5 yıllık eğitim yerine kızlar anne ve ablaları ile 5 yıldan sonra bu sanata devam edebilirken 4+4+4 sisteminin bu olguyu ortadan kaldırdığını.
Şimdi genç kızların bu sistemle, ilgilerinin internet, cep telefonuna kaydığını söylediler.

***

Özellikle 1980 sonrası Çin halılarının, 1990'dan sonrada Nepal, Pakistan, Afgan halılarının ithali, fabrikasyon halı üretimi ile bu ata kültür ve sanatımızın yok edilişi.  İthal edilen bu ucuz halılarda dünyanın her köşesine Türk halısı diye markalanıp ihraç ediliyormuş. Hatta bir dükkandaki genç satıcı maliyetler hakkında bir nutuk atıp ekonomiyi canlı tutmak için bunun faydalı olduğu hakkında beni azarladı adeta. Günümüzdeki yangın yeri Türkiye'de her gün asker polis şehit haberleri çocuklarımızın öldürülmesini seyrediyoruz. Halı, kilim, seccadelerimiz kültürümüz asırlar boyu gelmiş, ölmüş ne gam, kimi kime şikayet edebiliyoruz ki ? Yazıyoruz, konuşuyoruz, sanki Patagonya da yaşıyoruz veya uyanamadığımız bir karabasanda.