23 yaşında, anne ve babasının gözbebeği. Türkiye'de erkek doğan her bebeğin olduğu gibi, büyüyüşü diğerlerindeki gibi özgün. Ama değişmeyen tek ortak payda, ne mümkünse sunulmuş. Öğrendiğimize göre 60 bin TL banka kredisi borçlanılarak ona taksi alınmış.
Umutlarla, binlerce hayal kurularak. Sonrasında haberlere çıkış, polis olan babasının beylik silahıyla babasını öldürüyor. Polis peşine düşünce kaçıyor. Durdurduğu taksi şoförünü vuruyor, kaçıyor. Taksi ile kaza yapıp yaya kaçarken peşinde polisler. Muhtemelen her şeye rağmen meslektaşlarının oğluna zarar vermemeye özen gösteriyorlar. Adeta cinnet geçiriyor veya o kısacık koşuda karanlığa gömüldüğü an olanları yaşayıp cinnet geçirerek babasını öldürdüğü silahı kafasına dayayıp bir salisede tetiği çekişi... Bir anda boş bir çuval gibi yığılışı.

***

Yürek dayanmaz desem de yüreklerimiz her şeye dayandırılır oldu. Mangal gibi maşallah.
Var mı tık? Aslında kafasına sıkılan, Türkiye çuval geçirilen Türkiye Cumhuriyet yaşamımız. Ama ne yapılsa yere serilemiyor. Sistematik bir kıyım var. En güzel olabilecek yıllarında 35 bin ben deyim 40 bin siz, şehit verdik PKK denen teröre. Bu günde tam gaz. İnsanlıktan çıkmışlar, diyorlar ki şu kadar şehit, bu kadar terörist öldürüldü. Öldürülenler sanki bir başka milletten. Bu vatanın insanları, evlatları hepsi. Bildiğim 40 yılın çetelesini yuvarlak hesap çıkarsak yaklaşık 50-55 bin insanımızı öldürtmüşüz çözüm diye diye. Çözümsüzlüğü koyup önlerine. Aklım almıyor, Türkiye bu kadar kayıpla koca bir mezarlık farkında değiliz. Ölmüşüz ağlayanımız yok. Çocuklar boş boş büyüyor. Çünkü eğitim sisteminin içi boşaltılmış, aile yapısı ve değerleri yıkılmış her şey marka, para, magazin... Ninesini öldürüyor, annesini, babasını, kardeşini, eşini. Öldürdüğü kendisi, geleceği farkında değil

***

Ama şehit, ama terörist, ama polis, ama jandarma, ama Ahmet ama Mehmet. Halkın içinden, halkın çocukları. Var mı içlerinde bu düzeni yürütenlerden birinin oğlu, kızı, kocası?
İnanamıyorum, geçen hafta savaşa girdik, giriyoruz, mültecilerle şişiyoruz. Bize benzemeyen bizden olmayan, zavallı emekli maaşlarımızdan, vergilerimizden, hayatımızdan büyük paralar kesildiğini fakirleştiğimizi, işsizleştiğimizi itilip kakıldığımızı görmüyor muyuz?
Devlet, sınır dışında Cumhurbaşkanı, Başbakan başka ülkelerde yorum yapıyorlar; Türkiye'de olanlar için. Biz nereye teslim olduk? Nereye teslim edildik? Vicdanımızı, aklımızı, dilimizi ne ara yitirdik?